Dış temsilciliklerin yanısıra STK kurumlarının da Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıldönümü için gerçekleştirdikleri kutlama etkinlikleri büyük coşku içerisinde devam ediyor.
Murat Yakar – HENGELO
Bu kapsamda Hollanda’da gerçekleşen etkinliklerin bir başka durağı da Hengelo şehrindeki Waarbeek Salonu’nda Cuma akşamı oldu.
Hengelo Atatürkçü Düşünce Derneği’nin (ADD) Cumhuriyetimizin 100. Yılı Balosu ismiyle düzenlediği etkinliğe dev orkestrası ile ses sanatçısı Işın Karaca’nın yanı sıra; Erkan Çetiner’de sahne alarak Cumhuriyetin evlatlarına unutulmaz bir gece yaşattı.
Etkinliğin konuşmacı konuğu Dr. Sami Vural olurken; T.C Deventer Başkonsolosu Muammer Hakan Cengiz’de etkinlikte yerini aldı.
Etkinliğe; Dernek başkanları, STK temsilcileri, iş insanları, bazı siyasetçiler ve 500’e yakın vatandaş yoğun ilgi gösterdi.
Özgür Karagöz’ün sunumunda,
Cumhuriyet coşkusunun tam manasıyla hissedildiği etkinliğe 1 dakikalık saygı duruşu ve okunan İstiklal Marşı ile başlandı.
“BU GÜNE KAVUŞMAK İÇİN BÜYÜK BEDELLER ÖDEDİK”
Daha sonra ise hoş geldiniz konuşması yapan Hengelo Atatürkçü Düşünce Derneği’nin (ADD) Başkanı Aynur Gürhan Tamer’in konuşmasına geçildi.
Tamer burada düşüncelerini, “Sayın Başkonsolosumuz, değerli eşleri, Sayın Hengelo Belediye Başkan Yardımcımız (Wethouder) Luttikholf ve değerli misafirlerimiz. Hoş geldiniz. Sözlerime başlamadan önce bu gecede emeği geçenlere ve sponsorlarımıza öncelikle katkılarından dolayı teşekkür etmek istiyorum. Ülkemiz düşman istilasından kurtarılıp, Cumhuriyetimizin kurulması için eşsiz bir mücadele örneği gösteren, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm gazi ve şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyorum. Cumhuriyetin önemini vurgulamak için sayfalar yetersiz kalır, ancak aklımızdan hiç çıkarmamamız gereken bir gerçek vardır ki, O da Cumhuriyet. Onu kolay kurmadık. Atatürk’ün önderliğinde yaptığımız kurtuluş savaşıyla büyük bedeller ödeyerek Cumhuriyetimize kavuştuk. Büyük Önder Atatürk, “Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak olan da sizlersiniz.” diyerek, gençliğe olan inancını vurgulamıştır. Biz de, bize bırakılan bu kutsal emaneti korumak için çok çalışmalıyız. Unutmayınız ki Cumhuriyet bize kalmış bir miras değil, bizden sonraki nesillere bırakılması gereken mukaddes bir emanettir. Ve bizler de işte bu gün bunun için buradayız. Ne mutlu Türküm diyene. Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun.” şeklinde ifade etti.
“EMPERYALİZMİN DİZE GETİRİLDİĞİ, DÜNYADAKİ EN MEŞRU VE EN HAKLI BAĞIMSIZLIK DESTANI”
Daha sonra hep bir ağızdan ve coşku içerisinde İzmir Marşı okundu ve akabinde konuşma sırasını etkinliğin konuşmacı konuğu Dr. Sami Vural aldı. Vural burada yaptığı konuşmada şunlara değindi, “ Değerli konuklar, hepinizi sayıyla selamlıyorum. Böylesi coşkun bir kalabalıkta, şüphesiz size hitap edebilmek bana derin bir mutluluk ve enerji veriyor. Kıymetli misafirler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda, 100. yılında, bu anlamlı günün gurur ve heyecanını yaşamak için buradayız. 29 Ekim 1923 Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin ve kutsal zaferinin Cumhuriyet ile taçlandığı bir gündür. Kutlu olsun. Bu gün burada, ülkemizden binlerce kilometre uzakta, bizi, bir araya getiren duygu yüreğimizdeki eşsiz vatan sevgisi, Cumhuriyetimize olan bağlılığımız ve Büyük Atatürk’e olan sevgimizdir. Cumhuriyetimizin kuruluşu Türk milletinin azim ve kararlılığının bir yansımasıdır. Başta Atatürk ve silah arkadaşları bağımsızlık mücadelesini zaferle sonuçlandırmış ve Türkiye Cumhuriyetini kurarak ulusumuzun kaderini tayin etmişlerdir. Bu mücadele özgürlük ve adalet içinde verilen savaşın ta kendisidir. Gazi Mustafa Kemal’in liderliği altında Türk milleti, unutmayınız dünyadaki en meşru, en ahlaklı, en haklı, en kutsal ve emsali olmayan bir bağımsızlık destanı yazmıştır. Emperyalizm dize getirilmiş, bir enkazdan çağdaş bir devlet kurularak onurlu bir ulus ortaya çıkarılmıştır.”
Ardından, bu özel akşamın özel konuğu olarak etkinliğe, “Genç Cumhuriyetimizin, Genç bürokratlarından birisi…” şeklindeki anonsla kürsüye davet edilen T.C Deventer Başkonsolosu Muammer Hakan Cengiz konuşma sırasını aldı.
Cengiz burada yaptığı konuşmasında Cumhuriyetimizin kuruluşunun, diğer tarihi geçmişten nasıl ayrıştığının altını çizerek şu ifadelere yer verdi, “Atatürkçü Düşünce Derneği’nin değerli mensupları, Tüm Twente Bölgesi’nin ve Hollanda Türk toplumunun değerli mensupları, Cumhuriyetimizin 100. ylını kutladığımız bu akşamdaki etkinliğe hepiniz hoş geldiniz bu akşam sizlerle birlikte olmaktan büyük bir kıvanç duyuyorum. Aramızda bu akşam Cumhuriyetimizi, bayramımızı bizimle birlikte kutlayan Hollandalı dostlarımız var, müsadenizle onlara da İngilizce kısaca merhaba demek istiyorum…
CUMHURİYET FARKI
Değerli vatandaşlar, değerli misafirler, Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümü tarihte bir dönüm noktasına tekamül etmektedir. Cumhuriyetimiz 1. Dünya Savaşı’nın ardından, 1. Dünya savaşını sona erdiren son anlaşma olan Lozan Barış Anlaşması ile ülkemiz teşkil etmiş ve nihayetinde, bundan 100 yıl önce Cumhuriyetimizin ilanıyla, bizlerin bu gün içinde yaşamakta olduğu ülkemizi bizlere hediye etmiştir. 1. Dünya savaşı, sadece bizim ülkemiz için değil; bütün Avrupa, Ortadoğu, Balkanlar ve aslında bütün dünya için bir dönüm noktası teşkil etmektedir. Burada Cumhuriyetimizin kuruluşunun, diğer tüm tarihi geçmişten nasıl ayrıştığını ve ne kadar önemli olduğunu kısaca aktarmaya çalışacağım. 1. Dünya savaşını bitiren anlaşmaların en ünlüsü Versel anlaşmasıdır. Zaferle ayrılan ülkeler tarafından Almanya’ya dikte edilmiş bir anlaşmasıdır. Fakat gerçek anlamda bir barış anlaşması olmadığı için Versel Anlaşması’nın Almanya’yı bir ekonomik ve toplumsal felakete sürüklediği, ardından Hitler’in yükselişini ve 2. Dünya savaşı’nın çıkmasına zemin teşkil ettiği tarihçiler tarafından kabul edilmektedir. 1. Dünya Savaşı’nın savaşın bir diğer cephesinde koministler idareyi ele geçirmiş ve sonrasında 70 yıl boyunca soğuk savaş dönemi ve ardından kominizmin çökmesi ve demir perde ülkelerinin yıkılmasıyla dünya farklı bir döneme girmiştir. Bu gün hala dünyada, ülkemizin çevresinde, Ukrayna savaşı olmak üzere Kırım ‘ın işgali olmak üzere, Gürcistan’ın işgali olmak üzere, Azarbeycan’da yaşanan gelişmeler olmak üzere, bu dönemin çatışmalarının maalesef devamını görüyoruz. Ortadoğu’da ise yine 1. Dünya Savaşı döneminde, İngilizlerin ve Fransızların ve ardından Rusya ve İtalya’nın dahli ile yapılan, bölgenin parçalanması politikasının oluşturduğu feci sonuçları maalesef görüyoruz.
“BÜTÜN ZORLUKLARA VE SINAMALARA RAĞMEN DİMDİK AYAKTAYIZ”
Filistin’de, İsrail’de, sadece bu ülkelerde değil, tüm Ortadoğu’da, on yıllardır savaşlar ve çatışmalar maalesef bitmiyor. Bütün bu savaşların ve çatışmaların ortasında Cumhuriyetimiz 100 yıldır barış içinde, istikrar içinde, bütün zorluklara rağmen, yaşadığı bütün sınamalara rağmen dimdik ayaktadır. Bu akşam sizlerle birlikte işte biz bu tarihimizi kutluyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Cumhuriyet bizim karakterimizdir.” sözünü burada hatırlıyoruz. Bu akşam ve her zaman hatırlıyoruz. Fakat, aslında bunun yansıması olarak Cumhuriyetin getirdiği değerlerin, gerek toplumumuz üzerinde, gerekse dünyadaki tüm toplumumuz, bizim üzerimizde olan etkisini unutmayalım. “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” sadece dış politikamızı belirleyen bir üslup olmasının ötesinde; Aslında her Türk insanının, aklında ve kalbinde hissettiği bir felsefedir. Bu felsefe sayesinde dünyanın her yerinde Türk insanı bulundukları ülkelere barış getirmektedir. O ülkelere bırakın bir kötülük getirmeyi, tüm çalışmalarıyla katkı vermektedir. Bunun örneğini Hollanda’da da görüyoruz.
“BU SÖZLER SADECE DUVARA ASILMASI GEREKEN BİR CÜMLE DEĞİL”
Belki bir başka düstur, 1921 Anayasamızın giriş sözleri, aynı zamanda 100 yıldır gazi meclisimizin duvarlarında, “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.” sözleridir. Bu sözler sadece o duvarlarda yazılı bir cümle değil, aynı zamana da her Türk’ün kalplerine de işlenmiş bir sözdür. Bunun gibi pek çok örnek vermek mümkün. Bu Cumhuriyetimizin vesilesiyle, bizlere kattığı bu değerleri, bizleri nasıl şekillendirdiğini, Cumhuriyetimizi bir kez daha hatırlayalım. Ve gururla ve mutlulukla kutlayalım. Ve bir kez daha tüm bölgemize, bu bağımsızlığımızın, egemenliğimizin, ışık tutmasını ve tüm mazlum ülkelere bu bağımsızlığı ve egemenliği getirmesini temenni ediyorum. Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun. Teşekkür ediyorum.”
Etkinlikte ayrıca Dernek yöneticisi Erdal Tamer tarafından gönüllü yardım toplanarak bir hasta ve depremzedelere yardım yapılacağı duyuruldu.
Bu konuşmanın ardından bölgenin tanınan ses sanatçısı Erkan Çetiner davul zurna ile sahne aldı. Çetiner söylediği; Nar tanesi, Kuru Üzüm Habbesi, Bıktım illallah, Çile Bülbülüm, Kör Olası Çöpçüler, Delilo ve Ay Akşamdan Işıktır adlı eserlerle coşkuyu tavan yaptırarak alanı adeta düğün ortamına çevirdi.
Sonrasında ise beklenen o an geldi ve dev orkestrası ile ünlü sanatçı Işın Karaca alkışlar, ıslıklar ve telefonların flaşları eşliğinde sahne aldı.
Burada seyirciler Işın Karaca’ya sevgilerini takdim edilen çiçekle de gösterirken;
Karaca sahnede; Dilek Taşı, Seni Sevmediğim Yalan ve Batsın Bu Dünya isimli eserlerin yanı sıra yaklaşık 2 saat sahne alarak Cumhuriyet coşkusuna coşku kattı.
Etkinlikte dernek yöneticileri objektiflerimize bu şekilde poz vererek bu tarihi anı adeta perçinlediler.
ETKİNLİKTEN DİĞER KARELER
YASAL UYARI: Haberlerimizi izin almadan ve link vermeden kullanmayınız. ©ufuk.nl
HABER: Murat Yakar / Ufuk Media Grubu Haber Merkezi