Dünden günümüze Türk kadını 1

Allah’ın selamı üzerinize olsun değerli gönül dostları.

Bu yazımda, oldukça önemli sosyal sorunlarımızdan biri başkası olması münasebetiyle; evlerimizin ışığı emektarımız, bizleri karşılıksız seven, her türlü fedakârlığı canı pahasına ailesinden esirgemeyen, Türk kadınlarımızdan bahis etmek istiyorum.

Naçizane biraz dünün, biraz da bugünün Türk kadınının fark edilecek kadar, değişkenlik sebeplerini, nedenlerini biraz gözlemleyerek, sizlere yansıtmak istiyorum. Ola ki dikkat çeker de, ders çıkartırsak ne mutlu bizlere.

Değerli kardeşlerim: Türk kadını dünya kadınları ile mukayese edilemez. Türk kadını sevecen, sadakatli, çalışkan, fedakâr ve evcimendir. Türk kadınını anlatmaya sayfalar yetmez.

Hepimiz biliyoruz ki, Türk kadını geçmişten günümüze cidden yüksek faziletler göstermişlerdir. Birçok noktalardan sayabileceğimiz o faziletlerin en büyüğü ve en ehemmiyetlisi ahlaki değerlerimiz çerçevesinde değerli evlatlar yetiştirmeleriydi. Bir diğeri ise; bizzati kendilerinin HAYIRLI , FAZİLETLİ ve iyi birer anne olmalarıydı.

Türk kadınının doğasında zaten var olan ANNELİK duygusunun asli görevi; çocuklarını iyi yetiştirmek, onları yüksek mercilere taşımak, dini akidelerini tam olarak öğretmek, ahlaki değerlerimiz çerçevesinde eğitmekti. Türk kadınının eşine olan sadakati, saygısı ölümsüz bir sevgiyle evliliğini taçlandırması ve yuvasının huzur dolu atmosferi çocuklarına hatta komşularına dahi yansıyordu.

Hani, “Yuvayı dişi kuş yapar” diye bir atasözümüz vardır. Boşuna söylenmemiştir bu söz. Ve oldukça ehemmiyeti vardır.

Yuvanın maneviyatını koruyarak, evin düzenini büyük bir titizlikle idare eden anne, maddiyatta, da eşinin en büyük destekçisiydi. İyi ve kötü günde gülümsemek kutsal vazifelerinden biriydi. Atalarımızdan günümüze dek gelen görücü usulü evlilikler, dünün Türk kadınına katiyen sorun olmuyordu. Faziletli bir annenin yetiştirdiği genç kız, zaten seçkindi ve hep göz önündeydi.

Ata sözlerimizden biri şöyle der: pekmezi küpten, kadını kökten al.

Sadece bu değil iyi bir annenin yetiştirdiği oğlunun da, yine kızıyla eşit değerlerde terbiye ve saygı kuralları görmesi aile içinde çok önemli bir etkendi. Temelinde saygı olan aileden sorun çıkmıyordu.

Değerli gönül dostları:

Dünün Türk kadınını anlatmaya sayfalar yetmez demiştik. Kültürünü, namusunu ailesini canından öte tutan mübarek analarımızdan kalan,  onların bıraktığı AHLAKİ DEĞERLERİMİZİ MİRAS DEVRALAN Türk kadının dünya kadınları arasında seçkin oluşunun sebeplerini, biraz özetlemeye çalıştık.

Bir sonraki yazımda günümüzün kadınları, anneleri hakkında görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

Ancak sizlere şimdiden bir bilgi aktarmak istiyorum.

Atatürk’ün Cumhuriyeti ilanından sonra, kadınlara getirdiği haklar, çerçevesinde kadınımız dünün kadınlarının izinde, örf ve adetleri, ahlaki değerleri aile içindeki büyük sorumluluklarını, uzun yıllar devam ettirmişlerdir. Taaki, 1998 yılında zina yasası kaldırılıncaya dek.

Bu yasa kaldırıldıktan sonra ne oldu, neler değişti?

Bu yasanın kadınlarımız üzerine nasıl bir etkisi oldu bir bir örnekleriyle birlikte ele alacağız İnşaAllah.

O zamana dek esen kalın,