Hollanda Rutte azınlık hükümeti, Özgürlük Partisi’nin (PVV) hükümete vermiş olduğu dış desteğini çekmesi üzerine hükümet görevine son vermek zorunda kaldı. Hollanda Meclisin’de yapılan görüşmelerden sonra, Hollanda kabinesi 12 Eylül 2012 ‘de yeniden parlamento şeçimlerine gitme kararı aldı. Okuduklarımız ve takip ettiğimiz bilgiye göre; önümüzdeki yıllarda Hollanda’da yaşam daha pahalı ve gelirimiz şu anda olduğundan daha az olacak.
Hollanda kabinesi neden düştü ?
Rutte’nin Liberal Partisi (VVD) ile Hristiyan Demokratlar Birliği’nden (CDA) oluşan sağ azınlık hükümeti, aşırı sağcı lider Geert Wilders’in Özgürlük Partisi’yle (PVV) 14,2 milyarlık ek tasarruf planında anlaşmadılar. Hollanda ve Avrupa son 50 yılın en ağır ekonomik krizini yaşıyor. Daralan istihdam ve işsizlikle artan giderlerler ekonomik krizin faturasını birilerine ödetme planı önümüzde meclis ve kabine dönemlerinde yine gündeme gelecek.
Göçmenler, Rutte kabinesi döneminde de haksız ve gereksiz tebdirlerle, uluslararası sözleşmelere ‘ters’ düşen muamelerlerle karşılaştılar. Göçmenler için bu günler oldukça karamsar ve zorlu idi.
Meclisteki temsilcilerimiz
Bu arada, istisnaların dışında politik hizmet veren , halkın temsilcileri olarak bildiğimiz Türk asıllı politikacıların görevlerini yerine getirmediklerini veya getiremediklerini de söyleyebiliriz. Üzerlerine sanki ölü sessizliği çökmüştü.
Seçim programı nasıl hazırlanıyor ?
Göçmenlerin politikaları da tasarruf planları gibi genelde parti seçim programlarında belirlenir ve partinin programları koalisyon çalışmalarında belirli kompromislerle hükümet programına alınarak ortak bir hükümet programı hazırlanır. Hükümet programı Hollanda Meclisinde çoğunluğun desteği ile karara bağlanırak uygulaya hazır bir şekil alır.
Avrupadaki kriz ve ödenen bedel!
Bütün Avrupa’da olduğu gibi Hollandalılar da Yunanistan’daki ve Ispanya’daki krizlerin yanısıra Avrupa Birliği Ekonomik ve Siyasi sistemin ayakta kalması için bedel ödemeye hazırlanıyor. Uluslar Para Fonu (IMF), Avrupa Merkez Bankası, Hollanda Merkez Bankası verilerine göre Avrupa Ekonomik Kkrizinin bedelinin 1000 milyarı aşacağı bekleniyor. Hollanda kendisine düşen bedeli ödüyor ve ödemeyede devam edecek.
Hollanda’da gelecek yaşam
Bir çok işsiz göçmen ailesi Hollanda’yı terk etme yollarını arıyor. Bu durum elbetteki insanlar, aileler hatta nesiller üzerinde önemli izler bırakır. Bu sebeple bana göre Geri Dönüş Yasasında ki (Remigratiewet) 45 yaş sınırı korunmalı, yapılan ödenekler yeniden gözden geçirilmelidir. Şöyle ki; 1986 ‘da yılındaki standartlara göre yapılan bu ödemelere bakacak olursanız, Türkiye’deki geçim standartları % 200 daha pahallandı. 45 yaş sınırı neden 55’e alınmak istenir o da ayrı bir muamma. 55 yaşına gelen ailelerin geri dönmesi oldukça zor bir durum. Çocuklar büyümüş olacak ayrıca çoğumuz torun sahibi olacağız. Kim bilir belki de Avrupa’da nüfus yaşlandığı için asıl istedikleri budur!
Seçimde ne yapmalıyız?
Oylarımızı tabiki: göçmenler ve dar gelirliler için hangi parti gerçekçi bir şeçim programı sunuyorsa, o partilere vermemiz gerekir. Hatta abartı olmazsa son zamanlarda kafa kafaya giden oy oranlarına bakılacak olursa Hollanda’nın en büyük partisini biz göçmenler bile belirleyebiliriz. Olmaz demeyin, neden olmasın ki?
Yeni kurulacak kabinde döneminde ekonomik, sosyal ve göçmen politikalrı ile alakalı göz önünde bulundurulması gereken tedbirler:
1-İssizlik oranının % 20 ‘leri geçtiği göçmen gençler için; özel rehberlik, yardım, işe
hazırlık ve işe yerleştirme projeleri.
2-Göçmen gençlerin eğitim rehberliği ve eğitimlerini tamamlamalarında destek. Suçu engelleyici tebdirler gibi projeler.
3- Yaşlılarımız gerekli bakım ve tedavi programlarından yeterli derecede sağlıklı faydalanamamakta, uzman olmayan kurumların yanlış uygulamalarına maruz kalmaktadırlar. Önümüzdeki dönemde, Türk yaşlılarına bilgilendirme, bakım ve tedavi projeleri uygulanabilinir.
4-Şuç işlemiş gençlerin ve göçmenlerin cezalarını çektikten sonra, tekrar topluma kazandırma projeleri yaşama geçirilmelidir.
5- Kadınlarımızın eğitim, yaşam ve üreten bir aile birliğinin üyesi olmaları sağlanırken aynı zamanda sorunları rehberlik hizmetleriyle desteklenmelidir.
6-Türkiye’de ödenek alan göçmen ailelerinin hakları uluslararası
norm ve Avrupa Birliği standartlarına göre düzenlenmeli, yeni kabine Türkiye Cumhuriyet ile Hollanda Krallığı arasında yapılan sözleşmelere (Ankara antlaşması v.s gibi) bağlı kalmalıdır.
Geçen yazımızda sizlerle Hollanda kabinesinin nasıl sınıfta kaldığını paylaşmıştık. Demek ki gözlemlerimizde yanılmamışız. Tavsiyelerimizin bir yerlere ulaşması dileğiyle
görüş ve düşüncelerinizi sucu12@zonnet.nl adresime bekler saygılarımı sunarım,