
Hollanda ve Fransa’dan araştırmacıların öncülüğündeki uluslararası bir bilim ekibi, Güneş dışındaki bir yıldızda ilk kez güçlü plazma patlamaları ve koronal kütle atımları (CME) tespit etti.
İlk doğrudan kanıt
Dünya’dan yaklaşık 130 ışık yılı uzaklıktaki bir kırmızı cücede gözlenen bu olay, yıldız fırtınalarının yalnızca Güneş’e özgü olmadığını ilk kez doğrudan kanıtladı.
Araştırmayı yöneten ASTRON bilim insanı Dr. Joseph Callingham, “Bu keşif, yalnızca Güneş’i izleyerek kurduğumuz teorilerin ötesine geçmemize imkân veriyor” sözleriyle bulgunun önemini vurguladı.
130 ışık yılı uzaktan gelen sinyaller
Nature dergisinde yayımlanan makaleye göre, gözlemler Avrupa’nın en güçlü radyo teleskoplarından biri olan LOFAR (Low-Frequency Array) aracılığıyla yapıldı. ASTRON ve Paris Gözlemevi ekipleri, kırmızı cüceden yayılan yoğun radyo dalgalarını kaydederek plazma patlamasının varlığını doğruladı.
Kırmızı cüceler, Güneş’in kütlesinin yalnızca yüzde 10 ila 50’si kadarına sahip küçük yıldızlardır ve Dünya benzeri gezegenlerin en sık bulunduğu yıldız türü olarak bilinir.
“Küçük yıldızlar büyük fırtınalar çıkarıyor”
Araştırmanın ortak yürütücüsü Dr. Cyril Tasse, keşfin evrendeki yıldız davranışlarını anlamada yeni bir sayfa açtığını belirtti:
“Bu bulgu, şiddetli uzay hava olaylarının sadece Güneş’e özgü olmadığını gösteriyor. Küçük yıldızların çevresindeki gezegenler çok daha sert patlamalara maruz kalıyor. Yeni veri işleme teknikleri sayesinde artık bu fırtınaların enerjisini doğrudan ölçebiliyoruz.”
Yaşanabilir gezegenler için tehdit
Kırmızı cücelerin çevresindeki gezegenler genellikle yıldıza çok yakın yörüngelerde döndüğü için bu tür dev patlamalardan kaçamıyor. Dr. Callingham, tespit edilen kütle atımının olası etkisini şöyle açıkladı:
“Bu büyüklükte bir patlama, bir gezegenin manyetik alanını yüzeye kadar bastırabilir. Atmosfer geçici olarak yok olur, koruyucu kalkan çöker. Böyle bir olay, bir gezegenin yaşama elverişli olup olmadığını doğrudan belirleyebilir.”
Yeni bir gözlem dönemi başlıyor
Bilim insanlarına göre bu keşif, diğer yıldız sistemlerinde uzay hava olaylarının nasıl işlediğini anlamada önemli bir adım. Aynı zamanda, yaşam barındırma potansiyeli olan gezegenlerin hangi koşullarda ayakta kalabileceğine dair yeni bir bakış sunuyor.
Yakında devreye girecek daha güçlü teleskoplarla, bu tür yıldız patlamalarının evrende ne kadar yaygın olduğu çok daha net biçimde ortaya çıkacak.
YASAL UYARI: Haber, fotoğraf ve videolarımızı link vermeden kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır. ©ufuk.nl UMG (Ufuk Media Grubu)


