Soykırım yalanına dur diyenler Enschede’de buluştu: Tokat gibi cevap

Soykırım yalanına dur diyenler Enschede’de buluştu: Tokat gibi cevap
Yayınlama: 27.05.2025
A+
A-

Hollanda’nın Enschede şehrinde faaliyet gösteren İşbirlikçilere Karşı Komite (Comité Anti-Collaboratie), 1915 olaylarına ilişkin “soykırım” iddialarına karşı düzenlediği etkinliklerin üçüncüsünü geçtiğimiz Pazar günü Volkspark’ta gerçekleştirdi.

“Milli benlik ve güçlü yarınlar için” başlığıyla düzenlenen manifestoda, Ermeni, Süryani, Keldani ve Pontus soykırımı iddialarına karşı net bir duruş sergilendi.

Geniş katılım ve saygı duruşu

Etkinlik, saygı duruşu ve Türkiye ile Hollanda milli marşlarının okunmasıyla başladı. Ardından şehitler için dua edildi. Programa Türkiye’den katılan tarihçi Prof. Dr. Tufan Gündüz, misafir konuşmacı olarak yer aldı. Etkinliğe ayrıca Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Alıcıkuş, eski başkanı Ömer Altay, Enschede Türk Platformu’ndan Abdullah Yıldız, Hengelo Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Aynur Tamer ve pek çok sivil toplum temsilcisi katıldı.

Komite temsilcisi Barmanpek: “Haklı davamızı anlatmak için buradayız”







İşbirlikçilere Karşı Komite adına konuşan Mustafa Barmanpek, komitenin kuruluş amacı ve bugüne kadarki mücadelesini anlattı:

“23 Nisan 2023’te, Enschede Belediyesi’nin Süryaniler adına dikmek istediği sözde soykırım anıtına karşı üç kişiyle başladığımız yolculuk, bugün onlarca STK’nın desteğiyle güçlendi. Amacımız, bize yöneltilen iftiralara karşı haklı davamızı anlatmak, hem kendimize hem de Avrupa’ya gerçekleri duyurmaktır.”

Aynur Tamer: “Tarihimize sahip çıkıyoruz”







Hengelo Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Aynur Tamer, konuşmasında Türk milletinin tarihine sahip çıkma kararlılığını vurguladı:

“Bizim tarihimiz, gözyaşıyla yoğrulmuş bir hürriyet destanıdır. Çanakkale’de, Sarıkamış’ta şehit düşen atalarımızı anmak, onların mirasına sahip çıkmak hepimizin görevidir. Tarihi siyasallaştırarak ‘soykırım’ iftirası atmak asla kabul edilemez. Gerçekler çarpıtılamaz. Barış istiyorsak, onu yalanlarla değil, hakikatlerle inşa etmeliyiz.”

 

Abdullah Yıldız: “Soykırım iddiaları siyasi bir etikettir”

Enschede Türk Platformu adına söz alan Abdullah Yıldız, olayların tarihî bağlamı içinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti:

“1915’te yaşanan acılar elbette vardır. Ama bunları ‘soykırım’ gibi siyasi bir etiketle tanımlamak tarihi çarpıtmaktır. Tehcir, savaş koşullarında alınmış bir güvenlik önlemidir; sistematik yok etme değildir. Acılar tek taraflı değildir. Biz, hakikati öfkeyle değil, diyalogla arıyoruz.”

Ömer Altay: “Sessiz kalmak suça ortak olmaktır”

Etkinliğe katılan eski Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Ömer Altay, yaptığı kısa konuşmada sessizliğin tehlikesine dikkat çekti:
“Gerçek dışı iddialara karşı sessiz kalmak, bir anlamda bu iftiralara ortak olmaktır. Biz, atalarımıza yapılan bu haksız ithamları kabul etmiyoruz ve bunu açıkça söylemekten çekinmiyoruz. Her bireyin ve kurumun bu duruşu göstermesi gerekiyor.”

Ali Alıcıkuş: “Birlik olursak sesimiz daha gür çıkar”

Mevcut Federasyon Başkanı Ali Alıcıkuş ise Türk toplumunun birlikte hareket etmesinin önemini vurguladı:
“Bugün burada bir araya gelmemiz çok kıymetli. Birlik olursak sesimiz daha gür çıkar, yanlış algılara karşı duruşumuz daha güçlü olur. Avrupa’da yaşayan Türkler olarak sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz; çünkü bu sadece bir tarih meselesi değil, aynı zamanda bir onur mücadelesidir.”

Prof. Dr. Tufan Gündüz: “Türkler hiçbir zaman soykırım yapmadı”

Etkinliğin en dikkat çekici konuşmasını yapan tarihçi Prof. Dr. Tufan Gündüz, Osmanlı’daki birlikte yaşama kültürünü ve tehcir kararının tarihî arka planını anlattı. Konuşmasından satır başları:

  • Türkler tarih boyunca birlikte yaşadıkları halklara karşı baskıcı değil, koruyucu olmuşlardır.
  • Göktürklerden Osmanlı’ya kadar farklı inanç ve milletler barış içinde yaşamıştır.
  • 1915 tehciri, savaş ortamında alınan savunma temelli bir iç göç uygulamasıdır.
  • Aynı dönemde Türkler de Balkanlar ve Kafkaslar’da katliamlara uğramıştır.
  • “Soykırım” söylemi, 1950’lerden sonra Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için kurgulanmıştır.
  • Süryani ve Karadeniz Rumları’nın bu tartışmaya sonradan siyasi çıkarlarla katıldığı iddia edilmiştir.

Komite Başkanı Ali Çağlayan’dan parlamentoya sert tepki

Hollanda Parlamentosu, 1915 olaylarını “Ermeni Soykırımı” olarak tanıyan bir önergeyi geçtiğimiz günlerde, DENK Partisi dışında tüm partilerin oylarıyla kabul etmişti. Karar, ülkede yaşayan Türk toplumunda büyük bir hayal kırıklığı yaratırken, Enschede merkezli İşbirlikçilere Karşı Komite (Comite Anti-Collaboratie) Başkanı Ali Çağlayan’dan da önerge ile alakalı sert bir tepki gelmişti.

1915 olaylarına ilişkin yapılan oylamada tarihsel ve hukuki gerçeklerin göz ardı edildiğini vurgulayan Komite Başkanı Ali Çağlayan, önergeye “evet” oyu veren milletvekillerine gönderilmek üzere sert bir mektup kaleme almış ve kararı; “Tarih siyasete kurban edildi, tarihi yanılgı ile oylanan bu karar bir milletin onuruna darbedir.” şeklinde yorumlamıştı.

Çağlayan bu çıkışının ardından bu kez de Hollanda Başbakanı ve bakanlara bir mektup göndererek kaygılarını yüksek derecede dile getirmişti.

“Tarihe iftira değil, adalet yakışır”

Etkinlik boyunca tüm konuşmacılar, tarihî olayların bilimsel verilerle değerlendirilmesi gerektiğini vurgularken, Türkiye’ye yönelik soykırım suçlamalarının haksız ve mesnetsiz olduğunu belirtti. Etkinlikten çıkan ortak mesaj ise şu oldu: “Barış, yalanlarla değil, hakikatle kurulabilir. Tarihe iftira değil, adalet yakışır.”

İşbirlikçilere Karşı Komite, önümüzdeki süreçte de Avrupa kamuoyunda Türk tezlerini anlatmaya yönelik çalışmalarını sürdüreceğini duyurdu.

YASAL UYARI: Haberlerimizi izin almadan ve link vermeden kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır. ©ufuk.nl UMG (Ufuk Media Grubu)

Simytech     Sifa