Her ne kadar seçimden önce gelecek yeni hükümet bazı kesimler tarafından belirlenmeye, şekillenmeye veya istenen bir koalisyon halka inandırılmaya çalışılsa da buna muvaffak olunamadı.
İşçi Partisi bu kez ‘bende varım’ derken, yoğun tartışmaların ardından Hollanda bir seçimi daha geride bırakmış oldu.
Bilgidiğiz gibi şeçimi Hollanda Libarelleri VVD az farklada olsa seçimi önde bitirdi.
Seçimleri kimler kazandı
Hollandalı seçmen kalıcı, Avrupa Birliği yanlısı değerlerinden taviz vermezken aynı zamanda bu kez İslam ve göçmenler karşıtı politikacılara da prim vermedi. Yani geçmişteki yanlışlara düşmediler.
Tarih tekerrürden ibaret mi ?
1980 ekonomik krizinde işsiz sayısı 800.000 kişiyi aşmış çıkış yolu için bu partilerden ikisi yine iktidar adayı olmuşlardı. Sanki bu kriz ve bu seçim o yıllardaki koalisyonları hatırlatacağa benzer.
Olası bir hata ve yeni hükümet çalışmaları
Hollanda Sosyal Demokratları (PvdA) ve Libarelleri (VVD) beşik kertmesi gibi aniden birbirlerine bağlandılar. Bu iki parti uyuşmayan hükümet programlarına rağmen zorunlu bir evlilik kurma, yani koalisyon çalışmalarında sonuç alınma gayretindeler. Çünkü, bu koalisyondan kaçan parti yapılacak bir şeçimde büyük olasılıkla oy kaybına uğrayacak. Demokratik yapıyı iyi bilen Hollanda toplumu küçük bir hatayı dahi affetmeyebiliyor.
Yeni dengeler
Bizler de merakla bekliyoruz. Elbette: Yeni kurulacak hükümette dengeler gözetilmeli, göçmenlerin ellerinden alınan haklı oldukları hakları iade edilerek, geri kalmışlığın da önüne geçilmeli. Topluma katan veren, gerek sosyal gerekse; istihdam, eğitim, kadınlar, yaşlılar ve gençlerle alakalı politikalar yaşama geçirilmelidir.
Türk adayların durumu
Şu anda meclise direk girebilen 3 Türk kökenli milletvekilimiz var.
Koalisyon çalışmalarından sonra bakanlıkların dağılımıyla boşalacak yerlerin dolacak olmasını da düşünecek olursak, toplamda 6 veya 7 Türk kökenli vekili mecliste görebileceğiz. Yani: VVD ile PvdA koalisyon kurmasından sonra PvdA’dan seçilen 38 milletvekilinden bakan ve devlet sekreteri olan seçilen milletvekilerinin yerine, liste sıralamasında 39 sıradan 45’e kadar 4 Türk kökenli adayın PvdA listesinden meclise girme imkanı var.
Politikada yetişkin elemanın önemi
Hollanda’da eğitimlerini tamamlamış, çeşitli politik kurumlarda, belediye ve bölge meclislerinde yetişmiş bir kadronun varlığını görüyoruz. Hepside birbirlerinden kabiliyetli 14 adayımızın parti listelerinde yer alması bunun en güzel örneği. Ancak unutmamalıyız ki; adayın şeçilmesi veya şeçilememesi kişisel başarıdan çok, şeçmenin
tercihine ve aday olduğu partiye de bağlıdır.
Türk adayların ve Türk seçmenin durumu
Aslına bakarsanız Türk seçmeni ne kör, ne sağır, ne de topal.
Şöyle ki bizim toplum: ötekileşmeyi, kabulsüzlüğu, fakirliği, işisizliği, sağlık sorunlarını, eğitim sorunlarını, dışlanmayı, tahammülsüzlüğü kısacası her türlü problemi yakından yaşayanlardanlar. Hal böyle olunca her ne kadar katılım az da olsa sanıldığından aksine bir yerlere gönderme yaptılar. Sizi istemiyoruz dediler.
Benim ilk bilgilerime göre Türk seçmeni oyunu genelde PvdA ‘nın 8 adayına verdi. Bunun nedelerini iyi etüt etmek lazım. Şunu diye biliriz: Türk kökenli olup en azından tercihli oylarla girmeyi denemek istiyorsak, bari aday olduğumuz geçmişte yaptıklarına bakmalıyız. Bu anlamda şeçilmiş ve şeçilecek arkadaşlarımızı şimdiden tebrik ederek, başarılar dilerim.
Öz örgütlerin tercihleri
Bazı dernek ve federasyonlar pasif de olsa bazı adaylara yönelik taraftar olmayı denediler ancak rağbet göremediler. Bu manada da şunu diyebiliriz: Bana göre, taban kendine yakın görmediği adayı kabullenmeyerek kendisini temsil ettiğini düşündüğü federasyonunun, derneğin ya da vakfın tavsiyelerine kulak asmıyor.
Tüm dünya insanının bir isteği var!
Nedir bu?
Dünya kaynaklarından veya nimetlerinden doyacak kadar pay alma.
Herhalde bundan normal ve doğal başka bir şey olamaz?
Sosyal ve paylaşımcı yeni politikalar umuduyla hepinize saygılarımı sunarak görüş ve sorularınızı sucu12@zonnet.nl e posta adresime beklerim.