Kırışıklıkları önlemek için yapılabilecekler

Genellikle 30’lu yaşlardan sonra yüzde kırışıklıklar oluşmaya başlar. Özellikle göz çevresinde, dudak etrafında ve yanaklardaki mimik çizgileri yaşın ilerlemesi ile birlikte derinleşmeye başlar.

Mimik çizgileri belli bir yaştan sonra belirgin hale gelirken, özellikle 40’lı ve 50’li yaşlardan itibaren kaş, alın, yanak ve boyun çevresinde de çizgiler oluşur.

60’lı yaşlara gelindiğinde ise artık cilt yer çekimine karşı koyamaz hale gelir.

Yaşlanma etkileri

Özellikle gençlik zamanlarında kendimize yeterli özeni göstermezsek, ilerleyen yıllarda ciltteki yıpranma ve yaşlanma etkileri daha çabuk ve derin görülür. Bu nedenle genç yaşlardan itibaren kendimize, beslenmemize ve egzersiz düzenimize dikkat etmemiz gerekir.

Yapılan araştırmalar ciltteki yaşlanmada mevsimlerin ve beslenmenin büyük etkisi olduğunu gösteriyor. Kırışıklıkların oluşumunda cilt kuruluğu başrol oynuyor. Bu nedenle su her zaman için baş kurtarıcınız.

Sırt üstü uyumak

Geceler boyunca belli pozisyonlarda uyumanın “uyku çizgilerine” – cildinizin yüzeyinde yer eden ve kalktığınızda geçmeyen kırışıklıklar – yol açtığı konusunda uyarmıştır. Yan yatmak yanak ve çenedeki kırışıklıkları artırırken yüz üstü yatmak yüzünüzü kırıştırabilir. Kırışıklık oluşumunu azaltmak için uzmanlar, sırt üstü yatmanızı önerir.

Daha fazla balık, özellikle de somon

Somon (ve diğer soğuk su balıkları) harika bir protein – cildin yapı taşlarından biridir – kaynağı olmakla kalmaz, aynı zamanda omega-3’ler olarak bilinen gerekli yağ asitleri bakımından da müthiş bir kaynaktır. Uzmanlar, gerekli yağ asitlerinin cildi beslediğini, dolgun ve genç tuttuğunu ve kırışıklıkları azaltmaya yardımcı olduğunu söylemektedir.

Gözlerinizi kısmayın, okuma gözlüğü alın

Tekrarlanan yüz hareketlerinin – gözleri kısmak gibi – yüz kaslarını fazla çalıştırarak cildin yüzeyinin altında oluklar oluşturduğunu söylemiştir. Bu oluklar sonunda kırışıklıklara dönüşür. Gözlerinizi açık tutun: Eğer okuma gözlüğüne ihtiyacınız varsa, takın. Gözlerinizin çevresini güneşin zararlarından koruyabilen ve gözlerinizi kırpmanızı önleyebilen güneş gözlüğü kullanımının önemini de kavrayın.

Kahve yerine kakao

Araştırmacılar kakaonun cildi güneş hasarından koruyan, cilt hücrelerine dolaşımı iyileştiren, hidrasyonu etkileyen ve cildin daha yumuşak görünmesini ve hissedilmesini sağlayan yüksek düzeylerde iki diyetsel flavonol (epikateşin ve kateşin) içerdiğini göstermiştir. Hem de çok lezzetli.

Yüzünüzü çok yıkamayın

Dermatologlarına göre, musluk suyu ciltteki doğal bariyerler olan yağların ve kırışıklığı önleyen nemin kaybedilmesine sağlar Bunları çok sık yıkamak, korunmayı da azaltmak anlamına gelir. Sabununuz cilt koruyucu nemlendiriciler içermiyorsa, sabun yerine yüz temizleyicileri kullanın.

C vitaminini deneyin

C Vitamininin kolajen üretimini artırdığımı, UVA ve UVB ışınlarına karşı koruduğunu, pigmentasyon problemlerini düzelttiğini ve cilt hastalıklarındaki iltihabı iyileştirdiğini bulunmuştur. Ancak kilit nokta, C Vitaminin kullanım türüdür. Bugüne kadar pek çok araştırma L-askorbik asitin de kırışıklıkları azaltmada etkili olduğunu göstermiştir.

Daha fazla soya yiyin

Araştırmalar soyanın güneşin yaşlandırıcı zararlarından korumaya ve bunların iyileşmesine yardımcı olabileceğini göstermiştir. Soya temelli takviyelerin (bileşenlerinde ayrıca vitaminler, balık proteini ve beyaz çay özleri, üzüm çekirdeği domates de vardır) sadece 6 ay sonra cildin yapısını ve sıkılığını iyileştirdiğini bildirilmiştir.

Cilt bakımının esaslarını uygulayın

Eğer cildinizin genç görünümünü gerçekten korumak istiyorsanız, gerekli olanları uygulayarak başlayın. Aşağıdaki tavsiyeleri daha önce duymuşsunuzdur ancak tekrarlamaya değer:

Güneşten kaçının
Güneş kremi kullanın
Sigara içmeyin
Nemlendirici kullanın

Cildinizdeki yaşlanma etkilerini en aza indirmek için:

• Cildinizi temiz tutun.
• Sigara ve alkolden uzak durun.
• Güneşe koruyucu kremler sürmeden kesinlikle çıkmayın.
• Yatma pozisyonunuza dikkat edin. Çok yüksek yastık kullanmayın, çok sık yüzükoyun yatmayın.
• Sağlıklı beslenin, bol su için.
• Kalitesiz cilt bakım ve makyaj ürünleri kullanmayın.
• Cilt tipinizi öğrenin. Cilt tipinize uygun cilt bakım ürünleri kullanın, gerekirse bir dermatologdan yardım alın.
• Uyku düzeninize çok dikkat edin. Günde en az 6 saat uyuyun.
• Yüz yogası yaparak cildinizi diri tutun.

Cildiniz için beslenme alışkanlıklarınızı değiştirin.

• Sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirin.
• Vitamin ağırlıklı beslenin.
• Yağlı ve karbonatlı yemeklerden kaçının.
• Taze meyve ve sebzeleri her öğününüzde bulundurun.
• Kuruyemiş ve kuru baklagilleri mutfağınızdan eksik etmeyin.
• Beyaz ekmek yerine tahıllı ekmek tüketin.
• Kola, kahve gibi içecekler yerine taze meyve suyu, ayran gibi içeceklere yönelin.

• En sık kullanılan tedavi yöntemleriKolajen takviyesi: Kırışıklık tedavisi için en çok tercih edilen yöntemlerden biri olan bu takviye ile cilde kolajen, yağ ya da doku enjekte ederek çizgilerin içleri dolduruluyor ve cildin daha düzgün bir görünüm alması sağlanıyor.Lifting yöntemi: Yüz gerdirme operasyonu. Yaşlanan, kırışan ya da sarkan cildin gerilmesi ile daha genç bir görünüme kavuşmak mümkün.

  LPG yöntemi: Cilde kalınlık veren dokular uyarılarak derinin incelmesi önleniyor.

  Lazer yöntemleri: Lazer teknolojisi ile cildi yeniden yapılandırmak ve yaşlanma etkilerini geciktirmek mümkün. Deri altına ve cilt üstüne yapılabilen bu yöntemler ile cildin güneş ya da yaşlılığa bağlı hasarlı bölümleri yok ediliyor ve deri altında yeni hücrelerin çoğalması ile birlikte cilt yeniden yapılanıyor.

  Deri altına yapılan lazerlerde ise, cilt altındaki hücreler uyarılıyor ve ciltte gençleşme ve gerginlik sağlanıyor. Lazer yöntemi ile kaş düşüklüklerinden, güneş lekelerine kadar her türlü problemi gidermek mümkün.

  Kimyasal ve bitkisel peeling yöntemleri: Bu yöntemlerle cildin üst tabakası soyuluyor ve cildin daha genç, canlı ve pürüzsüz görünmesi sağlanıyor.