PIKNIK

Hollanda’da hamilelik ayrımcılığı sorun olmaya devam ediyor

Hollanda’da hamilelik ayrımcılığı sorun olmaya devam ediyor
Yayınlama: 30.08.2024
A+
A-

Hollanda’da hamilelik nedeniyle kadınların işyerinde ayrımcılığa maruz kalmaları kanunen yasaklanmış olsa da, bu tür ayrımcılığın işgücü piyasasında hâlâ yaygın bir sorun olduğu görülüyor.

İnsan Hakları Kurulu’nun son araştırmasına göre, hamile kadınların neredeyse yarısı bu tür bir ayrımcılıkla karşı karşıya kalıyor. Bu oran, önceki yıllarla karşılaştırıldığında hemen hemen hiç değişiklik göstermemiştir, bu da sorunun ciddiyetini koruduğunu ortaya koymaktadır.

İnsan Hakları Kurulu’nda çalışan avukat Hannah Jans, hamilelik ayrımcılığının işgücü piyasasında azalmadığını ve hala birçok vakayla karşılaştıklarını belirtiyor. Jans’a göre, bu sorunun bir kısmı işverenlerin hamilelik ayrımcılığıyla ilgili yasal yükümlülüklerini bilmemesinden kaynaklanıyor. İşverenlerin, hamileliği nedeniyle bir başvuru sahibini işe almadığını açıkça belirttiği durumlara tanık olduğunu söyleyen Jans, işverenlerin bu konuda yasanın ne dediğini bilmediğini vurguluyor.

Kadınlar ve İşverenler Yeterince Bilgilendirilmiyor

Sorunun bir başka boyutu ise kadınların hamilelik ayrımcılığına dair yasal haklarını yeterince bilmemeleri. Jans, ayrımcılığın sadece hamilelik sırasında değil, aynı zamanda doğum izninden dönen kadınlara daha az sorumluluk verilmesi gibi durumlarda da gerçekleştiğini belirtiyor. Ancak bu tür durumların ne kadarının ayrımcılık kapsamına girdiği konusunda birçok kadının farkındalığı düşük.

Yasal yardım sigortası ARAG’da avukat olan Céline de Vries, birçok kadının haklarını bilmediğini ve bu nedenle yaşadıkları durumları hamilelik ayrımcılığı olarak tanımlayamadığını ifade ediyor. De Vries, kadınların iş görüşmeleri sırasında hamilelikle ilgili sorulara yanıt vermeme hakkına sahip olduklarını bilmediklerini belirtiyor. Bu tür haklar hakkında yeterli bilgilendirme yapılmaması, kadınların maruz kaldıkları ayrımcılığı rapor etmelerini zorlaştırıyor.

Bilincin Artması Çözümün Parçası, Ama Yeterli Değil







Jans, hamile kadınlara haklarının ve hamilelik ayrımcılığının ne olduğunun anlatılmasının önemine dikkat çekiyor. Hamilelik ayrımcılığına maruz kalan bir kadının, bu durumu neden şüphelendiğini açıklayabilmesi gerektiğini belirten Jans, Hollanda’da yasal düzenlemelerin işvereni ayrımcılık yapılmadığını ispat etme yükümlülüğü altına soktuğunu söylüyor. Bu yasanın daha fazla kişi tarafından bilinmesi durumunda, kadınların yaşadıkları ayrımcılıkları rapor etme olasılığının artacağını ifade ediyor.

Ancak, sadece kadınları bilgilendirmek yeterli değil. De Vries’e göre, işverenlerin de hamilelik ayrımcılığı konusunda bilinçlendirilmesi gerekiyor. Özellikle iş görüşmeleri sırasında hamilelikle ilgili sorular sormamaları gerektiğini vurgulayan De Vries, bu konuda işverenlerin daha fazla sorumluluk alması gerektiğini savunuyor.

Toplumun Genel Bir Sorunu

Hamile kadınlara yönelik ayrımcılık sadece bireysel bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal bir mesele olarak ele alınmalıdır. Jans, cinsiyet eşitsizliğinin azaldığını ancak işyerlerinde hâlâ belirgin bir şekilde varlığını sürdürdüğünü belirtiyor. Bu sorunun çözülmesi için toplumsal bir bilinçlenmenin ve işverenlerin de bu sorumluluğun bir parçası olması gerektiğini savunuyor.







Hollanda’da hamilelik ayrımcılığına karşı mücadelede, hem kadınların hem de işverenlerin yasal haklar ve yükümlülükler konusunda daha iyi bilgilendirilmesi gerekmektedir. Yalnızca bu şekilde, bu köklü sorunun üstesinden gelinmesi ve işyerlerinde daha adil bir ortam sağlanması mümkün olabilir.

YASAL UYARI: Haberlerimizi izin almadan ve link vermeden kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır. ©ufuk.nl UMG (Ufuk Media Grubu)

Simytech     Sifa