Kuş gribinin oldukça bulaşıcı bir türü olan H5N1, yüz binlerce yabani kuşun ve milyonlarca evcil kuşun ölümüne yol açıyor.
Peki, kuş gribi nedir ve hayvanlar ile insanlar için ne kadar ölümcül?
Kuş gribi, neredeyse yüz yıldır var olan, kümes hayvanları ile vahşi kuşlarda görülen bir hastalık.
Edinburgh Üniversitesi Roslin Enstitüsü’nden Viroloji Profesörü Paul Digard, “Virüs aslında ilk olarak Avrupa’da ve Asya’da ördeklerde ortaya çıktı ve daha sonra farklı kuş çeşitlerine bulaşmaya başladı” diyor.
İlk olarak 1996 yılında Çin’de tespit edilen ve bugüne kadar dönem dönem yeniden ortaya çıkan H5N1, virüsün günümüzde en yaygın şekilde görülen türü. Uzmanlar genellikle sonbahar aylarında yoğunlaşıp, daha sonra geçen virüsün bu yıl daha öncekilere kıyasla daha uzun sürdüğünü aktarıyor. H5N1, kuşların dışkısı ve tükürükleri veya kontamine yem ve su yoluyla evcil kuş türleri arasında hızlı bir şekilde yayılabiliyor ve ölümlere yol açabiliyor.
Mevcut kuş gribi dalgası, Avrupa’da ve ABD’de şimdiye kadar yaşanan en kötüsü.
İngiltere’de hayvan refahı konusunda uzmanlaşmış Pirbright Enstitüsü’nden Profesör Munir İqbal, “Dünya çapında 160 milyon evcil kuş bu virüs yüzünden ya öldü ya da çiftçiler tarafından itlaf edilmek zorunda kaldı” diyor ve devam ediyor:
“ABD ve Avrupa’da ölen kuş sayısı 100 milyon.”
Salgının Batı Avrupa ülkelerinde yumurta kıtlığı ve Noel’de hindi kıtlığına yol açacağı yönünde korkular var.
Bu yıl kuş gribi salgını yüzünden her zamankinden daha fazla yabani kuş öldü. En çok etkilenenler ise deniz kuşları oldu. İqbal, “Bu salgın toplamda 80 farklı kuş türünü etkiledi. İskoçya’daki yırtıcı martı türünün yüzde 40’ı ve Yunanistan’da iki bin tepeli pelikan öldü” diyor.
Pennsylvania Üniversitesi’nden Dr. Louise Moncla, salgının tilkilere ve foklara bile bulaştığını belirtiyor.
Moncla, “Bu salgın Avrupa’da başladı ve Kuzey Amerika’ya yayıldı ama geçmişte gördüğümüz salgınların aksine henüz yok olmadı” diyor.
ABD’de Georgia Üniversitesi’nden Dr. Rebecca Poulson ise, “Olağanüstü bir şekilde yayılan, benzeri görülmemiş bir vahşi yaşam hastalığı salgını yaşıyoruz” diyor.
Uzmanlar bu salgının neden diğerlerinden daha kötü olduğunu henüz bilmiyor. Virüsün daha kolay yayılacak veya etkisini daha uzun süre gösterecek şekilde mutasyona uğramış olabileceği öne sürülüyor.
Hollanda’da Wageningen Biyoveterinerlik Araştırma grubunda kuş gribi uzmanı olan Dr. Nancy Bereens, virüsün artık tüm vahşi kuş ortamlarında bulunuyor olabileceğini söylüyor. Bereens, “Virüs artık birçok vahşi kuş türüne bulaştığı için, kuş popülasyonundan tekrar yok olması pek olası değil” diyor.
Çin’de salgınla mücadele etmek için kümes hayvanları aşılanıyor.
Ancak pek çok ülke, hangi kuşların aşıya dayanıklı hale geldiğini saptamak ve bu yüzden aşının etkili olup olmadığını anlamak zor olduğu için aşılama politikasından uzak duruyor. California Üniversitesi Veterinerlik Okulu’ndan Dr. Maurice Pitesky, “Aşılamaya karar veren ülkeler için çok katı ihracat kontrolleri” olduğunu söylüyor. Bunun yerine ABD ve AB ülkeleri, çiftçilerin kuş gribi salgınının tespit edildiği kuş sürülerini itlaf etmesini istiyor.
İngiltere ve Fransa ise kümes hayvanı sürülerinin vahşi kuşlardan etkilenmelerini önlemek için içeri alınmasını talep ediyor. Kümes hayvanlarını aşılamanın ticari sakıncalarına rağmen, Fransa ve Hollanda’da kuş gribi salgınını kontrol altına almak için aşı denemelerine başlandı.
Enfekte kuşlarla yakın temasta olan insanlara kuş gribinin geçtiği vakalar geçmişte görüldü. Profesör Digard, “Mevcut H5N1 türü şu anda insanlar için düşük riskli görünüyor” diyor ve devam ediyor: “Vahşi kuşları takip ederek ve evcil hayvanlarla ilgilenen veterinerlerden görüş alarak salgının ne kadar yayıldığını doğru bir şekilde izlememiz gerekiyor.”
BBC