Hessen’de 1100 ilkokul öğretmeni tarafından imzalanan uyarı mektubu, Almanya’daki eğitim krizini somut biçimde ortaya koydu.
Öğretmenler, okula başlayan çok sayıda çocuğun kalem tutmak, ayakkabı bağlamak ve tuvalete tek başına gidebilmek gibi en temel becerilerden yoksun olduğunu bildirerek durumu “alarm verici” olarak tanımladı. Mektup, eyalet hükümetine daha fazla öğretmen ve psikolog atanması ile sınıf mevcutlarının en fazla 20 öğrenciyle sınırlandırılması talebiyle sunuldu.
“Bu kriz çocukların değil, yetişkinlerin sorumluluğu”
GEW Hessen Başkan Yardımcısı ve 40 yıllık öğretmen Heike Ackermann, mevcut tablonun çocuklardan kaynaklanmadığını vurguladı. Ackermann, siyasetin ve toplumun ihmallerinin eğitimdeki çöküşü hızlandırdığını belirterek “Çocukların hiçbir suçu yok. Bu, onların omzuna yüklenemeyecek kadar büyük bir kriz” ifadelerini kullandı.
Günlük becerilerde belirgin gerileme
Öğretmenlerin bildirdiği eksikler, artık yalnızca akademik alanla sınırlı değil. Birçok çocuğun kalemi doğru kavrayamadığı, makas kullanma ve yapıştırma gibi ince motor becerilerde zorlandığı, hatta uzun süre dik oturamayıp dikkatini sürdüremediği aktarılıyor. Mektupta, “Düzenli olma, kurallara uyma, tuvalete tek başına gidebilme” gibi temel davranışlarda dahi ciddi açıklar bulunduğu belirtiliyor. Bazı öğretmenler, öğrencilerin tuvalet kâğıdı kullanmayı bile bilmediğini ifade ediyor.
Okullar toplumdaki tüm sorunların ilk durağına dönüştü
GEW, ilkokullara çok daha fazla sosyal pedagog ve psikolog atanmasını gerekli görüyor. Öğretmenlere göre okullar, göç deneyimleri, savaş travmaları, aile içi problemler ve yoksulluk gibi sorunların ilk yansıdığı yer hâline gelmiş durumda. Ackermann, bir öğrencinin uçak sesi duyduğunda masanın altına saklanarak çığlık attığını belirterek “Bunu tek başına bir sınıf öğretmeni kaldıramaz” dedi.
Ekran kullanımının gölgesinde akademik beceri kaybı
Mektup, akademik alanda da belirgin gerileme olduğunu gösteriyor. Özellikle matematikte temel becerilerin zayıfladığı ifade edilirken, çarpım tablosu gibi temel bilgilerin dahi öğrenilmesinde zorlanıldığı bildirildi. Ackermann, velilere “Monopoly, Kızma Birader gibi oyunlar oynayın; bu oyunlar sayma, bekleme ve kurallara uyma alışkanlığını geliştirir” tavsiyesinde bulunduklarını söyleyip, ancak birçok ebeveynin çocuklarıyla zaman geçirmek yerine sürekli telefonlarıyla meşgul olmasından şikâyet etti.
Eğitimdeki çözülmenin bedeli tüm topluma yansıyacak
Öğretmenlerin ortak mesajı net: Sorunun kaynağı çocuklar değil, yetişkinler ve siyasi karar vericiler. Uzmanlara göre eğitimdeki bu çözülme bugün sınıfları etkiliyor olsa da yarın tüm toplumu kapsayan daha büyük sonuçlar doğuracak.
YASAL UYARI: Haber, fotoğraf ve videolarımızı link vermeden kullananlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır. ©ufuk.nl UMG (Ufuk Media Grubu)
