İlki 2009’da Hollanda’da faaliyete geçen ve küresel bir hareket haline gelerek dünyanın çeşitli yerlerinde faaliyet gösteren 2 bin 500’ü aşkın Tamir Kafe, arızalı ürünlerin tamir edilip yeniden kullanılabilir hale getirilmesini, böylelikle tüketim kültürünün değiştirilmesini amaçlıyor.
Tamir Kafe (Repair Cafe) hareketi Hollandalı gazeteci ve çevre aktivisti Martine Postma tarafından 2009’da Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da hayata geçirildi. Bir buluşma ve tamir etme alanı olarak kurgulanan kafelerde, elektronikten tekstile bozulan, yırtılan, kırılan her tür eşya tamir edilerek yeniden kullanılabilir hale getiriliyor.
Kısa sürede küresel bir harekete dönüşen proje kapsamında dünyanın çeşitli ülkelerinde 2 bin 500’den fazla kafe açılırken 2016’dan bu yana kafelerde 80 bin 689 eşya tamir edildi.
Bu ağın bir parçası olarak İngiltere’nin Tunbridge Wells bölgesinde 2021’den bu yana faaliyet gösteren Tamir Kafe’de elektrik, mekanik, takı ve bilgisayar gibi farklı alanlarda 28 tamir istasyonu ve bu istasyonlarda ürün tamir eden 75 gönüllü bulunuyor.
Son 3 yılda aralarında kıyafet, saat, lamba, radyo, bilgisayar, su ısıtıcısı ve tost makinelerinin de bulunduğu 2 bin 245 eşyanın tamir edildiği kafede, tamirin yanı sıra bu alışkanlığın devamlılığı için farkındalık oluşturulması amacıyla gönüllülere eğitimler de veriliyor.
Kafenin işletmecisi Chris Murphy, günümüzde üretilen eşyaların tamirinin zorlaştırıldığını, bu şekilde tasarlanmış olmalarının tüketiciyi, tamir yerine yeni ürün almaya yönlendirdiğini söyledi.
Üreticilerin yararına olduğu için sistemin böyle kurgulandığını belirten Murphy, tüketicilerin tamir edilebilir ürün talep etmesinin ise fark yaratacağını dile getirdi.
“Katılımcıların çoğu 40 yaş üstü”
Satın alınan her yeni ürünün yaşam döngüsü içinde gezegene bir maliyetinin olduğunu hatırlatan Murphy, “Elimizdekini tamir etmeye odaklanmalıyız. Böylelikle, bu maliyetin yükünü azaltabiliriz. Üstelik paranız da cebinizde kalır” dedi.
Düzenledikleri tamir etkinliklerine katılanların büyük bir çoğunluğunun 40 yaş üstü olduğu bilgisini paylaşan Murphy, şöyle devam etti:
“Bu durumun altında genç neslin tamir etme kültürünü bilmemesi yatıyor. Tamir etmek gençler için hiçbir zaman bir seçenek olmamış. Böyle bir kültürleri ve tecrübeleri yok. Bozulan eşyalarını atıyorlar ve bunu normal görüyorlar. Yeni neslin bu harekete dahil edilerek hakim bakış açısının değiştirilmesi gerekiyor çünkü modern kültür bize ‘Bunu at ve yenisini al’ diyor. Ben bu kafelerin tüketimi azaltmaya yardımcı olacağına inanıyorum.”
İtalya’da “Hiçbir şeyi atmıyoruz” sloganıyla hayata geçti
İtalya’nın Kalabria bölgesinde bulunan bir diğer Tamir Kafe, Far Eco adlı sivil toplum kuruluşu tarafından işletiliyor.
Organizasyonun kurucusu Rossana Melito, fikirden 2019’da haberdar olduklarını ve kafe açmak üzere girişimlerde bulunduklarını ancak Kovid-19 salgını nedeniyle bu fikri 2022’de “Hiçbir şeyi atmıyoruz” sloganıyla hayata geçirebildiklerini aktardı.
Tamir için getirilen ürünler arasında mutfakta kullanılan elektronik aletlerin başı çektiğini bildiren Melito, “Bazen çok ilginç şeyler de gelebiliyor. Mesela bir seferinde çim biçme makinesi gelmişti ve bunu tamir edebilmiştik.” diye konuştu.
Bu kafelerin topluma birçok kazanım sağladığı görüşünü paylaşan Melito, şunları söyledi:
“Aslında tamir etme kültürü, tüketim kültürü karşısında tersine bir eğilim oluşturuyor. Tüketmeye, satın almaya ve atmaya mecbur bırakılıyoruz. Biz bunun bir kandırmaca ve kötü bir alışkanlık olduğunu biliyoruz. Bu kadar çok şey satın almamamız ve israf etmememiz gerek. Biz bu yeni bakış açısının paylaşılması adına bu kafeyi açtık ve sonuçlarını da görüyoruz. Birçok insan bir şeylerin tamir edilmesinin ne kadar yararlı olduğunu anlıyor.”
Ukrayna’da gençler daha ilgili
Ukrayna’nın başkenti Kiev’deki Tamir Kafe’nin etkinlikleri, kültür çalışmaları alanında araştırmalar yapan Olha Ivanchenko ve mimari tasarım eğitimi alan Volodymyr Babii’nin öncülüğünde, Kiev’deki bir mühendis topluluğu olan Hacklab bünyesinde birkaç ayda bir düzenleniyor.
İlk etkinliklerini 2021’de düzenlediklerinden ve şu ana kadar gerçekleştirdikleri 5 etkinlikte yaklaşık 100 ürünü tamir ettiklerinden bahseden Ivanchenko, “Biz çok zengin bir ülke değiliz, kırılıp bozulan bir eşyanızın yerine yenisini almaktansa tamir etmeniz daha ekonomik” ifadelerini kullandı.
Düzenledikleri tamir etkinliklerine Avrupa’dakilerin aksine daha çok gençlerin ilgi gösterdiğine dikkati çeken Ivanchenko, “Bizde tam tersi bir problem var. Yaşlıların da bu tür aktivitelere katılmalarını istiyoruz. Ayrıca herkes kendi tamir etkinliğini çok kolay bir şekilde başlatabilir. Göründüğü kadar zor değil. İlk seferde 20 tane değil 5 tane tamir edersiniz ama bu bile dünyayı daha iyi bir yer haline getirir.” sözlerini sarf etti.
Tamir etkinliklerine genellikle mutfak ürünlerinin ve lambaların getirildiğine değinen Babii ise Ukrayna’daki gençlerin iklim hareketiyle yakından ilgili olduğu gözlemini paylaştı.
Amaçlarının sadece kırılan şeyleri tamir etmek değil bunun yanı sıra insanlara tamir etmeyi öğretmek olduğunun altını çizen Babii, sözlerini “Tamiri öğrenen insanlar belki evlerinde de eşyalarını tamir ediyordur. Eğer bunu yapıyorlarsa biz kendimizi başarılı addediyoruz.” diyerek tamamladı.