
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, ülkesinin Filistin devletini resmen tanıyacağını duyurmasının ardından AB’de bu yönde tartışmalar kızışmaya başladı.
Macron, kararını Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda eylül ayında açıklayacağını belirtirken, adımın Orta Doğu’da adil ve kalıcı barışa katkı sunmayı amaçladığını vurguladı. Karar dünya genelinde farklı tepkilere yol açtı.
Gazze için acil adım vurgusu
Macron, yaptığı açıklamada önceliğin Gazze’deki çatışmaların sona erdirilmesi, sivillerin korunması, esirlerin serbest bırakılması ve insani yardımların engelsiz ulaştırılması olduğunu belirtti. Hamas’ın silahsızlandırılması gerektiğini söyleyen Macron, bölgenin yeniden inşa edilmesi ve güvenli bir yapıya kavuşturulmasının barışın sağlanması açısından elzem olduğunu ifade etti.
“Hamas silah bırakmalı, İsrail tanınmalı”
Fransa Cumhurbaşkanı, kalıcı bir barış için Filistin devletinin kurulması kadar işlevsel bir şekilde sürdürülebilir olmasının da önemli olduğuna dikkat çekti. Hamas’ın silahlarını bırakması ve İsrail’i tanıması gerektiğini dile getiren Macron, “Barışın mümkün olduğunu dünyaya göstermeliyiz” dedi.
Uluslararası konferansa ev sahipliği yapacaklar
Fransa, Suudi Arabistan ile birlikte 28-30 Temmuz tarihleri arasında New York’ta düzenlenecek Uluslararası Filistin Konferansı’na eş başkanlık yapacak. Konferansın ana gündem maddesi iki devletli çözüm süreci olacak.
Filistin memnun, ABD tepkili
Filistin Devlet Başkan Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh, Fransa’ya teşekkür ederek alınan kararın uluslararası hukuk ve adalet anlayışıyla örtüştüğünü ifade etti. Eş-Şeyh, Suudi Arabistan’a da desteklerinden ötürü şükranlarını sundu.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Macron’un çıkışını sert sözlerle eleştirdi. Kararın Hamas’ın propagandasına hizmet ettiğini ileri süren Rubio, bu adımın “7 Ekim kurbanlarına bir hakaret” olduğunu savundu.
İrlanda’dan güçlü destek
İrlanda Başbakan Yardımcısı Simon Harris, Fransa’nın kararını memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. Harris, iki devletli çözümün Orta Doğu’da barışa ulaşmanın yegâne yolu olduğunu belirterek, “Macron’un dediği gibi barış gerçekten mümkün” ifadelerini kullandı. İrlanda, Norveç ve İspanya ile birlikte 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıyan ülkeler arasında yer alıyor.
Belçika'da karar eylülde, fikir birliği yok
Belçika Dışişleri Bakanı Maxime Prévot, ülkesinin Filistin’i tanıma kararı konusunda nihai açıklamanın eylül ayı başında yapılacağını bildirdi. Ancak hükümet içinde bu konuda derin görüş ayrılıkları bulunuyor. Prévot, Fransa’nın çıkışıyla doğrudan bağlantılı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.
CD&V lideri Sammy Mahdi, koalisyon ortaklarını İsrail’e yaptırım uygulanmasını reddettikleri için “çifte standart”la suçladı. Başbakan Bart De Wever’in partisi N-VA ve MR partisi ise İsrail’e karşı herhangi bir yaptırımı kesin şekilde reddediyor.
Almanya: tanıma için uygun zaman değil
Macron’un BM’deki çıkışı Almanya’da ise temkinli karşılandı. Hükûmet Sözcüsü Stefan Kornelius, Filistin’in tanınmasının “iki devletli çözüm sürecinin nihai adımı” olması gerektiğini belirtti. Almanya'nın şu an böyle bir planı bulunmadığını söyleyen Kornelius, kalıcı barışın ancak doğrudan müzakereler yoluyla sağlanabileceğine inandıklarını ifade etti. Açıklamada ayrıca, “İsrail’in güvenliği Almanya için önceliktir” vurgusu yapıldı.
Tanıyan ülke sayısı artıyor
Şimdiye dek aralarında Türkiye, Norveç, İspanya ve İrlanda’nın da bulunduğu 142 ülke Filistin’i devlet olarak tanıdı ya da tanıyacağını ilan etti. Ancak İsrail ve ABD, bu adımlara karşı çıkarak iki devletli çözümün koşullarının henüz oluşmadığını savunuyor.
YASAL UYARI: Haberlerimizi izin almadan ve link vermeden kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır. ©ufuk.nl UMG (Ufuk Media Grubu)