BIST 100
10.720,36 -0,06%
DOLAR
41,8190 0,19%
EURO
48,6128 0,45%
GRAM ALTIN
5.404,54 1,25%
FAİZ
40,01 -0,25%
GÜMÜŞ GRAM
67,45 1,90%
BITCOIN
112.049,00 1,50%
GBP/TRY
55,8959 0,45%
EUR/USD
1,1619 0,48%
BRENT
62,73 -3,82%
ÇEYREK ALTIN
8.836,42 1,25%

Dirlik arıyorsan, birliğe Sarıl!

Reklam
birlik-dayanisma-bayrak-turkiye
Reklam

Sevgili okurlar,
Sizlerle her ne kadar gecikmiş de olsam, bu ayda sıla izlenimlerimi paylaşma kararı aldım.
Biliyoruz ki insan yaşamında bazı dönüm noktaları vardır. İşte oraya gelindiğinde vereceğiniz karar çok önemlidir. Hayatınız dümdüz uzayıp giderken bazen ani çıkışlar, çökmeler, zikzaklar yaşadığınız olur. Kim olduğunuzu, ne yapacağınızı, niçin yaşadığınızı sorguladığınız anlar olur. Ancak sözünü ettiğimiz o kader anı sizi bir karar vermeye zorlar ve kendinizi bir anda bambaşka bir dünyanın içinde buluverirsiniz.

“Birlikten kuvvet (dirlik) doğar.” atasözünden yola çıkarak yaşadıklarımızın yanı sıra, Türkiye’mizde de yaşananları şöyle özetleyebiliriz:
İnsanlar 'tek başına' yaşam konusunda hiçbir anlam ifade etmezler. “Bir elin nesi var? İki elin sesi var.” sözünde de olduğu gibi, kişiler birleşerek toplumları, toplumlar birleşerek ırkları, onlar da ulusları, hatta medeniyetleri oluştururlar. Bu kocaman insanlar topluluğu ise önce 'birliği', sonra 'dirliği' oluştururlar. Birlik ve dirlik ise gücü beraberinde getirir.

 Peki, nasıl birlik olunur?
Birlik sadece fiziksel olarak bir arada olmak değildir. Kalplerde birlik, hedeflerde ortaklık, değerlerde benzerlik, acıda ve sevinçte ortaklaşmak demektir. Birlik olmak için;

  • Empatiyle yaklaşmalıyız birbirimize. Herkesin hikâyesi, yarası, sevinci farklıdır. Ama saygı duymak bizi birleştirir.
  • Adaletli olmalıyız. Hakkın, hukukun üstünlüğü birlik için en temel yapıtaşıdır.
  • Dil, din, mezhep, ırk farkı gözetmeksizin insanı insan olduğu için sevebilmeliyiz.
  • Eğitimde, sağlıkta, sosyal yaşamda eşitlik sağlamalıyız.
  • Doğal afetlerde sadece yardım kolisi değil, bir omuz, bir el, bir gözyaşı da paylaşılmalı.
  • Güzel günlerde sevinçle kenetlenmeli, başarıları birlikte kutlamalıyız.
  • Medya, siyaset, sivil toplum sorumluluk almalı; ayrıştırıcı değil, birleştirici bir dil kullanmalıdır.
  • Ailede, okulda, mahallede birlik ruhu çocuklara aşılanmalıdır.
  • Üretimde, sanatta, sporda, bilimde birlikte hareket edebilmeliyiz.
  • Ve en önemlisi: Unutmamalıyız ki; birimizin derdi hepimizin derdidir.

 Geçelim Türkiye’mizdeki beklenen birlikteliklere...
Asrın felaketi olan deprem, sıfırlara kadar inen kardeşliğimizi bazı yerlerde bir anda tavan yaptırdı. Bir anda Türkiye doğusuyla batısıyla bütünleşip yaraları sarma yarışına girdi. Bu durum, bizim gibi vatan sevdalılarını mutlu ederken, kaos ve kandan beslenenlere ise ağır bir darbe indirmiştir. Onlar hâlâ ayrımcılık yaparak, “Acaba bu durumu nasıl lehime çeviririm?” derdinde ama bu millet uyanık. Bu millet o eski millet değil. Bu millet artık bu oyunlara gelmeyecektir. Allah milletimize güç ve sabır versin. Umarım bu deprem, kardeşliğimizi pekiştirmesi yönüyle hayırlara vesile olur.

 Yine başka bir örnek...
Millî Takımımızın uluslararası turnuvalarda gösterdiği başarılar, tıpkı bir bayram havası gibi insanlarımızı tek yürek yapmıştır. Türk bayrakları balkonlara asılmış, meydanlar dolmuş; doğudan batıya, kuzeyden güneye herkes galibiyetlerde aynı sevinci yaşamıştır. Sporun birleştirici gücü, bize kim olduğumuzu, birlikte başardığımızda neler yapabileceğimizi bir kez daha hatırlatmıştır. Bu tür ortak sevinçler, içimizde var olan o güçlü bağları yeniden gün yüzüne çıkarmaktadır.

Netice itibarıyla:
“Birlikten dirlik (kuvvet) doğar” sözünden yola çıkarak artık 'bir millet' olmayı bilmeliyiz. Dosta düşmana karşı dimdik ayakta durmalıyız. Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Lazıyla ve kısacası Türkiye’de yaşayan herkese yıllardır büyük acılar yaşatan bu sorunlar artık bitmeli.
Her zamankinden daha fazla birliğe ve beraberliğe, daha da önemlisi bu kritik süreçte sağduyuya ihtiyacımız var.
Yüzyıllardır omuz omuza düşmana karşı savaşmış ataların evlatları, atmışlar bir kenara kardeşliği de birbirine girmiş.
Bu olmaz, olamaz, olmamalı!...
Ben diyorum ki: Haydi, artık bu olaylara “dur” diyelim. El ele verip, güzel yarınlara doğru yürüyelim.

İbretlik bir hikâye: Birlikte batmayan gemi

Zamanın birinde, büyük bir gemi okyanusta seyrederken aniden fırtınaya yakalanmış. Dalgalar birbiri ardına yükselmiş, gökyüzü kararmış, deniz azgın bir canavara dönüşmüş. Gemi, içindeki herkesle birlikte batma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış.

Gemi kaptanı, mürettebatı toplayarak demiş ki:
“Bu geminin içinde her milletten, her dinden insanlar var. Eğer herkes sadece kendini kurtarmaya çalışırsa, bu gemi batacak. Ama hepimiz birbirimizi düşünerek hareket edersek, gemi su almaz ve hep birlikte kurtuluruz.”

O andan itibaren herkes, inancı, dili, rengi ne olursa olsun omuz omuza verip su boşaltmış, yelkenleri onarmış, gemiyi rotasında tutmuş. Günler süren çabanın sonunda fırtına dinmiş ve gemi limana sağ salim varmış.

Gemi limana yanaştığında kaptan, gözyaşlarını tutamayan yolculara şöyle demiş:
“Birlikte hareket etmeseydik, bugün hiçbirimiz burada olamazdık. Unutmayın: Farklılıklarımız fırtınayı durdurmaz. Ama birliğimiz, gemiyi batmaktan kurtarır.”

Son söz:

Birlik, sadece aynı sofrada oturmak değil, aynı yöne bakmak, aynı yolda yürümektir; ekmekte, suda, aşta, tasada, yasda, sofrada, duada, bayrakta ve vatanda olur birlik. Gerçek dirlik ise, kalpten kalbe giden bir yol açıldığında başlar.

Unutmayalım: Farklılıklarımız zenginliğimizdir, ama dirliğimiz birliğimizdedir.
Gelin, fırtınalara birlikte göğüs geren o insanlar gibi biz de aynı gemide olduğumuzu hiç unutmayalım.

Kalın sağlıcakla, kalın birlik içinde…

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.