PIKNIK

Ahlaki değerleri keşfedebilmek uğruna!

Yayınlama: 21.09.2023
A+
A-

Hollanda’da bir yılda, 30 bine yakın genç ve yetişkin insan işlemiş bulundukları suçlar dolayısıyla mahkumiyetlerini tamamlayarak ceza ve tutukevlerinden ayrılmaktadırlar. Verilere göre cezalarını tamamlayan bu Hollanda vatandaşlarının  % 54‘ü  2 yıl içerisinde, % 70’i  7 yıl, % 78’i ise 10 yıl içerisinde tekrar bir cürüm veya suç işlemektedirler.

 Âhlakı ve ruhani yardım hizmeti

Dini ve ruhani yardım hizmetlerinin tecrübelerinden görüldüğü üzere; inanç ve ruhani zenginlik ve tekrar şuça katılım arasında ilişki bulunmaktadır. Âhlak ve değerlere dayalı rehberlik hizmetleri alan kişilerin şuç islemeye daha az meyilli olduğu daha önce de Hollanda Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumu tarafından kabul görmüş ve bu konuda Türk STK’larının, camilerimizin din hizmetleri görevlilerinden katkı ve hizmet beklenmektedir.

 Güven temelinde değerlere bağlı rehberlik

Ceza ve Tevfikevleri’nin içinde ve dışında mahkumlardan elde edilen bilgi ve tecrübeye göre; rehberlik hizmetleri güven ve eşitlik ilkelerine bağlı olarak mahkumun yaşam değerlerine sadık, yaşamında karşılaştığı sorun ve sorularla ile ilgili rehberlik imkanı sunmaktadır. Rehberlik destek yardımı ile yaşamdan zevk alma, kendi özgüven ve geçmişteki iyi hallerini kullanarak yaşamınızı düzenleme hatta kurma imkanı gerçekleştirmektedir. Başınıza gelen bir olaydan sonra sözler bulabilmek, anlam verebilmek kolay olmamaktadır ama, değerlerimizi kaybetme korkusunu yenebilir ve kendinize olan güveninizi değerlerenize bağlı bir hayat anlayışıyla koruyabilirsiniz.

İslami (manevi) rehberlik ve sosyal yardım                                                              







Bu anlamda Hollanda’da yaşayan insanların hastane veya cezaevleri gibi yerlerde kaldıkları süre içerisinde manevi rehberlik ve sosyal yardım ihtiyaçlarının karşılanması bir haktır. Bu hizmetler genelde kendi dini veya manevi görüşüne uygun rehberlik yapacak uzman kişiler tarafından yapılmaktadır.

Türk toplumunun da bu manada Hollanda’da geçirdiği 50 yıl içerisinde, bir çok manevi değeri erozyona uğruyarak özünden uzaklaştı ve kendi ruhsal ve fiziksel sağlığı için manevi rehberlerlik ve  destek almak ihtiyacını duymaya başladı. Bu görev ise günümüzde camilerimiz de görev yapan din hizmetleri görevlileri (imam) tarafından yerine getirilmeye çalışılmaktadır. Günümüzde din hizmetleri görevlilerimiz dinlenme zamanlarından feraget eden yoğun bir çalışma şartlarında, güvenilir bir sekilde insanımızı ve sorunlarını dinleyerek ailesi ve akrabalarıyla beraber çözüm aramaya çalışan kişiler durumuna gelmişlerdir.
Hollanda’nın çok kültürlü toplum olması sebebiyle, ceza ve tutukevleri, hastane, bakımevleri, sosyal ve psikolojik yardım veren kurumlar bünyesinde de manevi hizmetleri görmesi mümkün olmak durumundadır. Bu sebebten dolayı hemen hemen her hastahane ile ruh ve sinir kliniklerinde alışa gelmiş din mensupları; papaz (Katolik), dominee (Protestan), humanist (dindeki ilaha inanmayan) ve bir imam görevli bulunmalıdır.

Yazdıklarımızı uygulamada görmek mümkün müdür ?                                             

Yasal olarak din hizmetlerinin güvence altına alındığını okusak ve yazsak ta, kurumların 50 yıldır Hollanda’da yaşayan Müslümanların manevi ve dini ihtiyaçları tam anlamıyla  karşılanmamaktadır. Bu anlamda tabii doğal olarak böyle bir hizmetin ve imkanın varlığından habersiz göçmenlerde, icabet halinde bu hizmet için bir din görevlisi yada mesela Alevi-Bektasi dedesi talebinde bulunmamaktadırlar.







Orta dereceli meslek okullarında manevi rehberlik destek hizmeti

Orta dereceli okullarda eğitim yapan Türk çocukları kendi değer yargılarını iyi tanıyamayıp, Hollanda kültür ve değer yargılarına da adepte olamadıkları için iki kültürün (acculturation) ) arasında kalarak kimlik bunalımından kaynaklanan sosyal ve ruhani sorunlarla karşılaşabilmektedirler.

Yaşamlarının gençlik yıllarında geleceklerini belirleyen bu gençlerin, kimlik ve kişilik bunalımlarında manevi rehberlik desteği aldıklarını söylememiz ise pek mümkün olamamaktadır. Eğitim kurumları içerisinde beklediği desteği bulamayan bu gençlerimiz ya eğitimlerini yarıda kesmekte yada birer madde bağımlıları olarak kendilerini çeşitli sosyal sorunların içerisinde bulmaktadırlar. Bu sebeple benim şahsi düşüncem bir an önce çeşitli kentlerde göçmen gençlerin sorunlarına ilaç olabilecek Hollandaca bilen manevi rehberlik kuruluşlarının bir an önce işleve konulması yönündedir. Bu dalda yeterli yetişmiş uzman görevli olmadığını söyleyebiliriz. Oysa orta dereceli okulların kendi kadrolarını açmaları durumunda, bu konuda eğitim yaparak kendini yetiştirecek onlarca gencimiz bulunduğunu söyleyebiliriz.

Kaldı ki böyle bir uygulamanın gençlerimizin radikalleşmesinin de önüne geçeceği inancındayım. Bu sebeple; Hollanda Güvenlik Kurumu’na radikalizm ile mücadele için ayrılan kaynağın yarısı okullarda  göçmen gençlerin manevi rehberlik hizmeti için kullanılsa daha iyi bir yatırım olur diye düşünüyorum.  Bu konuda hizmet verecek özel ve tüzel kurumlar, sevgi, saygı, paylaşım ve de etik değerlere bağlı pozitivist maneviyat eksenli sosyal yardım hizmetleri sunmalıdır.

Simytech     Sifa