
Hollanda’nın Hengelo kentinde 3-4-5 Ekim tarihlerinde düzenlenen “Çeşme Kültür Festivali”, Türk kültürünün çok yönlü zenginliğini bir kez daha uluslararası sahneye taşıdı.
ÖZEL HABER: Murat Yakar– HENGELO / RESİMLER: Erkan Coşkunsu
FESTİVALDEN GÖRÜNTÜLERİ BURADAN KANALIMIZ UFUK MEDİADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ
Suyun etrafında birleşen anlamlı bir buluşma
Hengelo-Yozgat Vakfı öncülüğünde ve çok sayıda kurum ile kuruluşun desteğiyle hayata geçirilen festivalin bu yılki teması “su” oldu. Hayatın, bereketin ve birleştirici gücün simgesi olan su; sanat, müzik ve söyleşilerle festival boyunca farklı formlarda ifade edildi.
Geniş katılımlı organizasyon
Festival, Hengelo Türk Platformu (Turkse Platform Hengelo) , Yunus Emre Enstitüsü, Hengelo Belediyesi, Hengelo Şehir Kütüphanesi, şehir tiyatrosu, Hengelo Müzesi, Hollanda Yozgatlılar Federasyonu ve bölgede her alanda kültürel, sanatsal ve hayır işlerinde öne çıkan iş insanı Yücel Şimşek’in sahibi olduğu Simytech firmasının destekleriyle gerçekleşti.
Ortak değerleri simgeleyen çeşme: Hengelo’nun kalbinde Türk izi
Festivalin çıkış noktasını, Hengelo Tren Garı Meydanı’nda yer alan ve 2016 yılında inşa edilen Türk çeşmesi oluşturuyor. Hengelo-Yozgat Vakfı tarafından şehre kazandırılan bu anlamlı yapı, Avrupa’da bir şehir meydanında yapılan ilk ve tek Türk çeşmesi olma özelliğini taşıyor. Mimar Okan Sarıaslan’ın imzasını taşıyan çeşme, dört cephesindeki musluklarıyla suyun evrensel mesajını taşırken, kültürler arası buluşmanın da sembolüne dönüşüyor.
Kültür, sanat ve müzikle dolu üç gün
Festival programı boyunca Hengelo’nun farklı noktalarında dolu dolu etkinlikler gerçekleştirildi. Katılımcılar; edebiyattan müziğe, geleneksel sanatlardan çağdaş performanslara kadar geniş bir yelpazede kültürel deneyimler yaşadı. Zifa-Alua Auezova, Burhanettin Carlak, Şahika Çağlar, Robert Roth, Nazlı Elik Yüksel, Yiğit Şahan Yüksel, Şükrü Kirtiş ve daha birçok sanatçı ile araştırmacı festivalin zenginliğine katkı sundu. Türk mutfağından örnekler ve el emeği ürünler de ilgi gördü.
Sanatın diliyle birleşen toplum
Çeşme Kültür Festivali, sadece bir etkinlik değil; aynı zamanda toplumsal birlikteliği besleyen güçlü bir kültürel mesaj niteliği taşıdı. Su temasının etrafında şekillenen festival, göçmen kökenli olsun ya da olmasın, her yaştan bireyi bir araya getirerek anlamlı bir sosyal zemin oluşturdu.
Yücel Şimşek: “Bu çeşme sadece su değil, köprü kuran bir değer”
Festivalin önemli destekçileri arasında yer alan, bölgedeki sosyal sorumluluk projeleriyle tanınan iş insanı ve Turkse Platform Hengelo YK Başkanı Yücel Şimşek, Çeşme Kültür Festivali’nin taşıdığı anlamı ve toplumsal etkisini Ufuk Media’ya şu sözlerle değerlendirdi:
“Hengelo’daki bu festival, sadece bir kültür etkinliği değil; geçmiş ile gelecek arasında kurulan bir köprüdür. Çeşmenin hikâyesi, aslında hepimizin hikâyesi. Göçle gelen, köklerini unutmayan, ama yaşadığı topluma da değer katmaya çalışan insanların hikâyesi.”
Şimşek, sahibi olduğu Simytech firması aracılığıyla yalnızca finansal destek sunmakla kalmadıklarını, aynı zamanda festivalin planlama sürecinde de aktif rol aldıklarını belirtiyor. Toplumun her kesimini kapsayan bir kültür iklimi oluşturmanın, bireysel başarıdan çok daha büyük bir anlam taşıdığını vurgulayan Şimşek, bu etkinliği bir "ortak aidiyet projesi" olarak tanımlıyor:
“Bu festivalin teması ‘su’. Su gibi olmak, yani duru, kapsayıcı ve hayati... Biz de bu yaklaşımla yola çıktık. Çünkü sanat ve kültür, bir toplumu sadece zenginleştirmez; aynı zamanda bir arada tutar. Bugün burada Türkçe şarkılarla duygulanan bir Hollandalı görmek, ya da bir Türk çocuğun ebru yaparken bir başka milletten arkadaşıyla gülümsemesi, işte gerçek kazanım budur.”
Toplumda özellikle gençlere yönelik çalışmalarıyla da bilinen Yücel Şimşek, festivalin ilerleyen yıllarda da büyüyerek devam etmesini umduğunu ifade ediyor. Girişimcilik, kültürel temsil ve toplumsal sorumluluk konularında yerel yönetimlerle iş birliği yapmanın önemine dikkat çeken Şimşek, son olarak şunları söyledi:
“Burada olmak, bu topraklarda iz bırakmak istiyoruz. Ama bu iz; sadece ekonomik değil, kültürel ve insani bir iz olmalı. Çeşme Festivali, bu izleri su gibi akıtan, gönüllere ulaşan bir hareketin adıdır.”
Yücel Şimşek’in bu sözleri, festivalin neden sadece üç günlük bir etkinlik değil, çok daha derin ve kalıcı bir sosyal etki projesi olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Festival, sanat ve kültür aracılığıyla köprüler kurarak, birlikte yaşamanın güzelliğini yeniden hatırlattı.
Festivale renk katan isimler ise şu şekilde oluştu:
Zifa-Alua Auezova
Şahika Çağlar
Robert Roth
Ersoy Demir
İzzeddin (Neyzen)
Nazlı Elik Yüksel
Yiğit Şahan Yüksel
Şükrü Kirtiş
Alper Kelekçi & Julia Tavit
Arslan Çelik
Nina Paintina
Azra Tümkaya
Anatolië Müzik Korosu
YASAL UYARI: Haber, fotoğraf ve videolarımızı link vermeden kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır.©ufuk.nl
HABER: Murat Yakar / Ufuk Media Grubu Haber Merkezi