PIKNIK

İki kafadarın zaferi

İki kafadarın zaferi
Yayınlama: 19.12.2012
A+
A-

Gazze’ye bir kez daha bombalar yağıyor!

Çoluk, çocuk yaşlı, kadın yüzlerce insan bir kez daha öldürülüyor.

ABD Başkanı Obama, “İsrail’in kendini savunma hakkı var” derken,

Erdoğan dünyaya bir kez daha, “İsrail terör devletidir” diyor.

 

Ve kriz patlak veriyor:







 

İşte, ABD yönetiminden ilk açıklama, “Türk hükümetinin söylemleri oldukça sert. Bu tür sert söylemlere katılmıyoruz. Ayrıca bu açıklamaların, sorunu çözmeye ve yardımcı olmaya değil, aksine daha da derinleştireceği endişesini taşıyoruz. Bundan sonraki açıklamaların daha dikkatli olması gerektiğini düşünüyoruz”

 

Haliyle bunu diyen Amerika olunca, başlıyor cadı kazanı kaynamaya.







 

– Ortadoğu’da sultanlar gibi karşılanan Erdoğan’ın balonu söndü!

-ABD Erdoğan’a ve Türkiye’ye sırtını döndü!

-Yeni lider Filistin’de ateşkse aracı olan Mısır’ın Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’dir!

 

Vs..v.s…

Yani herzamanki terrane…

 

Oysa aslında, göremedikleri, ya da diyemedikleri bir şey var!

 

-Ateşkes 48 saat içerisinde, hangi odalarda, kimlerle, nasıl sağlandı?

-Erdoğan neden fırçaladı da, görüşen Mursi oldu?

-ABD Dışişleri Bakanı Clinton Erdoğan’a teşekkür etmezken, Mısır Dışişleri Bakanı Türkiye’nin hakkını vererek neden teşekkür etti?

 

BANA GÖRE İŞİN ASLI:

 

Ne yapıyor Erdoğan? Çıkıyor kürsüye başlıyor saymaya!

 

Tüm batıya sesleniyorum. Kimse İsrail savunma hakkını kullanıyor diyemez. Bir millete bir halka karşı etnik temizlik uygulanıyor. Filistin toprakları adım adım işgal ediliyor. İsrail terör estiriyor… Nerede egemen güçler? Al birine vur ötekine! Sizin durumunuz bu. Ancak biz  bütün bunlara sessiz mi kalacağız?… Üç yol var. Ya elimizle müdahale edeceğiz. Ya dilimizle müdahale edeceğiz ya da kalbimizden buğz edeceğiz. Yok öyle yan gel yat. Bizim değerler silsilemizde böyle bir şey yok. Birleşmiş Milletler (BM) daimi üyelerin ağzına bakarak adım atarsak halimiz perişan demektir. Böyle adalet böyle hakkaniyet olmaz. Sizin insan hakları dediğinizde aklınıza ateistler mi geliyor? Niçin Haniye’nin kucağındaki ölü çoçuk gelmiyor? Niye çıkmıyorsunuz ortaya. 4 yaşındaki çocuğu katletmek meşru savunma hakkı mıdır? Onun için BM Güvenlik Konseyi’nin yeniden reforma ihtiyacı vardır…

Mavi Marmara, terör devletine yakışır şekilde saldırıya uğramadı mı? 19 yaşındaki Furkan’ın adli tıp raporunu görünce çıldırmamak mümkün değil. Obama’ya gösterdiğim zaman görmezden geldi. İsrail ya bu. Her türlü hukuk tanımazlığı görmezden geliniyor… Köşe yazısında Şaron’nun oğlu yazı yazmış. “Gazze’yi Hiroşima gibi yapmak lazım” diyor. Böyle bir yazıyı yazmak isnsanlık suçudur. Nerede uluslarası hukuk. Bu yazı üzerinden müracatı yapmak lazım. Bu adamı savaş suçlusu diye ilan ediyorum. Gazze’de yaşayanlar insan değil mi? O coğrafyadakiler var olma hakkını ne zaman savunacaklar? Şunun anlaşılması lazım. Mızrak artık çuvala sığmıyor. Devlet düzeyinde uygulanan terör nedeniyle asla barış ve huzur tesis edilemez. Herkes sırtını dönse de biz Filistin’e sırtımızı dönmeyeceğiz. Herkes yüzünü çevirse de biz yümüzü çevirmeyeecğiz. Gazze’yi kendi kaderine terketmeyeceğiz.”

 

Bu konuşmanın ardından başlıyor etekler tutuşmaya tabi…

 

Gizli kapılar ardından ateşkes sesleri yükseliyor.

İsteyen taraf ise, görünmese de BATI.

Ancak kiminle? Muhammed Mursi ile…

Hani sözde Erdoğan’a ders verilmesi gerekiyor ya güya.

 

Ya bu ne aymazlık hakikaten anlamıyorum.

Bunlar Erdoğan’ı ya hiç tanımamış, ya da hakketen çok saflar.

 

Güzel kardeşim, şeker kardeşim!

 

Ateşkes sağlandı mı?

Evet…

Kan durdu mu?

Evet…

Suudi Arabistan hariç neredeyse tüm İslam ülkeleri, delegasyon, yardım, doktor ve malzeme göndererek İsrail’e karşı tek vücut oldu mu?

Evet…

Böylelikle Gazze’nin yalnızlığı sonlandırılmış oldu mu yani?

Evet…

Hüsnü Mübarek ile yapılmış olan abluka anlaşması delindi mi?

Evet…

AB dahil tüm dünya Filistin’in bir devlet olması gerektiğinin farkına bir parça da olsa vardı mı? Evet…

 

Eee! Gerisi çok mu umrundaydı Erdoğan’ın?

 

Ha keza Mursi’nin ülkesinde yeni reform paketleri sebebiyle Erdoğan’ın yolunu izlediğini artık sağır sultan bile duydu. Kısacası hiç boşa evirip çevirmeyin. Araya nifak tohumları atmayın.

Bana göre bu iş ‘iki kafadarın zaferidir’ o kadar…

Kaldı ki Hamas Siyasi Büro Şefi Halid Meşal, “Perde arkası bir bilgi olarak şunu ifade etmeliyim ki; İsrailliler ateşkes için Türkiye’yi iki kanaldan arayarak çaba göstermesini istedi. Biz son saate kadar Türk yetkililerle iletişim halindeydik.” diyordu.

Bu arada şu önemli hususada parantez açmak istiyorum.

Erdoğan’ın sözlerine bakıp da ‘ne kadar ağır sözler bunlar’ derseniz yanılırsınız derim.

Zira bana göre Erdoğan’ınki genelde diplomatik bir dil .

 

Şimdi asıl siz şunlara bakın!

 

ABD’li usta oyuncu Robert De Niro’yu neredeyse herkes tanır.

Fox Haber muhabirinin sorusuna cevap veren ünlü aktör, ” Yaptıklarından dolayı neden İsrail’i ya da İsraillileri suçluyoruz ki?…Kuduz bir köpek tarafından ısırıldığınız zaman kimi suçlarsınız? Köpeği mi, sahibini mi? Kuşkusuz sahibini. Bu yüzden bütün suç İsrail gibi bir ülkeyi desteklediği için Amerika’nın.” diyor. Yani kısaca, İsrail kuduz bir köpeğe benzetilirken, asıl suçun sahibi olan Amerika’da olduğu söyleniyor.

 

 

Şimdi sırada Amerikalı Yahudi düşünür Noam Chomsky var…

 

Chomsky İsrail’in Gazze’yi bombalayıp, sivilleri hedef almasını ve yüzlerce insanı katletmesinin  insanlık suçu olabileceğini, ABD’nin onlarca yıldır İsrail’i ‘açıkça desteklediğini’, şimdi de Gazze’ye yapılan saldırılara ‘göz yumduğunu’, hatta İsrail’in yaptığı saldırıları desteklemekle yetinmeyip bu hamlelere doğrudan katıldığını, saldırıların ABD silahlarıyla gerçekleştiğini, bu ülkenin ekonomik, askerî ve diplomatik desteğiyle bağlantılı olduğunu belirtiyor.

 

Peki İsrail’i yönetenler. Onlar sizce ‘aptal’ mıdır?

 

1970 yılından bu yana milletvekili olan İşçi Partili Sir Gerald Kaufman, İngiliz Parlamentosu’ndaki odasında İsrail-Filistin sorunu ve Gazze’ye ilişkin soruları yanıtlayarak şunları söylüyor:

“İsrail’in savaş suçlusu olduğuna inanıyorum ve yaptıklarının bedelini ödemiyorlar… Einstein, Epstein gibi dahileri ya da tıp, felsefe, müzik gibi alanlardaki Yahudi dahilerini İsrail’i yöneten Yahudilerle kıyasladığınızda, İsrail’i yönetenler tamamen aptal. Netanyahu (İsrail Başbakanı) kibirli olabilir, ama akıllı bir adam değil, ahmak. Avigdor Lieberman korkunç bir Dışişleri Bakanı. Bu insanlar etraflarının değiştiği bir dünyada yaşıyorlar ve bunu anlamıyorlar… Eğer İsrail-Filistin sorununda tek devletli bir çözüm olacaksa, bunun İsrail devleti olmaması gerekir.”

 

Şimdi ne olacak?

Dünya kamuoyunda Yahudilere dokunanların neler yaşadığı biliniyor. Son Gazze saldırılarında İsrail’in yanında taraf tutmayarak aldığı altın ayakkabı ödülünü Filistin’e bağışlayan ünlü futbolcu Ronaldo ve usta aktör Robert De Niro’nun son açıklamalarından sonra neler yaşayacağı doğrusu merak konusu Hatırlarsanız, “Dünyadaki bütün savaşların nedeni Yahudilerdir” diyen Mel Gibson’a da savaş açılmıştı. Gerginlik ilk olarak Gibson’ın Hazreti İsa’nın ölümünü anlattığı ‘Tutku-İsa’nın Çilesi’ filmiyle başlamış, Yahudiler filmin engellemesi için her tür yola başvurmuştu. Disney film şirketi Mel Gibson’la önümüzdeki sezon çekmeyi planladığı “Soykırım” adlı filmin kontratını da iptal ettiğini açıklamıştı.

Bekleyip göreceğiz…

 

Vesselam,

Simytech     Sifa