Hollanda’da konut ihtiyacı giderek artarken, uzmanlar daha az park yeri inşa etmenin yeni konut üretimini hızlandırabileceğini öne sürüyor. Park yeri gereksinimleri, belediyeler için inşaat projelerinde en büyük engellerden biri olarak görülüyor.
Ancak bu tartışmalı bir konu: Artan araç sayısı bir şekilde park etmek zorunda ve bu sorun çözülmeden konut planları zorlaşıyor.
HABER: A. Hamit Sürmeneli
Park yeri gereksinimleri inşaatı yavaşlatıyor
Uzmanlar, park alanlarının yeni konut inşasında belirleyici faktörlerden biri olduğunu vurguluyor. Hollanda hükümeti yılda 100.000 ek konut hedefliyor ancak bu hedef yıllardır tutturulamıyor. Bu nedenle hazırlanan 150 öneriden biri, park yeri standartlarının gevşetilmesi. Ancak bu öneri en tartışmalı olanı.
Belediyeler genellikle önerilen sayılardan daha fazla park yeri talep ediyor. Örneğin Haarlem’de bu yıl başında gençler için planlanan 150 konut projesi, tasarımda 0,1 park yeri eksik olduğu gerekçesiyle durduruldu ve mahkeme itiraz edenleri haklı buldu.
Platform31’den Frank Wassenberg, “Belediyeler kendi sıkı park standartlarını belirliyor. Belediye meclisi bu standartları yasalaştırdığı anda, mahkeme yeni inşaat projelerini bu kurallara göre değerlendiriyor” diyor. Sonuç olarak park yeri normları, manzara veya gürültü gibi diğer kriterlerden daha bağlayıcı hale geliyor.
Eski standartlar ve esneklik eksikliği
Birçok belediye hâlâ güncel olmayan park normlarını kullanıyor. Platform31, daha esnek ve veri odaklı bir park politikasıyla inşaat gecikmelerinin önlenebileceğini belirtiyor. Ayrıca belediyeler ücretli park, “sıfır izin” (yeni adresin park yeri hakkı olmaması) gibi uygulamalarla ekstra konut alanı yaratabilir.
Ancak bu önlemler halk arasında popüler değil. İnsanlar park için ücret ödemekten ya da komşu bölgelerdeki düzenlemeler nedeniyle daha uzak yerlere park etmek zorunda kalmaktan çekiniyor. Wassenberg, “İletişim çok önemli. Ancak artık itiraz etme norm haline geldi; bir eşiğe ihtiyaç var ki sadece ciddi itirazlar değerlendirilsin” diyor.
Vereniging Eigen Huis (VEH) görüşü
VEH, park alanlarının azaltılmasının otomatik olarak daha fazla konut anlamına gelmediğini belirtiyor. Her konutun yeterli toplu taşıma erişimi olmadığını vurgulayan VEH, belediyelere esneklik tanınması gerektiğini söylüyor. Ancak standartların bazen projeleri engellemek için kötüye kullanıldığı da görülüyor.
Siyasi tartışmalar ve farklı şehirler
STOER komisyonu, büyük ulaşım merkezlerinde maksimum park normunu 0,7’ye düşürmeyi önerdi. Mevcut normlar çoğunlukla 1,5 civarında. Ancak parlamentodan PVV milletvekilleri, bu sınırın uygulanmamasını talep etti ve öneri reddedildi.
Komisyon başkanı Friso de Zeeuw, “Büyük şehirlerde araç sahipliği azalıyor ve toplu taşıma iyi. Orta büyüklükteki şehirler bunu takip ediyor. Ama tartışma hep devam ediyor çünkü araçlar yine park etmek zorunda” diyor.
Uzmanlara göre Hollanda genelinde durum farklı: Büyük şehirler ve toplu taşımaya yakın alanlarda park azaltmak mümkün olsa da, kırsal ve orta büyüklükteki şehirlerde insanlar hâlâ arabaya bağımlı. Sonuç olarak konut üretimini hızlandırmak için park yerleriyle ilgili hassas bir denge kurulması gerekiyor.
YASAL UYARI: Haber, fotoğraf ve videolarımızı link vermeden kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır. ©ufuk.nl UMG (Ufuk Media Grubu)


