
Hollanda’da 29 Ekim 2025’te yapılacak genel seçimler öncesinde, göçmen ve Müslüman toplumun siyasi temsilcisi olarak bilinen DENK Partisi’nde ciddi bir kriz patlak verdi.
Denk’in kalbi çatırdadı
Partinin lideri Stephan van Baarle, yaptığı yazılı açıklamayla liste başı adaylıktan çekildiğini duyurdu. Van Baarle’nin kararının arka planında parti içi yönetim çatışmaları ve ağır suçlamalar yer alıyor.
'Yut ya da boğul' dayatması ve yönetimle kopan bağlar
Sosyal medya üzerinden kamuoyuyla paylaştığı mektubunda Van Baarle, görevden çekilme kararının nedenlerini açık şekilde ortaya koydu. Yaklaşık on yıllık siyasi mücadelesini ve partinin kuruluşundaki rolünü hatırlatan Van Baarle, mevcut yönetimi sert ifadelerle eleştirdi.
“Ejder Köse’nin yönetimi, görevimi sürdürmemi bilinçli olarak imkânsız hâle getirdi” diyen Van Baarle, hazırlanan aday listesinin kendisine dayatıldığını ve karar vermesi için süre baskısı uygulandığını vurguladı. "Yut ya da boğul" ifadesinin kullanıldığını belirten Van Baarle, bu yaklaşımı “tehdit ve şantaj” olarak niteledi.
Destek yerine sistematik dışlama ve itibarsızlaştırma iddiası
Parti yönetiminin kendisini adım adım yalnızlaştırdığını ve görevini yapamaz hale getirdiğini belirten Van Baarle, “Kendimi değil partiyi düşündüm, direndim. Ama geldiğimiz noktada, liste başı olmama rağmen listedeki isimlerden bile habersizim” sözleriyle durumun vahametini anlattı.
En ağır suçlamalardan biri de, Van Baarle’ye göre parti yönetiminin ve çevresindekilerin sistematik bir kara propaganda yürütmesi. “Hakkımda yalanlar uydurdular, ekibime iftiralar attılar” diyen Van Baarle, bunun yalnızca kendisine değil, DENK’in itibarına da büyük zarar verdiğini söyledi.
“Partiden gitmiyorum, sizden gitmiyorum”
Stephan van Baarle, milletvekilliği görevine devam edeceğini ve toplumu temsil etmeyi sürdüreceğini açıklarken, “Artık sizin liste başınız değilim” ifadesiyle liderlikten resmen çekildiğini yineledi. Van Baarle, partiden ayrılmadığını, ancak mevcut yönetimle çalışmanın mümkün olmadığını dile getirdi.
İSMAİL EL ABBASİ - STEPHAN VAN BAARLE- DOĞUKAN ERGİN
Türk kökenli seçmen sarsıldı, parti içinden istifa çağrıları yükseldi
Van Baarle’nin açıklamaları, Hollanda’daki Türk ve Müslüman toplumunda büyük yankı uyandırdı. DENK’in Meclis grup başkanları Ismail el Abassi ve Doğukan Ergin ortak bir bildiri yayımlayarak, partinin siyasi liderinin bu şekilde dışlanmasını kabul etmediklerini duyurdu.
‘Liderimize sahip çıkıyoruz’ çıkışı
O duyuruda “Ejder Köse, liderimizi zayıflatarak bu noktaya getirmiştir” diyen grup başkanları, mevcut yönetimi istifaya çağırdı. Açıklamada, Van Baarle’ye tam destek verildiği ve onun parti içindeki gerçek lider olduğu vurgulandı.
TUNAHAN KUZU
Kurucu lider Kuzu’dan net tavır: “Bu uzaklaştırmayı kabul etmiyorum”
DENK’in kurucularından ve partinin simge isimlerinden Tunahan Kuzu da sessiz kalmadı. Van Baarle’nin yanında olduğunu belirten Kuzu, “Bu şekilde partiden uzaklaştırılmasını kabul etmiyorum” dedi. Kuzu’nun bu açıklaması, partideki krizin yalnızca bir çekilme değil, daha derin bir yönetim bunalımına işaret ettiğini gösterdi.
Gözler seçim sürecine çevrildi
Yaşanan gelişmelerin ardından, partinin seçim kampanyasını nasıl yürüteceği ve seçmen nezdindeki güven kaybının nasıl telafi edileceği soruları gündemde. Siyasi yorumculara göre, iç çatışmaların kamuoyuna bu denli yansıması DENK’in seçim performansını ciddi şekilde etkileyebilir.
Van Baarle milletvekilliğini sürdürecek, ancak seçimlere partinin lideri olarak girmeyecek. Parti tabanı ve destekçileri arasında bu durumun yaratacağı kırılmaların, oy oranlarına nasıl yansıyacağı ise önümüzdeki haftalarda netlik kazanacak.
YASAL UYARI: Haberlerimizi izin almadan ve link vermeden kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır. ©ufuk.nl UMG (Ufuk Media Grubu)