Hollanda’nın Leiden kentinde faaliyet gösteren bir sperm bağış merkezi, ülkeyi sarsan yeni bir skandalla gündeme geldi. 1977 ile 2004 yılları arasında merkezde yapılan bağışlarla dünyaya gelen çocuklar arasında, yüzlerce yarı kardeş olduğu ortaya çıktı. Yetkililer, 440 çocuğun biyolojik bağlarının detaylı şekilde incelendiğini ve bunlardan bir kısmının 25 kişilik yasal sınırı fazlasıyla aştığını belirtti.
Tek bağışçıdan 90 çocuk dünyaya geldi
Araştırmalar sırasında, dokuz farklı bağışçının biyolojik çocuk sayısının yasal sınır olan 25’in üzerinde olduğu tespit edildi. Daha da çarpıcı bir şekilde, tek bir bağışçının sperm hücreleriyle 90 çocuğun dünyaya geldiği anlaşıldı. Bu durum, bağış merkezlerinin kayıt ve denetim mekanizmalarına yönelik ciddi soruları beraberinde getirdi.
Biyolojik babalarını öğrenmek isteyen çocuklar talepte bulundu
Leiden Üniversitesi Tıp Merkezi (LUMC), bu durumun ortaya çıkmasının ardından geniş çaplı bir inceleme başlattı. Araştırma, hem çocukların biyolojik babalarını öğrenme taleplerini hem de sperm bağışıyla çocuk sahibi olan kadınların geçmiş kayıtlarını kapsayacak şekilde yürütülüyor. Bu, özellikle bağışçıların anonimliklerinin korunup korunmadığı ve kayıtların doğruluğuna ilişkin tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Ulusal çapta soruşturma çağrısı
LUMC Direktörü Martin Schalij, benzer sorunların diğer eski sperm bankalarında da yaşanmış olabileceğini belirterek, ulusal bir soruşturmanın başlatılması gerektiğini ifade etti. Schalij, “Bu tür durumların tekrarlanmaması için düzenleyici mekanizmaların gözden geçirilmesi şart” açıklamasında bulundu.
Yasal sınırlar nasıl ihlal edildi?
Hollanda yasalarına göre bir bağışçının genetik olarak 25 çocuğa kadar biyolojik baba olmasına izin veriliyor. Ancak bu sınırın neden ve nasıl ihlal edildiği soruları gündemde. Uzmanlar, eski kayıtların yetersizliği, bağışçıların kimlik bilgilerinin takip edilememesi ve denetim eksikliğinin bu durumun başlıca nedenleri arasında olduğunu vurguluyor.
Bağışçı ve çocuk hakları yeniden gündemde
Skandal, sperm bağışı sürecinde bağışçıların ve çocukların haklarına ilişkin etik ve hukuki meseleleri de gündeme taşıdı. Çocuklar, biyolojik babalarını öğrenme hakkını savunurken, bağışçılar ise anonimlik taleplerinin korunması gerektiğini belirtiyor. Bu iki talep arasında denge sağlanması için yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
YASAL UYARI: Haberlerimizi izin almadan ve link vermeden kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır. ©ufuk.nl UMG (Ufuk Media Grubu)