Almanya’da boğmaca vakalarında patlama: Uzmanlardan aşı uyarısı

Almanya’da boğmaca vakalarında kaydedilen hızlı artış, halk sağlığını tehdit ediyor. Robert Koch Enstitüsü’nün verilerine göre, 2023 yılında 3.428 olan vaka sayısı, 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla 20.922’ye ulaştı.

Vakalar altı kat arttı

Bu, bir yıl içinde yaklaşık altı katlık bir artış anlamına geliyor. Uzmanlar, boğmaca enfeksiyonlarının sadece çocuklar arasında değil, yetişkinlerde de önemli ölçüde arttığına dikkat çekiyor.

Hastalığın belirtileri ve seyri

Boğmaca, solunum damlacıkları yoluyla bulaşan ve oldukça bulaşıcı olan bir enfeksiyon hastalığı. İlk belirtiler genellikle soğuk algınlığına benziyor ve hafif bir seyir izliyor. Ancak, bir ila iki hafta içinde şiddetli ve uzun süreli öksürük krizleri başlıyor. Bu krizler, hastalığın en tipik belirtisi olarak kabul ediliyor ve dört ila altı hafta boyunca sürebiliyor. Boğmaca, ayrıca iştah kaybı, uykusuzluk ve genel bir halsizlik haliyle de kendini gösterebiliyor.

Boğmaca sadece çocukları değil yetişkinleri de etkiliyor

Boğmaca hastalığı genellikle çocuk hastalığı olarak bilinse de, son yıllarda yetişkinlerde de yaygın bir şekilde görülmeye başladı. Bağışıklık sistemlerinin zayıflaması, yetişkinlerde aşı korumasının yıllar içinde azalması gibi faktörler, bu artışın nedenleri arasında gösteriliyor.

Aşılama önemli bir koruma yöntemi

Almanya’daki Daimi Aşılama Komisyonu (STIKO), boğmaca enfeksiyonlarından korunmanın en etkili yolunun aşı yaptırmak olduğunu vurguluyor. Özellikle bebeklerle yakın temasta olan kişilere ve son aşısını 10 yıldan uzun bir süre önce yaptırmış olanlara tekrar aşı olmaları öneriliyor. STIKO, boğmaca aşısının rutin çocukluk aşıları içinde yer alması gerektiğinin altını çiziyor.

Uzmanlar ne diyor?

Uzmanlar, boğmacanın önlenebilir bir hastalık olduğunu hatırlatarak aşının yaygınlaşması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, bağışıklık sistemini güçlendirmek için genel sağlık önlemlerine dikkat edilmesi gerektiğini ifade ediyorlar. Salgın riskine karşı erken teşhis ve etkili tedavi protokollerinin uygulanmasının da kritik önemde olduğu belirtiliyor.

Boğmaca vakalarındaki bu hızlı artış, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde daha etkin önlemler alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.