Bu ülke piyango’dan çıkmadı..!

Yayınlama: 09.02.2012
A+
A-

Ülke derken Türkiye’den bahsettiğimi baştan söyleyeyim…

Dediğim gibi: Bu ülke ne piyangodan çıktı, ne de kimse bize hediye etti. Belki olsa olsa dede den miras diyebiliriz. Onu da kıymet bilenler için.

 

Evet;

 

Türkiye, mutlu, huzurlu ve inançların rahatça yerine getirildiği özgürce yaşanabilen bir ülke ise; bu, ödenen bedellerin sayesindedir, yaşamlarının baharında sevdiklerinden ayrılmış ve ayrılanların sayesindedir. (Bahsi mevzu iken bu insanlara toplum olarak saygı ve mimet borcumuzun gerekliliğini özellikle hatırlatmak isterim)







 

Her şeyin bir bedeli oluyor mutlaka da, lafla da peynir gemisi yürümüyor hani.

 

Şöyleki:







 

Bu vatanı en çok ben severim diyerek uzun yıllar; vatan, millet, sakarya edebiyatı yapanlar, kendilerininin başkalarından daha iyi müslüman olduğunu düşünenler, iş elini taşın altına koymaya gelince ortalıktan toz duman oluveriyorlar.

 

Bunu bu hafta sonunda gördük.

 

Fransa hükümümetinin özgür düşünceye pranga vuran, politik amaçlar için, konuşmaya ve yazmaya yasak getiren sözde demokrasi’nin beşiği Fransa’da, Paris’teyiz.

 

Tarih: 21 Ocak 2012

 

Paris’te bir Türk günü; bir şenlik,  bir panayır…

Paris bu gün sanki Türk‘ün , demokrasi ve özgür düşünce için istalasına ugramıştı. Yol kenarında bizi heyecanla bekleyen, yüzleri solgun, gözleri yaşlı karamsar ve mutlu insanlar vardı… Sanki aylardır bu günü beklercesine el sallıyorlardı gelenlere. Yüzlerinde ışıldayan bir mutluluk emaresi vardı.

 

Fransız Devrimi sonrası yaşamlarının baharında özgürlük ve demokrasi için Paris’ten ayrılanların yıllar sonra gözlerinde ki ve yüzlerinde ki ışıldayan mutluluk misali gibi…

 

40 bin kişilik katılım ve alabildiğine insan seli.

 

Dikkat çeken bir başka unsur ise, böyle bir yürüyüşün organizesinde, vatan, millet, Sakarya edebiyatı yapanlardan ziyade eğitimini Fransa’da tamamlamış; aydın, Atatürkçü, uluşçu ve milliyetçi insanların varlığını görmüş olamamızdı.

 

Daha neler görmedik ki:

 

Fransa’da dik durmasını bilen, organizeli, öz örgütlerin varlığını gördük…

İfade özgürlüğünün ve demokrasinin ne denli önemli oduğunu gördük…

7 bin Fransız Polisi ve Jandarma’sının hazır bulunmasına rağmen, organize de görevli 700 gönüllü güvenlikçilerin hizmetlerini gördük…

Vatan, bayrak, millet sevgisin dilde değil ancak yaşamda olabileceğini gördük.

Ve her şeyden önemlisi; “bu ülke piyangodan çıkmadı” dercesine bayraklarına sarılan insanları gördük.

 

Netice olarak umud ederim ki  bundan sonra ki dönemlerde Hollanda’mızda da Türk toplumunun gerçek temsilcileri olan, ulusunu seven, birlik ve beraberlik adına her yere koşabilen insanlarımız görev başında ola.

Simytech     Sifa