Sosyal medyanın etkisi ve ilaç kullanımındaki artış, bu artışın sebeplerini daha da belirgin hale getiriyor.
Sosyal medyanın etkisi: Belirti paylaşımları talebi artırıyor
Uzmanlar, DEHB teşhisi talebindeki artışın büyük ölçüde sosyal medyada DEHB belirtilerine dair yayılan içeriklerden kaynaklandığını belirtiyor. Dürtüsellik, zaman yönetimi sorunları ve huzursuzluk gibi belirtiler üzerine yapılan paylaşımlar, özellikle öğrenci şehirlerinde yaşayan gençleri teste yönlendiriyor. Hollandalı sigorta şirketi CZ, birçok kişinin sosyal medyada gördüğü içeriklerden etkilenerek test yaptırmak istediğini açıkladı. Aile hekimleri de çevrimiçi tartışmaların, DEHB şüphesiyle başvuran hasta sayısını artırdığını belirtti.
İlaç reçetelerinde artış yaşanıyor
Artan teşhis talepleri, DEHB ilaçlarının reçetelendirilmesinde de önemli bir artışa yol açtı. Hollanda İlaç İstatistikleri Vakfı’na göre, metilfenidat, deksamfetamin ve lisdeksamfetamin gibi ilaçların kullanımı son beş yılda önemli ölçüde arttı. Kadınlar arasında bu artışın daha belirgin olduğu belirtiliyor.
CZ sözcüsü, “Sosyal medya, insanların belirtileri öğrenip kendilerini DEHB ile ilişkilendirmelerine yol açıyor. Ancak bu durum, gerçekten tedaviye ihtiyacı olanlarla kendi kendine teşhis koyanları ayırt etmeyi zorlaştırıyor,” dedi.
Bekleme süreleri 8 ila 53 hafta arasında değişiyor
DEHB testlerine artan talep, hastalar için uzun bekleme sürelerine yol açtı. Uzman kuruluş ADHDcentraal’a göre, aile hekimi yönlendirmesiyle yapılan DEHB testleri için bekleme süreleri sigorta şirketine bağlı olarak 8 ila 53 hafta arasında değişiyor. CZ sigortasına sahip hastalar için bu süre 48 haftaya kadar çıkabiliyor.
Çevrimiçi tarama testleri çözüm olabilir mi?
Bu duruma çözüm olarak, CZ, çevrimiçi sağlık hizmeti sağlayıcısı iPractice ile iş birliği yaparak hızlandırılmış tarama testleri sunmaya başladı. İlk sonuçlar, birçok kişinin resmi teşhis yerine kısa süreli destekten fayda görebileceğini gösteriyor. CZ sözcüsü, “Amacımız, bekleme listelerini daha fazla yüklemeden herkese yardımcı olmak. Görünüşe göre bu yöntem işe yarıyor,” dedi.
Modern yaşam ve artan odaklanma sorunları
Çocuk ve genç psikoloğu Malou Franke, DEHB teşhisine yönelik artan talebin, ruh sağlığı farkındalığının genel olarak artmasıyla bağlantılı olduğunu söyledi. Franke’ye göre, modern yaşamın yüksek beklentileri ve sürekli uyarıcı akışı, özellikle gençler için odaklanma sorunlarını yaygınlaştırıyor. “Toplum bizden çok şey bekliyor. Bu kadar dikkat dağıtıcı varken bir gencin uzun süre odaklanabilmesi zorlaşıyor,” dedi.
Franke, çevrimiçi DEHB içeriklerinin bazı normal davranışları bozukluk belirtisi olarak gösterdiğine dikkat çekerek, “Her unutkanlık ya da dürtüsellik patolojik değildir. DEHB teşhisi, yalnızca birkaç belirtinin varlığıyla konulmaz,” diye ekledi.
Teşhisin kimlik haline gelmesi ve ilaç kullanımına yaklaşım
Franke, bazı kişilerin DEHB teşhisini kimliklerinin bir parçası haline getirmesinin sorun yaratabileceğini vurguladı. “Teşhise kapılmak kolaydır. Bazı insanlar, ‘DEHB’im olduğu için bunu yapamam’ diyebiliyor. Oysa DEHB ile başa çıkmanın birçok yolu var,” dedi.
Hollanda Psikologlar Enstitüsü’nden öğrenci psikoloğu Sietske Sibie ise, birçok öğrencinin geçmişte yaşadığı öz imaj sorunlarının DEHB teşhisiyle hafiflediğini belirtti. “Teşhis, zorlukları anlamlandırmaya yardımcı oluyor. Ancak herkes ilaç kullanmak istemiyor. İlaçlar odaklanmayı artırsa da, yaratıcılığı zorlaştırabilir veya depresyon gibi yan etkiler oluşturabilir,” dedi.
YASAL UYARI: Haberlerimizi izin almadan ve link vermeden kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır. ©ufuk.nl UMG (Ufuk Media Grubu)