
Yeni araştırmalar, Almanya’da halkın en büyük kaygısının ekonomik zorluklar ve toplumsal dayanışmanın zayıflaması olduğunu ortaya koydu. Göç politikaları, vergi endişeleri ve konut krizleri de korku sıralamasında üst sıralarda yer alıyor.
Toplumsal dayanışma zayıflıyor
Leipzig Medya Araştırma Enstitüsü’nün yaptığı araştırmaya göre, Almanların yüzde 76’sı toplumsal bütünlüğün tehdit altında olduğunu düşünüyor. Katılımcıların yüzde 73’ü artan sosyal eşitsizliği bu çözülmenin temel nedeni olarak gösterirken, yüzde 40’ı kültürel farklılıkların da toplumsal gerilimi artırdığını ifade ediyor.
Demokrasiye güven var, ama memnuniyet sınırlı
Halkın büyük çoğunluğu demokrasiyi hâlâ en iyi yönetim biçimi olarak görüyor. Katılımcıların yüzde 82’si bu görüşte birleşirken, yüzde 37’si mevcut demokratik uygulamalardan memnun olmadığını söylüyor. Buna rağmen kamu yayıncılığı, toplumun yüzde 94’üne ulaşarak birleştirici rolünü sürdürüyor.
Geçim korkusu zirvede
R+V Sigorta’nın raporuna göre, halkın yüzde 52’si artan yaşam maliyetleri nedeniyle geçinememekten korkuyor. Ekonomi Profesörü Isabelle Borucki, "Almanlar artık krizlere alıştı, ama bu durum onları yıprattı" dedi. Enflasyon sabit kalsa da, temel ihtiyaç kalemlerinde süren fiyat artışları endişeyi canlı tutuyor.
Göç tartışması ve sosyal kaygılar
Göçmen politikaları da halkın en büyük ikinci korkusu. Katılımcıların yüzde 49’u, mülteci sayısındaki artışın devlete yük olacağını düşünüyor. Bu oran Doğu Almanya’da yüzde 56’ya çıkıyor. Vergi artışları ve sosyal yardımların kesilmesi korkusu ise üçüncü sırada. Konut fiyatları da önemli bir sorun: Halkın yüzde 48’i, barınmanın artık erişilemez olduğunu düşünüyor.
Trump korkusu yerini kabullenmeye bıraktı
ABD’nin eski başkanı Donald Trump, artık Almanların eskisi kadar büyük bir korkusu değil. Onu dünya için tehlike olarak görenlerin oranı yüzde 45’e düştü; bu oran birkaç yıl önce yüzde 69’du. Uzmanlar, bu düşüşün Trump’a yönelik korkunun hayal kırıklığı ve kabullenmişliğe dönüşmesinden kaynaklandığını belirtiyor.
Gençler için iklim hâlâ en büyük tehdit
İklim değişikliği ve doğal afetler genel nüfusta daha düşük seviyede bir endişe kaynağı olsa da, 14-19 yaş grubundaki gençler için bu konu ilk üç sırada yer alıyor. Genç kuşağın geleceğe yönelik kaygıları, iklim krizine yönelik duyarlılığın da arttığını gösteriyor.
YASAL UYARI: Haber, fotoğraf ve videolarımızı link vermeden kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır. ©ufuk.nl UMG (Ufuk Media Grubu)