Hollanda’nın Hengelo şehrindeki Shouwburg Salonu, Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramının 105. Yılı etkinliğine ev sahipliği yaptı.
Etkinliğe Türkiye Cumhuriyeti Deventer Başkonsolosu M. Hakan Cengiz de katıldı. Ayrıca, etkinliğin konferans davetlisi olarak Türkiye’den Prof. Dr. Ayten Sezer Arığ yer aldı.
Program, Özgür Karagöz’ün sunumuyla; 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Ardından, Hengelo Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Aynur Tamer açılış konuşmasını yaptı.
Tamer konuşmasında, 19 Mayıs’ın Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin başlangıç noktası olduğunu vurguladı.
“UMUTSUZLUĞUN İNANCA DÖNÜŞTÜĞÜ GÜNDÜ”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe verdiği önemi hatırlatan Tamer, özgürlük ve umutsuzluk günlerinin inanca dönüştüğü o günlerin unutulmaması gerekliliğinin altını çizerek; gençlerin bu değerleri yaşatmada taşıdığı sorumluluğa dikkat çekti. Tamer, konuşmasının devamında “19 Mayıs kurtuluş ateşinin yakılıp, milli mücadelenin başladığı gündür” dedi ve Atatürk’ün Samsun’a çıktığı günü, Atatürk’ün, “yüksek ve manevi bir gündü” sözleriyle hatırlatarak, “Atatürk’ün izinde, onun ideallerine bağlı kalarak, geleceğe umutla bakıyoruz,” dedi.
Deventer Başkonsolosu M. Hakan Cengiz de konuşmasında, 19 Mayıs’ın Türk milleti için taşıdığı derin anlam ve önemi anlattı.
Konuşmasına herkesi selamlayarak başlayan M. Hakan Cengiz, Hollanda ile imzalanan 60 yıllık dostluk anlaşmasındaki hedefin altını da, “Bu bayramı İnşallah bundan sonra Hollandalı dostlarımızla da birlikte kutlamaktır. Çünkü Türk Kurtuluş Savaşı ve Milli mücadelemiz sadece Türkiye ve Avrupa için değil; bütün dünya için bir dönüm noktası olmuştur” sözleriyle doldurdu.
“ÇOK TEMİZ BİR MÜDADELE DÖNEMİ YAŞANDI”
Cengiz konuşmasında, Burada zannedilenin aksine; Savaşlarda büyük saldırıların olmasına rağmen, o dönemde, sivillere, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin çatışmaların taşınmadığı, çok temiz bir mücadele ile yürütülmüş bir diplomasi döneminin yaşandığının da altını çizdi.
Başkonsolosu M. Hakan Cengiz sözlerinin sonunda; “19 Mayıs, bağımsızlık ve özgürlüğümüzün sembolüdür. Bu özel günü yurtdışında da aynı coşku ve gururla kutlamak bizler için büyük bir mutluluktur,” ifadelerini kullandı. Ayrıca, yurtdışında yaşayan Türk toplumunun birlik ve beraberlik içinde olmasının da önemine değindi.
Etkinlikte ayrıca sine vizyon gösterimleri de yer aldı. Gösterimlerde, Atatürk’ün yaşamı ve Kurtuluş Savaşı’nın önemli anları katılımcılara duygusal anlar yaşattı.
Sonrasında ise; Şef Zeynep Atmaca yönetiminde Enschede Melodi Müzik Korosu ise bazıları Atatürk’ün sevdiği türkülerden oluşan mini bir konser vererek etkinliğe renk kattı.
Repertuarında; Fikrimin ince gülü, Çökertme, Vardar Ovası, Sarı Saçlım Mavi Gözlüm, Telgrafın Tellerine Kuşlar mı konar, Bu Gala Daşlı Gala, Hüdayda da Hanım Kızlar, gibi türkülerin yer aldığı koronun performansı, alkışlar eşliğinde salonda bulunan herkes tarafından büyük beğeni topladı.
Bu mini konserin ardından, etkinliğin konferans davetlisi Prof. Dr. Ayten Sezer Arığ sahne aldı.
Prof. Dr. Arığ, “19 Mayıs 1919 Tarihinin Önemi ve Anlamı” konulu konferansında, Atatürk’ün Samsun’a çıkışının Türk tarihindeki dönüm noktasını ayrıntılı bir şekilde anlattı.
Arığ, bu tarihin sadece bir askeri hareket olmadığını, aynı zamanda bir milletin uyanışı ve kurtuluş mücadelesinin başlangıcı olduğunu belirtti. “19 Mayıs, Türk milletinin esaret zincirlerini kırarak bağımsızlık meşalesini yaktığı gündür,” dedi.
“DÜŞTÜĞÜMÜZ YERDEN HEP KALKTIK HER ZAMAN DA KALKACAĞIZ. ÇÜNKÜ BİZ ORDU BİR MİLLETİZ”
Arığ, “Sayın genç, dinamik değerli Sayın Başkonsolosumuz Hakan Bey ve Sayın ADD Derneği Başkanımız Aynur hanım ve siz değerli Hengelolu Türkler” sözleriyle başladığı konuşmasında özetle şu sözlere yer verdi, “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramının 105. Yılı kutlu, mutlu, şanlı olsun. Nice nice 105. yıllara. Bu güzel günü bize armağan eden Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarına, gazilere, canını seve seve bu vatan için vermiş şehitlerimizi, rahmetle, minnetle, saygıyla anarak sözlerime başlamak istiyorum. Türkülerimizde de işittiğiniz üzere bizler bağrı yanık toplumuz, çünkü insanız, çünkü kimseyi ayırmadık, çünkü Selçuklu’dan itibaren 5 bin yıllık bir tarihe mensubuz (daha geriye gitmeden). Büyük devletler kurduk, işte bu dünya tarihinde büyüklerin ve başarılıların düşmanı çoktur biliyor musunuz? İşte onun için her defasında düştüğümüz yerden kalktık ve her zamanda kalkacağız. Çünkü ben buna kültür kodları, kültür genleri, diyorum çünkü biz ordu bir milletiz….
“BİR MÜSLÜMAN İNSAN OLARAK BAŞIMIZI EĞİP, ŞAPKAMIZI ÖNÜMÜZE KOYUP NEDEN BU HALDEYİZ? DEMEMİZ GEREKİYOR”
Bizim ortaçağımız bile dünyanın en aydınlık, en medeni bilime, bilim insanına ve insan haklarına en fazla değer verilen bir dönem. Bu o kadar önemli ki; Farabi, Gazali, İbni Sina, İbni Rüşt, Ömer Hayyam, El Cabir, El Harizmi o dönemim bilim insanları. Benim içim yanıyor şu anda Halep, Şam, Bin Bir Ge Masalları’nın yazıldığı Bağdat en önemli medeniyet merkezleri idi. Bugün Müslüman bir Türk insanı olarak, Müslümanların şu anda dünyadaki hallerini incelememiz gerekiyor. Başımızı önümüze eğip, şapkamızı önümüze koyup, ‘niye bu haldeyiz?’ dememiz gerekiyor. 19 Mayıslar bizlere aslında bunları düşündürtmeli, araştırtmalı.”
“HERKESİN DAVASI ASLINDA VATAN İÇİN”
“Herkesin davası aslında vatan için. Bu sebeple ön yargıları terk etmeliyiz ve bir kere büyük insanların hayatlarını okumak lazım. Başarısızlıklarını da başarılarını da. En çok da başarılarını. Hep derler ya Peygamberlerin hayatlarını okuyun diye. Devlet adamlarının, büyük devlet kurucularının hayatını okuyun diye.”
“Bugün Atatürk’ü yargılayanlar Osmanlı reformlarının 2. Mahmud’la başladığını unutmasınlar. Tanzimat Dönemi Cumhuriyet Dönemi’nde yapılanların tartışıldığı bir dönemdir… Osmanlı’da o dönemler medreseler var. Modern okullarda açılıyor. Mesela, harbiye mülkiye tıbbiye. O dönem herkes kendi okulunda kendi yönetiminde Patrikhanelerine bağlı. Bizim Müslüman okulları da biliyorsunuz medreselere bağlı ve en avantajlı sınıf medreselerdir. Bunlar askerlik yapmazlar, vergi vermezler ve 3 önemli işi yerine getirirler. Bir, adalet işleri çok önemli. Değil mi Hz. Ömer’in bir sözü vardır, “Adalet mülkün temelidir” diye. 2, din işleri. 3, eğitim işleri maarif işleri. Kadılar kazaskerler hep buradan yetişmiştir. Ama ne hikmetse 600 yıl sonra ali bilimler yerine, nakli bilimler geçmiştir. Atatürk’le alakalı şunu söyleyeyim. Lütfen! Eleştiren ya da takdir eden, okuduğu kitapları okusun altını çize çize. Değerlendirsin ondan sonra olaylara bakış açısındaki görüşlerini tekrar masaya yatırsın. Netice de 4 binin üzerinde kitap altı çizilmiş olarak”
BU KONUŞMANIN TÜMÜNÜ YUKARIYA TIKLAYARAK YOUTUBE KANALIMIZ UFUK MEDİA’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ
Bu konuşmanın ardından katılımcılara Hengelo Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından plaket takdimi yapıldı.
Sonrasında ise geleneksel hale gelen toplu fotoğraf için UFUK Media objektiflerine böyle poz verildi.
Katılımcılar, bayram coşkusunu hep birlikte yaşarken, etkinlik büyük ilgi gördü ve beğeni topladı. Hengelo Atatürkçü Düşünce Derneği’nin bu anlamlı etkinliği, yurtdışında yaşayan Türk toplumu için önemli bir buluşma noktası oldu.
ETKİNLİKTEN DİĞER KARELER
YASAL UYARI: Haberlerimizi izin almadan ve link vermeden kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır.©ufuk.nl
HABER: Murat Yakar / Ufuk Media Grubu Haber Merkezi