Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından çevre illere göç hız kazandı. Özellikle Mersin, Konya ve Ankara’da ev fiyatları ve kiralarda fahiş fiyat artışları yaşandı. Kimi ev sahipleri ve emlakçılar depremzedelere evini kiraya vermemek için özellikle kira bedelini yükseltirken, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) önemli bir karara imza attı.
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen asrın felaketi sonrası birçok depremzede başka illere göç etti. Göç nedeniyle özellikle Mersin, Konya ve Ankara’da ev fiyatları ve kiralarda fahiş fiyat artışları yaşandı. Bazı ev sahipleri ise depremzedelere evini kiraya vermemek için özellikle yüksek fiyat verirken, konut kiralarındaki fahiş artış nedeniyle Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) resen inceleme başlattı.
Konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulunan TİHEK Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, “Ev sahibi veya kiracı depremzedeye evini vermiyor. Biz bunu nasıl bir ayrımcılık temeline dayandırıyoruz. Servet temeline. Bunlar ödeyemez, gariban gibi düşünceler olabilir.
Herhangi bir ayrımcılık temeline dayalı olarak depremzedeler veya diğer vatandaşlarımız bu tür durumlarda bize başvuruda bulunabilir. Ayrımcılığa uğradığı ispatlanırsa 5 bin ila 90 bir lira arasında idari para cezası verebiliyoruz” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından binlerce vatandaş farklı illere göç etti. Göç nedeniyle özellikle Mersin, Konya, Ankara gibi illerde ev fiyatları ve kiralarda yaşanan fahiş artış tepki çekti. Başta Ankara’da olmak üzere son 20 günde konut satışı ve kira bedellerinde ciddi artışlar yaşandığı tespit edildi. Kimi ev sahipleri ve emlakçılar depremzedelere evini kiraya vermemek için özellikle kira bedelini yükseltirken, TİHEK önemli bir karara imza attı.
BUNLAR ÖDEYEMEZ, GARİBAN…
Sabah’ta yer alan habere göre TİHEK, konut kiralarındaki fahiş artış nedeniyle re’sen inceleme başlattı. Konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulunan TİHEK Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, insan hakları temelinde bir ihlalin söz konusu olduğuna dikkat çekerek, temel sosyal haklardan bir tanesinin barınma hakkı olduğuna vurgu yaptı.
Böyle bir ihlal söz konusu olduğunda vatandaşların TİHEK’e başvuruda bulunabileceğini kaydeden Kılıç, “Ayrımcılık temelleriyle ilişkiliyse örneğin bekar olduğu için ya da depremzede olduğu için dolaylı bir ayrımcılık olabilir. Depremzedeye evini vermiyor. Biz bunu nasıl bir ayrımcılık temeline dayandırıyoruz. Servet temeline.
Bunlar ödeyemez, gariban gibi düşünceler olabilir. Herhangi bir ayrımcılık temeline dayalı olarak depremzedeler, engelli yurttaşlarımız, medeni hali bekar olan yurttaşlarımız ya da etnik kökeni, ırkı farklı olan kişilere yönelik bu tür hizmetlerin sorununda bize başvuruda bulunulabilir. Emlakçılar da bu ihlali gerçekleştirebilir. Maddi durumuna veya etnik kökenine bakar ve bu çerçevede kira veya gayrimenkul alım satımı için bazı bölgelere götürmez” dedi.
AYRIMCILIĞA UĞRAYAN HERKES BAŞVURABİLİR
Emlakçı veya ev sahibi tarafından ayrımcılığa maruz kalan bir vatandaşın şikayetçi olabileceğini aktaran Kılıç, “Örneğin, mali durumumdan veya başkaca sebeplerden ötürü evini kiraya veremeyeceğini söyleyen veya çok karşılaştığımız ‘sadece kadınlara, sadece erkeklere, sadece şu kökenlere kiralanmaz’ gibi durumlarda biz hemen re’sen de inceleme yapabiliyoruz veya bireysel başvuruda alabiliyoruz.
Mağdursunuz, emlakçı veya ev sahibi sizi mağdur etti ve bize başvuru yapıyorsunuz. Biz onunla ilgili ön inceleme biriminde kabul edilebilir bir başvuru olup olmadığını inceledikten sonra hemen ayrımcılık birimine havale ediyoruz. Onlar inceliyorlar. Başvuran kişinin muhatabına ‘bu ayrımcılığı giderin’ talebinde bulunması gerekiyor. Ama olağanüstü koşullarda, bunun imkansız olduğu durumlarda biz buna da bakmıyoruz.
Muhataba da soruyoruz ‘Gerekçen ne, neden böyle bir şey yaptın’ gibi. Burada ispat açısından şöyle bir kolaylık söz konusu. Biz buna ispat külfetinin yer değiştirmesi diyoruz, yasamızda da var. Siz ayrımcılığa uğradığınızı karinelerle, ufak delillerle ortaya koyduğunuzda artık ispat etme külfeti karşı tarafa geçiyor. Ev sahibi kanıtlayacak ayrımcılık yapmadığını, muhatabın bunu ispatlaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
5 BİN İLA 90 BİN LİRA ARASINDA CEZA KESİLEBİLİYOR
Yapılan incelemeler neticesinde idari para cezası kesme yetkilerinin olduğunu belirten Kılıç, “Bu yılın idari yaptırım oranı 5 bin liradan 90 bin liraya varıncaya kadar idari yaptırım cezası uygulayabiliyoruz. Ayrımcılığa maruz kalan herkes bize başvuruda bulunabilir. Başvurularımız ücretsiz. Hem adalete erişimin kolay oluşu hem ücretsiz oluşu önemli.
Her türlü yolla başvuruda bulunabilir vatandaşlarımız. Bize doğrudan da başvuru yapabilirler, e devlet üzerinden, telefonla başvuru yapılabilir. Mesela vatandaş ayrımcılığa uğramış ama tam olarak emin değil. Adli bir süreç olarak mı devam etmesi gerekiyor. Buna ilişkin de yönlendirmede bulunuyoruz” dedi.