Hollanda 22 Kasım’da yapılacak olan genel seçimlerin havasına girdikçe partilerin seçim çalışmaları ve seçmenlerle buluşmaları da bir o kadar havaya girmeye başladı.
Murat Yakar: Hengelo
İşte onlardan biri olan ve ülkedeki Türklerin genelde destek verdiği parti olarak bilinen DENK Partisi’de çalışmalarını aralıksız tam kadro sürdürüyor.
Bu anlamda geçtiğimiz Pazar günü Hollanda’nın güney bölgesinde, Twente Bölgesi’ndeki Hengelo, Enschede ve Almelo şehirlerinde seçmenlerle buluşan DENK Partisi’nin milletvekili adayları ve Parti Genel Başkanı Stephan van Baarle bazı derneklerde; STK temsilcileri, dernek başkanları, esnaf, iş insanları ve vatandaşlarla buluştu.
Adayların ilk durağı Hengelo olurken, burada Hollanda Türk Federasyon’a (HTF) bağlı Hengelo Türk Kültür Derneği’ndeki kahvaltılı seçmen buluşması programında, parti programını anlattılar ve vatandaşların sorularını cevapladılar.
Buradaki programda Dernek Başkanı Şakir Tekçe programa katılan konuklara hoş geldiniz konuşması yaparak ayrıca oy kullanmanın önemini anlatan kısa bir konuşma yaptı.
“22 KASIM’I UNUTMAYIN”
Daha sonra ise Amsterdam’da Denk Partisi’nin Belediye Meclis Üyesi ve Partisinin Teşkilatlanma Sorumlusu olan ve seçimlerde 45. sıradan aday olan Süleyman Koyuncu bir konuşma yaparak yönetimdeki dernek yöneticilerine bu fırsatı vermelerinden ötürü ayrı ayrı teşekkür ederek, özellikle Pazar gününü böyle önemli bir konuya ayırarak birlik ve beraberliğe katkıda bulunan vatandaşlara da müteşekkir olduğunu söyledi. Koyuncu 22 Kasım’da unutmadan sandığa gidilmesinin öneminin de altını çizdi.
“TÜRK ASILLIYIM VE BİLDİĞİNİZ KARADENİZ UŞAĞIYIM”
Daha sonra konuşma sırasını alan, DENK Partisi’nden 3 ay önce liderlik bayrağını Farid Azarkan’dan devralan ve partinin 1. sıradan adayı olan Stephan van Baarle Türk asıllı olmasının da verdiği avantajla sözlerine Türkçe başlayarak; Annesinin Rotterdam’da, babasının ise Türkiye’de, Kocaeli’nde yaşadığını söyleyerek; Aslen Rizeli olduklarını söyledi ve “anlayacağınız ben Karadeniz uşağıyım.” dedi.
Baarle’nin bu sözleri salondan büyük alkış alırken, vekil adayı ara vermeden acıların perçinleştiği Gazze konusunu ele alarak bu seçim kampanyaları esnasında bunları anlatmanın zorluğuna da ayrıca değindi.
“RUTTE VE DİĞER HOLLANDALI VEKİLLERE CEVABI VERDİM VE VERECEĞİM”
Baarle daha sonra konuşmasında; Okulları bombalamak, çocukları öldürmek, sivil halkı yok etmeye çalışmak savunma mıdır yoksa saldırı mıdır? diye sordu. Gazze’deki 2 milyon 200 bin insanın gazı, elektriği, suyu ve yiyecekleri olmadığının altını bir kez daha çizen Baarle, bunu her daim Hollanda Meclisi’ndeki tüm politikacılara sürekli olarak hatırlalatacağını vurguladı. İsrail 75 yıldır savunma değil saldırı yapıyor diyen Baarle, “çocukları ve dahi gazetecileri öldürmenin hiç bir haklı gerekçesi olmaz. Olamaz.” dedi. Oradaki tek çözümün tek ülke ve tek bayrak olduğunu yineleyen Baarle, “Bunu da mecliste önceliklerimiz arasına alacağız.” dedi.
Baarle daha sonra 22 Kasım’da yapılacak olan Hollanda Genel Seçimlerini ele alarak, bu seçimin öncekilerden çok ama çok daha önemli olduğunun altını özellikle çizdi ve yeni genç neslin kendilerine önem verdiğini hatırlatarak, kendisinin ülkedeki en genç vekil adayı olduğunu hatırlattı.
“BU PARTİNİN GERÇEK SAHİBİ SİZSİNİZ VE SİZ SAHİP ÇIKACAKSINIZ”
Baarle konuşmasının devamında, partinin kimseye kalıcı olmadığını, “Bu partinin gerçek sahibi ne Tunahan Kuzu, ne Farid Azarkan, ne de benim. Bu parti sizindir ve siz sahip çıkacaksınız.” sözleriyle hatırlatarak; “Bu anlamda haksızlık, ayrımcılık ve Müslüman nefreti gibi konularla başa çıkabilmek için DENK’e ihtiyacımız var. O sizin sesiniz ve sizin soluğunuz olacaktır. “ dedi.
“YEŞİLGÖZ WİLDERS’LE BERABER ÇALIŞMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLÜYOR, BU HOLLANDA VE BİZİM İÇİN ÇOK TEHLİKELİ”
Baarle, ülkedeki Geçici Başbakan Rutte sonrası VVD’nin koltuğuna oturacak olan Dilan Yeşilgöz’ün de, ırkçı politikaları ile bilinen ve ülkedeki yabancılardan haz duymadığını her fırsatta dile getirerek İslam nefreti söylemlerine aralıksız devam eden Wilders ile işbirliği yapmak istediğini hatırlatarak, “Wilders ne yapmak istiyor belli, en büyük İslam düşmanı olduğu belli, yabancı düşmanı olduğu belli; camileri kapatmak istiyor, Kuran’ı yasaklamak istiyor, Başörtülü kadınların kamu kuruluşlarına gitmesine karşı. İşte Bayan Yeşilgöz böyle bir kişi ile beraber çalışmak istediğini söylüyor. Bu Hollanda için çok tehlikeli, bizim için çok tehlikeli. Eğer böyle bir şey gerçekleşirse bize lazım olacak olan nedir? Nasıl haklarımızı savunacağız. İşte güçlü bir DENK Partisi ile bunu gerçekleştirebiliriz ve bizim bu planı bozarak Hollanda’da ayrımcılığa yer olmadığını göstermemiz lazım. İşte tam da anlatmak istediğim bu. Bu sebeple bu seçimler çok ama çok daha önemli.
“HOLLANDA’DAKİ MÜSLÜMANLAR ARTIK DİKEN ÜSTÜNDE YAŞAMAMALI”
Hollanda’daki Müslümanların diken üstünde yaşamasının artık önüne geçilmesinin gerektiğini hatırlatan va Baarle, geçtiğimiz yıllarda Hollanda Vergi Dairesi’nin yabancıları fişleyerek kontrol etmesi olayını da es geçmedi.
TÜRKİYE’DEKİ MAL VARLIĞI ARAŞTIRMASI
Ayrıca Türkiye’de mal varlığı olan Türklere davalar açıldığını ve ekstra kontroller yapıldığını ancak aynı şeyin mesela İspanya’da bir evi olan Hollandalı için geçerli olmadığını hatırlatan Baarle; DENK Partisi’nin 2016’da Vergi Dairesi’nin yaptığı ayrımcılığı ilk dile getiren ve mecliste gündeme alan parti olduğunu, ancak bize, “Aaa DENK kafayı yemiş, böyle bir şey olabilir mi, mümkün değil” dediklerini hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı, “Tüm bu olaylar ve kanıtlar gösteriyor ki; DENK görüyor, dile getiriyor, hakları savunuyor ve savunmaya devam edecektir. Tek lazım olan mecliste söz hakkımız olaması için sizlerin bize olan desteği.
“İNSANLAR FATURA KORKUSUNDAN HASTANEYE GİDEMİYOR”
Yaşanabilir ve ödenebilir bir Hollanda istiyoruz. Avrupa’nın en pahalı vergisi bu ülkede, en yüksek benzin fiyatı bu ülkede. Kiralar uçmuş, sağlık primlerini ödeyemez olmuşuz. Bu sebeple hastaneye gitmekten korkan insanlar var. İşte bunları da değiştirmemiz gerekiyor ve bu sebeple de sandığa gitmeliyiz. Oyumuzu kullanmalıyız.
“BU ÜLKEYİ WİLDERS’E VE YEŞİLGÖZ’E TESLİM EDEMEYİZ”
Biz bu ülkeyi Wilders’e ve onunla beraber çalışmak isteyen Yeşilgöz’e teslim edemeyiz. Bu sebeple lütfen ama lütfen oyunuzu DENK’e kullanın ki işimizi en güzel şekilde yapabilelim.”
Stephan van Baarle konuşması sonrası, “Seçim sonrası mecliste vekil sayınız yükselir de hükümette Yeilgöz’ün de bulunduğu bir koalisyon ortağı olur musunuz? şeklindeki bir soruyu ise, “Bu Bayan Yeşilgöz’ün o zamanki siyasi davranışlarına bağlı, şimdi konuşuyor ancak o zaman da hayata geçirmeye çalışırsa cevabımız tabi ki hayır olacaktır. “dedi.
Program adaylar ve vatandaşların hatıra olarak toplu resim çekimiyle son buldu.
YASAL UYARI: Haberlerimizi izin almadan ve link vermeden kullanmayınız. ©ufuk.nl
HABER: Murat Yakar / Ufuk Media Grubu Haber Merkezi