Hayat, sürekli değişen ve bazen de sarsıcı olan sınavlarla doludur. Savaşlar, doğal felaketler, ekonomik zorluklar ve kişisel kayıplar, insanları derinden etkileyen sıkıntılardır.
Her biri, bireyin gücünü ve inancını test eder. Ancak bu zorluklar, sadece birer kaza ya da şanssızlık değil, aynı zamanda büyük birer imtihandır. İslam inancında dünya, bir sınav alanıdır ve bu dünyadaki her zorluk, insanın sabrını ve bağlılığını ölçmek için Allah tarafından verilen bir fırsattır.
Kur'an-ı Kerim, her türlü zorluk ve sıkıntının aslında birer imtihan olduğunu birçok ayetinde bizlere bildirir.
Enbiya Suresi’nin 35. ayetinde, "Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz" denir.
Bu ayet, hayatın zorlukları karşısında sabırlı olmayı ve nihayetinde Allah’a yönelmeyi öğütler. Bizler, dünyada karşılaştığımız her türlü sıkıntıyı, sabırla geçebileceğimiz ve sonunda Rabbimize döneceğimiz birer sınav olarak görmeliyiz. Çünkü nihayetinde her şeyin sonu, sonsuz mutluluk ve huzur olan ahirete yöneliktir.
Sabır ve dua: Allah’a sığınmanın gücü
İslam, inananları sadece fiziksel değil, manevi olarak da güçlü kılacak bir rehber sunar. Zorluklar karşısında sabır, insanın kendini savunması için en güçlü silahtır.
Bakara Suresi’nin 153. ayetinde, "Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir" buyurulur.
Sabır, sadece beklemek değil, aynı zamanda bir teslimiyet ve güven göstergesidir. Zorlukların üstesinden gelirken Allah’a dua etmek, onun sonsuz kudretine sığınmak, kalbi rahatlatır ve insanı huzura kavuşturur.
Mümin, hayatın zorlukları karşısında asla umutsuzluğa kapılmamalıdır. Her ne kadar dünya sıkıntılarla dolu olsa da, her bir zorluk, insanın daha da olgunlaşmasını ve inancını pekiştirmesini sağlar. Allah’ın her şeyin en iyisini bildiğine inanarak, sabırla ve güvenle zorlukların üstesinden gelinebilir. Allah, bazen kulunu hayırla, bazen de şerle sınar; ama nihayetinde her iki durum da kulun ahiretini güzelleştirecek birer imtihandır. Müminler, bu anlayışla zorluklar karşısında sabırla Allah’a yönelmelidir.
Dua, müminin Allah ile olan en özel bağıdır. Zorluklar karşısında yapılan dualar, kalbi rahatlatır ve manevi bir huzur verir.
Kur'an’da, "Rabbiniz dedi ki: Bana dua edin, size cevap vereyim" (Gafir, 60) buyurulmuştur. Bu ayet, Allah’ın dualara karşı duyduğu ilgi ve kabulü müjdelemektedir. Dua, sadece dileklerde bulunmak değil, aynı zamanda kalbin Allah’a yöneldiği, sıkıntıların ve belirsizliklerin Allah’ın iradesine teslim olunduğu bir ibadettir.
Sonuç olarak şunu demek isterim kİ;
Hayat, zorluklarla dolu bir imtihan alanıdır ve her birimiz bu sınavdan geçerken sabır ve dua, bizlere en güçlü dayanak olur.
Kur'an-ı Kerim, bu hayatta karşılaştığımız her türlü sıkıntının arkasında birer hikmet olduğunu ve bu zorlukların aslında ahiretteki sonsuz mutluluğa giden yolda birer basamak olduğunu müjdeler.
Öyle ki;
Ne Musa biliyordu vurunca asayı denizin ikiye ayrılacağını; Ne Yusuf biliyordu kuyudan çıkınca Mısır’a sultan olacağını. Ama ikisi de biliyordu Rab’bine sığınan hiç kimsenin yarı yolda kalmayacağını.
Vesselam,