Kahramanmaraş’ta deprem mağduru bir annenin Hasene yardım görevlisine verdiği mektup okuyan herkesi duygulandırdı.
Mektubunda yardımseverlere ve aracılık eden Hasene çalışanlarına teşekkür edip hayır dualarında bulunan depremzede anne, “Ben bunu nasıl unuturum. Bize iyiliği yardımseverliği paylaşmayı aşıladınız. İnşallah biz de bir gün sizin gibi birilerine yardım ederiz. Allah’ım hiç birinizin gözünüze yaş ayağına taş değirmesin.” ifadelerine yer verdi.
Kahramanmaraş’ta deprem mağduru bir annenin Hasene yardım görevlisine verdiği mektup okuyan herkesi duygulandırdı. Kahramanmaraşlı Esra Kuru isimli iki çocuk sahibi annenin Hasene yardım görevlisine verdiği duygu yüklü sosyal guruplarda dolaşan mektup Avrupalı yardım sever Türk vatandaşlarını hem sevindirdi hem de ağlattı.
Depremzede Esra Duru’nun verdiği mektubu alan bölge alan sorumlusu Fatih Demir, mektubu Almanya’ya Hasene Sosyal Yardımlaşma Genel Sorumlusu Bekir Altaş ve Türkiye Deprem Bölgesi Genel Sorumlusu Özcan Kuri’ye gönderdi.
Mektubun içeriğinde deprem mağduru anne Esra Kuru şu ifadelere yer verdi:
“Çocuklarımın ayağına çorap karnına yiyecek oldunuz”
“Sevgili Hasene çalışanları ve gönüllüler. Kahramanmaraş’tan yazıyorum. Maddi zenginliğiniz o kadar büyükmüş ki; çocuklarımızın ayağına çorap, üzerine kıyafet, karnına yiyecek olmuşsunuz. Ama her şeyin para olmadığını da gösterdiniz. Umutsuz gözlere umut, korkan kalplere sevgi oldunuz. O kadar güçlü güzel ve cömert insanlar barındırıyorsunuz etrafınızda, içinizde, vakfınızda. Biz ne yeriz ne içeriz derken bir sürü yardım tırlarıyla geldiniz. Herkes şehri bir bir terk ederken bütün olumsuzluklara rağmen bizi yalnız bırakmadınız . Allah’ım da sizi öbür dünyada yalnız bırakmasın. Sizi kanatları altına alsın inşallah. Çocuklarımızı kendi çocuğu gibi gören Hasene çalışanları, çocuklarımıza yemedikleri yiyecekleri giymedikleri marka kıyafetleri veren bütün çalışanlara ne kadar teşekkür etsek az olur. Bana bir seccade veren Hasene’den abi vardı. Her namazda ona ve bütün Hasenecilere dua edeceğim. Oğlunun adı Ömer olan bir abi geldi oğlunun montunu benim Ömerim’e giydirdi.
“Gözünüze yaş ayağınıza taş değmesin”
Ben bunu nasıl unuturum. Bize iyiliği yardımseverliği paylaşmayı aşıladınız. İnşallah biz de bir gün sizin gibi birilerine yardım ederiz. Allah’ım hiç birinizin gözünüze yaş ayağına taş değirmesin. Ben de bir Hasene yazan takke bileklik bir de şapka var. Bunlar bana ölünceye dek emanet. Eğer tekrar evim olursa inşallah evimin en güzel yerinde onları saklayacağım. Her baktığımda sizleri ve iyiliklerinizi hatırlayacağım. İsim olarak tek bildiğim İstanbul’dan mütahitti galiba Fatih abiye ve bütün çalışanlara sonsuz teşekkürler hakkınızı helal edin, bunu yazan üç çocuklu bir anne Esra Kuru.”
10 günden fazla çalışmaların başında bulunan Özcan Kuri, sosyal medyadan guruplarda paylaştığı mektubun insanlarımızı etkilediğini ifade ederek şunları söyledi:
“Mektubu okuyanlar etkilendiğini ve ağladığını yazıyorlar. Mektup çaresizliğin umudun bittiği yerde gelen yardım elinin verdiği iç huzuru anlatıyor. Kimse umudunu kesmesin hepimizin bu yara kapanana kadar yardımları sürecek. Acı ve hüzünle döndüğüm deprem bölgesinden ama gönlümüz ruhumuz orada kaldı. Durum anlatılamayacak kadar trajik. Dünyanın pek çok yerine yardıma koşmuş çaresizliği gören biri olarak ülkemizdeki bu deprem sözün bittiği yer. Her yerden vatandaşlarımız ülkesiyle kenetlendiği gibi Almanya’daki vatandaşlarımızda duyarsız kalmadı. Hasenemiz ilk dakikalardan itibaren hem bölgede hem de stratejik kıriz masasıyla planlamaları kısa sürede hayata soktu.”