İnsanlık tarihine baktığımızda, dinin insanla beraber doğmuş olduğunu görmekteyiz.
Öyle ki, nerede bir insan topluluğu var olmuşsa orada bir din de var olmuştur.
Çünkü, toplu halde yaşayan insanların birbirlerine karşı bir takım görev ve hakları vardır. Din ise bunları düzenler.
Din toplumsal bir olgu olması nedeniyle, insanoğlunun bulunduğu her yerde bir dinin bulunması, doğaldır. Biz burada din derken, gerek ilkel ve beşeri, gerekse evrensel ve İlâhi olsun, genel anlamda dini kastediyoruz. İnsanoğlu daima kendisini aşan, kendinden üstün bir kuvvete inanmış ve o güç adına eylemlere girmiştir. İşte inanılan güç adına girişilen eylemler, en geniş anlamıyla bir dindir.
Kesinlikle bir gücün varlığına inanmıyorum diyen kişi bile, kendini aşan soyut kuvvetlerin varlığını inkâr edemez. Onun içindir ki biz, her toplumda mutlaka bir inancın bulunduğunu ve dolayısıyla dinsiz toplum olamıyacağını savunuyoruz.
Bu anlamda bilmem hatırlar mısınız?
Türkiye’de son zamanlarda yapılan bir anlet çalışması ile ‘’Toplumun dine ve dini değerlere bakış açısı’’ incelenmişti. “MAK DANIŞMANLIK tarafından 30 büyükşehir ve Ağrı, Aksaray, Artvin, Bayburt, Bitlis, Bolu, Düzce, Elazığ, Giresun, Gümüşhane, Karaman, Karabük, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kütahya, Nevşehir, Osmaniye, Sinop, Bilecik, Yozgat, Uşak illeriyle 154 ilçede 5400 kişi ile yüz yüze yapılan anketin sonuçları toplumumuzun nereye geldiğini gözler önüne seriyor.
Bu anketin sonuçlarına baktığınızda ‘EYVAH’ diyen kaç insanımız olacak doğrusu çok merak ediyorum.
Bakar mısınız şu sonuçlara?
Ben artık bu saatten sonra çıkan sonuçları tamemen sizin yorumunuza bırakıyorum.
Eyvah mı dersiniz,
Deme yaaa mı dersiniz,
Yazık bize mi dersiniz,
Ne zaman ve ne hal bu duruma düşmüşüz mü dersiniz,
…….
Moralim çok bozuldu ya,
Yeter gayrı!
Saygı, sevgi, hürmet ve muhabbetlerimle….