Belçika’da durum kritik: 5 kişiden 1’i yoksulluk riskiyle karşı karşıya

Belçika’da 2024 yılında 2 milyondan fazla kişi, yani nüfusun yaklaşık yüzde 18’i, yoksulluk riskiyle karşı karşıya kaldı. Bu oran, ülke genelinde her 5 kişiden birinin ekonomik zorluklarla mücadele ettiğini gösteriyor.

Özellikle artan yaşam maliyetleri ve düşük gelir düzeyleri, toplumun geniş kesimlerini olumsuz etkiliyor. Yoksulluk ve sosyal dışlanma riski, özellikle düşük gelirli gruplar için giderek daha büyük bir tehdit haline gelirken, birçok kişi temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekiyor.

Gelirler yoksulluk sınırının altında kalıyor

Belçika İstatistik Kurumu’nun (Statbel) verilerine göre, her 10 kişiden biri, belirlenen yoksulluk sınırının altında bir gelirle yaşamını sürdürüyor. 2024 yılı itibarıyla, yalnız yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı aylık 1.500 avro, iki çocuklu dört kişilik bir aile için ise 3.200 avro olarak hesaplandı. Bu sınırların altında yaşayan bireyler, temel ihtiyaçlarını karşılamakta ciddi zorluklar yaşıyor ve çoğu zaman sağlık, eğitim, ulaşım gibi temel hizmetlerden mahrum kalıyor.

Bu durumu daha da zorlaştıran bir diğer etken ise, özellikle düşük gelirli işlerde çalışanların artan yaşam maliyetlerine karşı aldıkları maaşların yetersiz olması. Enerji ve gıda fiyatlarındaki yükseliş, birçok aileyi ekonomik olarak sıkıştırıyor ve yoksulluk sınırının altında yaşamayı daha da zorlaştırıyor.

Fatura ödemekte zorlananların sayısı artıyor

Belçika’da 2024 yılında nüfusun yüzde 6’sı, günlük harcamalarını karşılamakta zorlandığını ve faturalarını ödemekte güçlük çektiğini belirtiyor. Özellikle enerji fiyatlarındaki artış, hane halklarının bütçelerini zorlamakta. Elektrik ve doğalgaz faturaları, son yıllarda yükselen yaşam maliyetleriyle birlikte, birçok hanenin en büyük harcama kalemlerinden biri haline geldi. Yetersiz gelirle yaşayanlar, faturalarını ödemekte zorlanırken, bu durum borçlanma ve borç krizlerine yol açabiliyor.

Yaşam maliyetlerinin etkisi: Ekonomik baskılar arttı

Yaşam maliyetlerindeki artış, sadece faturalarla sınırlı kalmıyor; gıda fiyatları, ulaşım giderleri ve sağlık hizmetlerinin maliyetleri de giderek artıyor. Özellikle gıda fiyatlarındaki yüksek artış, düşük gelirli hanelerin temel besin ihtiyaçlarını karşılamada zorluk yaşamalarına neden oluyor. Yüksek kira fiyatları da konut sahibi olmayı ya da kirada kalmayı zorlaştırıyor, bu da ailelerin gelirlerini daha da daraltıyor.

Toplumsal dışlanma riski büyüyor

Yoksulluk riski, yalnızca maddi zorluklarla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda toplumsal dışlanma ve izolasyona yol açıyor. Yoksulluk sınırında yaşayan kişiler, genellikle eğitim, iş ve sosyal hayatta daha az fırsata sahip oluyorlar. Yoksulluk, aynı zamanda sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Yetersiz beslenme, kötü yaşam koşulları ve tıbbi hizmetlere erişimdeki zorluklar, bu kişilerin sağlıklarını olumsuz etkiliyor.

Hükümetin alması gereken önlemler

Belçika’da artan yoksulluk oranı, hükümetin sosyal yardımlar ve destek politikalarını gözden geçirmesini gerektiriyor. Ekonomik baskılarla mücadele etmek için, düşük gelirli hanelere yönelik daha fazla yardım yapılması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, gelir eşitsizliğinin azaltılması, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimin iyileştirilmesi gibi uzun vadeli çözümler üzerinde de durulması gerekiyor.

Gelecekte daha fazla insanın yoksulluk riskiyle karşı karşıya kalmaması için, devletin sosyal politikaları güçlendirmesi, düşük gelirli kesimlere yönelik teşvik ve destek paketleri oluşturması büyük önem taşıyor. Yoksulluk, yalnızca bireyleri değil, toplumun tümünü olumsuz etkileyen bir sorun olduğundan, bu konuda toplumsal bir yaklaşım benimsenmesi gerekmektedir.

YASAL UYARI: Haberlerimizi izin almadan ve link vermeden kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır. ©ufuk.nl UMG (Ufuk Media Grubu)