Kaz gelecek yerden tavuk esirgemeyelim !

“ Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Açılım Yılı 2012 “

Hollanda’da yaşayan Türk toplumunun çözüm bekleyen sorunlarının olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Bunu dile getirmek, çözüm aramak ve sorunu yetkili makamlara ulaştırmak ilk önce toplum temsilcilerinin görevi olmalıdır. Çok zamandır sorunlarımızın çözümünü, Hollanda makamlarından beklemekteyiz….İki ülke vatandaşı olmanın avantajları yanınada dezavantajları bulunmaktadır. Bizim bir atasözümüz vardır “Gülü seven dikenine katlanır “ diye. Bu anlamda bizler de sevdiğimiz ülke için 50 yıldan fazla tüm sıkıntılara katlanmadık mı ?. Gelin biraz da, Türkiye Cumhuriyeti Devletine yönelik istem ve dileklerimize ve yeni bir açılıma bakarak olumlu gündem oluşturmaya gayret edelim. Son dönemde Türkiye Cumhuriyeti Devlet erkanı ve sivil toplum örgütleri arasında yapılan istişare toplantıları bu yeni açılım için olumlu olsa da, sorunların çözümü için yeterli değildir. Çünkü, sorunların çözümü Türkiye’de bitmektedir.

Sorunlarımız nedir ve ne yapılmalıdır ?

1. 1. Son yıllarda pasaport ücretlerinde ve pasaport uzatma bedellerinde yüzde yüze varan harç artışlarını gözledik. Altı kişilik bir ailenin paşaport ücreti ve 10 yıllık süreli pasaport uzatma harçları 1000, Euro’yu geçmektedir. Bunun getirdiği sonuç ise, yüzlerce çifte pasaportulu aile pasaportlarını uzatmamakta ve Hollanda pasaportuyla Türkiye’ye giriş ve çıkış yapmaktadırlar. Uzatılmayan pasaport sayısı her geçen gün artmakta ve vatandaşlarımızın duygusal anavatan ve devlet bağları zayıflamaktadır. Ben diyorum ki, tabiri caiz ise: Gelin kaz gelecek yerden tavuk esirgemeyelim ve 10 yıllık pasaport uzatma harçlarını pasaport ücreti dahil € 50 Euro’ya indirelim.

2. 2. Holanda’da yaşayan Türk vatandaşlarının en doğal hakkı olan seçme ve seçilme haklarının verilmesi konusunda geçmiş yıllarda bazı çalışmalar yapılsa da, son günlerde Türkiye’deki diğer gündem maddelerinin gölgesinde kalmıştır. Hollanda’da yaşayan Türk toplumu biran önce seçme ve seçilme hakkına kavuşmayı beklemektedir. Yeni Anayasa çalışmaları esnasında yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarına şeçme ve şeçilme hakkı veren yasal düzenlemeler mutluka unutulmamalıdır.

3. 3. Türk dilini unutan Türk toplumunun asimile olması hızlanacaktır. Onun için Türk dilini ve

kültürünü organize eden camiler ve öz örgütlere maddi ve manevi destek sağlanmalı  ve  şehirsel “Türk Dili ve Kültürünü Yaşatma Vakıfları “ desteklenmelidir. Ayrıca T.C Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı bu konuda çalışma programı hazırlamalı ve gerekli olan bütçe ayrılmalıdır.

4. Hollanda’daki dördüncü neslimiz ergenlik ve askerlik çağına ulaşmış bulunmaktadır. Burada doğan ve Türkiye’deki ebeveynleri gibi aynı şartlarda duygusal bağları olmayan bu gençlerimizin askerlikten muaf tutulması konusunda bir an önce çalışmalar yapılmalı ve bu gençlerimizin Türk vatandaşı kalmaları sağlanmalıdır.

5. Hoş da olmasalar boşanmalar yaşantımızın bir parçası olmuştur. Hollanda hakiminin kabul ettiği ve uluslararası sözleşmelere göre verilen boşanma kararı, Türkiye’de tekrar dava açılarak hakim tarafından teşcil ve kabul edilmesi gerekmektedir. Holanda hakiminin ve belediye nüfus daireisinin kayıtlarının Turkiye tarafından kabül görmesi ve bu konuda yeni yasal düzenlemenin yapılması Hollanda’da yaşayan Türk toplumunun özlemidir.

6. 6. Hollanda’da sosyal güvenlik ödeneği alan ve yaşamlarını Türkiye’de sürdüren vadandaşlarımızın sayısı her geçen artmaktadır. Bu vatandaşlarımız Hollanda’dan bürokratik işlemlerini takip etmelerinde oldukça zorlanmaktadırlar.Onun içindir, bu insanlara danışma uzmanı yetiştirecek bir akademik eğitim bölümü en kısa dönemde yaşama geçirilmeli ve bu eğitimi tamamlayan uzman hizmetliler SGK Bölge Müdürlüklerin’de istihdam edilmelidirler. Örnek : Nevşehir Üniversitesi, Hollanda Dili ve Sosyal Güvenlik Programı.

7. Hollanda’da sigortalı olan ve Türkiye’de yaşamını sürdüren vatandaşlarımız ödeneklerin yurtdışında ödenmesini düzenleyen yasaya göre (Wet – BEU ) 1 Ocak 2000 tarihinden itibaren Türkiye’de gönüllü olarak emelilik, dul ve yetimlik sigortası yaptırabilmektedirler. Sigorta yaptırmayan ailelerin bir çoğunun eşleri mağdur olmaktadır. Özellikle bayanların mağdur olduğunu bilmekteyiz. Bu uygulama, Hollanda kabinesinin alacağı bir kararla düzeltilmelidir ve de bu kouda Hollanda Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti arasında van olan “ Hollanda Sosyal Güvenlik Sözleşmesi “gözden geçirilmelidir.

8. Hollanda’da malüllük veya emekli aylığı alan Türk vatandaşları emeklilik primlerini ödedikten sonra, Türkiye’de emekli aylığı alabilmektedirler. Türkiye‘den alınan emekli aylığı Hollanda’da devletin yararınadır. Çünkü, bu kişiler ek sosyal yardım ödeneği almamaktadırlır. Bu insanların Türkiye’de ödedikleri emeklilik primlerini Hollanda’dan son 5 yılınının vergi iadesi olarak geri alabilmeleri mümkün olmalıdır.

9. Sorunları gündeme getirecek, devlet ve göçmen işçi arasında tavsiyeleri sağlayacak ve de Türkiye Büyük Millet Meclisin’de yasal düzenleme ile yürürlüge giren, T.C Başbakanlık Yutdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlği imkanları iyi değerlendirilmesi ve bu çalışmalardan alınan sonuçlar Türk toplumunun öz örgütleriyle paylaşılarak kalıcı bir Hollanda İştişare Kurulu oluşturulmalıdır.

10. Son yıllarda Hollanda’dan ve Türkiye’den beyin iş ve eğitim göçü hız kazanmıştır. Hollanda’da yaşayan ve eğitimlerini Türkiye’de devam ettirmek ve orada yaşamak isteyen Türk ve Hollanda vatandaşlarının diploma denklik, yetki işlemleri, üniversilerde eğitim, staj ve yatay geçişleri düzenleyen yasaların geliştirilmesi ve bu konuda, T.C. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı altında bu işlemleri bilgilendirecek ve kordine edecek bir birim oluşturulmalıdır.

Netice olarak; Vatandaşını, komşularını ve akrabalarını seven bir devlet ile vatandaş ilişkişinden güzel sonuçların alınacağı kesindir. Değerli ve saygılı bir toplum olma yolunda gelecek yılların verimli  olması dileğimle düşünce ve önerilerinizi sucu12@zonnet.nl e posta adresini bekler, saygılarımı sunarım.

Nejat SUCU

Sosyal Hizmet ve Sağlık Danışmanı