Eski eşinin yeni sevgilisi tarafından vurulan gurbetçi hayatını kaybetti

Fransa’nın Doubs bölgesine bağlı Seloncourt kasabasında korkunç bir cinayet yaşandı. 54 yaşındaki Artı33’te yer alan habere göre; Türk gurbetçi Muzaffer Kamerkaya, eski eşinin sevgilisi tarafından aracında vurularak öldürüldü.

Montbéliard Savcılığı tarafından yapılan açıklamaya göre, olayla ilgili yakalanan zanlı suçunu itiraf etti ancak kendisini savunarak, “Ben onu öldürmeseydim o beni öldürecekti” dedi.

güvenlik kamerası görüntüleri savunmasını çürüttü

Olay anına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri, şüphelinin soğukkanlı bir şekilde kurbanın aracına yaklaştığını ve aracın içine ateş açtığını ortaya koydu. Savcılığın aktardığı bilgilere göre, 39 yaşındaki zanlının olay esnasında yanında taşıdığı 7.65 mm çapındaki tabancadan üç el ateş ettiği tespit edildi. Ağır yaralanan Muzaffer Kamerkaya, araçtan çıktıktan kısa süre sonra yere yığıldı ve sağlık ekiplerinin tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti.

“korktuğum için öldürdüm” diyerek kendini savundu

Cinayetin ardından Montbéliard polisi zanlıyı hızlı bir şekilde yakalayarak gözaltına aldı. Zanlının evinde, olayda kullanılan silah ve saldırı sırasında giydiği kıyafetler bulundu. Sorgusunda, kurbanı tehdit olarak gördüğünü ve “vurulacağı korkusuyla hareket ettiğini” iddia eden zanlının bu savunması, güvenlik kamerası kayıtları nedeniyle inandırıcılığını yitirdi.

aile içi şiddet verilerinde artış

Fransa İçişleri Bakanlığı, 6 Kasım 2024 tarihinde açıkladığı raporda, aile içi şiddet vakalarının sayısının son bir yılda yüzde 10 oranında arttığını bildirdi. 2023 yılı verilerine göre, aile içi şiddet nedeniyle güvenlik birimlerine yapılan ihbar sayısı 271 bine ulaştı. Bu mağdurların yüzde 85’i kadınlardan oluşurken, şiddet uygulayanların yüzde 86’sının erkek olduğu açıklandı. Olay, toplumda aile içi şiddet ve kadınlara yönelik tehditler konusundaki hassasiyeti yeniden gündeme getirdi.

Bu trajik olay, aile içi şiddet vakalarının sadece Fransa’da değil, göçmen toplulukları içinde de yaygın olduğunu gösterirken, tehdit ve şiddet olaylarının nasıl büyük bir trajediye dönüşebileceğini gözler önüne serdi.