Batı Esed’in gidişini böyle yorumladı: Canavar, Şam faresi gitti! Barbar devletin sonu

Başbakan schoof: suriye’de yeni hükûmeti görmek gerek

Hollanda Başbakanı Dick Schoof, Suriye’deki rejim değişikliğine ilişkin temkinli açıklamalarda bulundu. Schoof, yeni hükümetin yapısının ve politikalarının incelenmesi gerektiğini belirtti.

“Rejim değişikliği bir fırsat olabilir”

Başbakan Schoof, Suriye’deki gelişmelere ilişkin, “Rejim değişikliği bir fırsat olabilir, ancak bu tür fırsatların tehditlere dönüştüğüne geçmişte de şahit olduk. Yeni hükümetin yapısını gördükten sonra geleceği değerlendireceğiz.” dedi. Schoof, Hollanda’nın resmi tavrını, Suriye’deki yeni hükümetin uluslararası hukuka ve insan haklarına ne kadar uyum göstereceğine göre belirleyeceğini ifade etti.

Dışişleri bakanı’ndan siyasi geçiş vurgusu

Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Suriye’deki rejim değişikliğinin tarihi bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. “Suriye ve Esad rejimi altında acı çeken milyonlarca kişi için tarihi bir dönüm noktası yaşanıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda barışçıl bir siyasi geçişin sağlanması artık hayati önem taşıyor.” ifadelerine yer verdi. Veldkamp, bu süreçte uluslararası işbirliğinin önemine de dikkat çekti.

İngiltere dışişleri bakanı: esad, bir canavardır, şam faresidir

İngiltere, Esad’ın düşüşünü “Şam faresi gitti” sözleriyle değerlendirdi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Esad’ın devrilmesinin ardından sert açıklamalarda bulunarak, bölgedeki riskler ve fırsatlar üzerinde durdu.

“Esad bir canavardır, diktatördür”

David Lammy, Esad’ı sert bir şekilde eleştirerek, onu “Şam faresi” olarak nitelendirdi. Lammy, Esad’la temas kurmayı reddettiklerini belirterek, “Bir canavar, diktatör ve suçlu. Tek arzusu gücü ve zenginliği. Elinde masumların kanı olan bir kasap,” ifadelerini kullandı.

“Esad’ın düşüşü bölge için hem risk hem fırsat”

Lammy, Suriye’deki gelişmelerin hızla ilerlediğine dikkat çekerek, “Kuzeybatıda başlayan harekât, rejim güçlerinin geri çekilmesi ve katil rejimin yıkılmasıyla devam etti,” dedi. Esad’ın düşüşünü, İran ve Rusya için büyük bir mağlubiyet olarak değerlendiren Lammy, bunun barışı garanti etmediğini ve bölge için riskler ve fırsatlar sunduğunu ifade etti.

HTŞ’ye dikkatli yaklaşım

Lammy, Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) İngiltere’de yasaklı bir terör örgütü olduğunu belirterek, bu yüzden ihtiyatlı davrandıklarını söyledi. HTŞ’nin kimyasal silahlar ve azınlıkların korunması konusunda uluslararası topluma güvence verdiğini belirten Lammy, “HTŞ’yi eylemlerine göre değerlendireceğiz,” dedi.

İngiltere’nin öncelikleri

David Lammy, İngiltere’nin Suriye’deki üç önceliğini vurguladı: sivillerin korunması, siyasi süreç için müzakerelerin desteklenmesi ve bölgesel gerilimin tırmanmasının önlenmesi. Ayrıca, insani yardımların önemine değinerek, mültecilerin ülkelerine dönüşünün olumlu bir gelişme olduğunu ancak bu durumun tersine dönme riski taşıdığı konusunda uyardı.

Macron Esad’ın devrilmesini “barbar devletin sonu” olarak nitelendirdi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Suriye’deki Esad yönetiminin sona ermesini olumlu karşıladı. Macron, “Barbar devlet çöktü” ifadelerini kullanarak Suriyeli halkın cesaretine ve dayanıklılığına saygı duyduğunu belirtti.

“Barbar devlet çöktü” paylaşımı dikkat çekti

Emmanuel Macron, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Esad rejiminin devrilmesinin ardından, “Barbar devlet çöktü. Sonunda. Suriye halkının cesaretine ve sabrına saygı duyuyorum. Bu belirsizlik döneminde, barış, özgürlük ve birlik dileklerimi iletiyorum.” ifadelerini kullandı. Fransa Cumhurbaşkanı, Orta Doğu’daki güvenlik ve istikrarın sağlanması için Fransa’nın desteğinin süreceğini de vurguladı.

Sığınmacı başvurularında düzenleme hazırlığı

Fransa, Almanya’nın ardından Suriyeli sığınmacıların başvurularını geçici olarak askıya almayı tartışıyor. Ulusal basında yer alan haberlere göre, İçişleri Bakanlığı, Suriyeli sığınmacıların artan başvurularını denetim altına almak amacıyla bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Bu adımın, Fransa’ya yönelik yeni sığınmacı dalgalarını engellemek amacıyla atıldığı düşünülüyor.

Sığınma başvurularındaki mevcut durum

Fransa’da geçen yıl toplam 4 bin 465 Suriyeli sığınma başvurusunda bulundu. OFPRA’nın (Fransa Mültecileri ve Vatansızları Koruma Dairesi) verilerine göre, bu başvuruların büyük kısmı mülteci statüsü kazanmak için yapılmıştı. Almanya’da ise benzer bir süreçte, Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi’nin (BAMF) aldığı karar doğrultusunda Suriyeli iltica başvuruları geçici olarak durdurulmuş, bu durum 47 bin 270 başvuruyu etkilemişti.

Nehammer: korku imparatorluğu nihayet sona erdi

Avusturya Başbakanı Karl Nehammer, Suriye’de Esad rejiminin sona ermesini “korku imparatorluğunun çöküşü” olarak değerlendirdi. Başbakan, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine güvenli dönüşü için destek sunacaklarını açıkladı.

“Suriye halkı güvenli bir geleceği hak ediyor”

Karl Nehammer, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Esad döneminin sona ermesinin ardından Suriye’de kapsayıcı bir siyasi sürecin başlaması gerektiğini vurguladı. “Suriye halkı artık güvenli ve istikrarlı bir geleceği hak ediyor. Şiddet sona ermeli ve azınlık haklarını da gözeten kapsayıcı bir siyasi süreç başlatılmalı.” ifadelerini kullandı. Başbakan ayrıca, Avusturya’ya sığınan Suriyelilere yönelik geri dönüş programları için çalışmalar yapıldığını duyurdu.

Sığınma prosedürleri askıya alındı

Avusturya, Suriyelilere yönelik sığınma işlemlerini geçici olarak durdurma kararı aldı. İçişleri Bakanlığı, bu kararın Başbakan Nehammer’in talimatıyla uygulamaya geçtiğini açıkladı. İlk etapta 7 bin 300 açık sığınma başvurusunun bu karar kapsamında değerlendirileceği belirtildi. Ayrıca, daha önce verilen tüm sığınma izinlerinin yeniden gözden geçirileceği ifade edildi.

Sınır dışı ve geri dönüş programı hazırlanıyor

İçişleri Bakanı Gerhard Karner, Suriyeli sığınmacılar için bir geri dönüş programı üzerinde çalışıldığını duyurdu. Karner, Suriyelilerin güvenli bir şekilde ülkelerine dönmelerini sağlamak için planlar yapıldığını belirtti. Aile birleşimi işlemlerinin de bir sonraki duyuruya kadar durdurulduğu açıklandı. Avusturya’nın bu süreçte uluslararası güvenlik ve insan hakları standartlarına uyacağını da ekledi.

Belçika: on yıllardır süren korku ve baskıdan sonra umut var

Belçika, Suriye’de Esad rejiminin sona ermesini bir dönüm noktası olarak değerlendirirken, Suriyelilerden gelen sığınma başvurularını geçici olarak durdurdu. Brüksel’deki Suriyeliler ise Esad’ın devrilişini coşkuyla kutladı.

“Korku ve baskının ardından artık umut var”

Belçika Başbakan Yardımcısı Petra De Sutter, Suriye’deki gelişmelere dair yaptığı açıklamada, “Yıllardır süren korku ve baskının ardından artık umut var. Demokratik bir sistemle tüm vatandaşların temsil edildiği ve azınlıkların korunduğu bir gelecek mümkün.” dedi. De Sutter, uluslararası toplumun Suriye halkına bu geçiş sürecinde destek olması gerektiğini de vurguladı.

Sığınma başvuruları geçici olarak durduruldu

Belçika, Suriye’den gelen sığınma başvurularını geçici bir süreyle askıya aldı. Mülteciler ve Vatansız Kişiler Genel Komiserliği Sözcüsü Olivier Brasseur, bu kararı, mevcut belirsizlik ortamında başvuru sahiplerine dair bilgiye ulaşma zorluklarıyla gerekçelendirdi. AB ülkelerinde daha önce sığınma hakkı elde etmiş olan Suriyelilerin ise bu uygulamadan etkilenmeyeceği açıklandı.

Büyükelçilikte bayrak değişimi

Suriye’nin Brüksel Büyükelçiliği’nde Esad rejimine ait bayrak indirildi ve yerine “Suriye devrimi bayrağı” asıldı. Büyükelçilik binası, güvenlik amacıyla Belçika polisi tarafından demir bariyerlerle çevrildi.

Kutlamalar düzenlendi

Belçika’da yaşayan Suriyeliler, Esad rejiminin sona ermesini Merkez Tren İstasyonu önünde ve çeşitli mahallelerde kutladı. Kutlamalar, yoğun güvenlik önlemleri altında barışçıl bir şekilde gerçekleşti.

YASAL UYARI: Haberlerimizi izin almadan ve link vermeden kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır. ©ufuk.nl UMG (Ufuk Media Grubu)