İnsanın asıl gıdası!

Kâinatın Rabbi bizleri Kur’ân’da adı geçen tek ay olan, Ramazan Ayı’na kavuşturdu. Ramazanlar bizim ailemizde her zaman güzel geçerdi. Çocukken sahura kadar dışarıda oynadığımızı hatırlıyorum. Sahur vakti gelince mahallemizin davulcusu ile sokakları gezerdik. O zamanlar kendimizi daha güvende hissederdik. Sahur vaktinde yemeğimizi yedikten sonra, oruç için niyetimizi eder ve  sonrasında aile büyüklerimizle namazımızı kılardık. Ben o zamanlar 6-7 yaşlarındaydım. Diğer 2 ablamla birlikte her gün tuttuğumuz oruç için babamız bizi ödüllendirirdi. Annem ve babam, -Cenab-ı Allah onlara rahmet eylesin, nur içinde uyusunlar-  bizleri dini açıdan her zaman en iyi şekilde yetiştirmeye çalıştılar. Bizde inşallah onlar için hayırlı evlatlar olmuşuzdur.

Ramazan ayında sadece yemeden içmeden oruç tutmak yerine, ruhsal ve fiziksel olarakta oruç tutmalıyız. Ben hep bunun için çaba sarfettim.

Hazret-i Mevlânâ -kuddise sirruh-  şöyle buyurmuştur:

“İnsanın asıl gıdâsı Allâh’ın nûrudur. Ona aşırı ten gıdâsı vermek lâyık değildir. İnsanın asıl gıdâsı, ilâhî aşk ve akıldır. İnsan, asıl rûhânî gıdâsını unuttuğu ve ten gıdâsına düştüğü için huzursuzdur. Doymak bilmez. İhtirasından yüzü sararmış, ayakları titremekte, kalbi telâşla çarpmaktadır. Nerede yeryüzü gıdâsı, nerede sonsuzluğun gıdâsı?

Rasûlullah -sallâllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de şöyle buyurmuştur:

“Allah Teâlâ şöyle buyurdu, “İnsanın oruç dışındaki her ameli kendisi içindir. Oruç ise Ben’im içindir, onun mükâfatını da Ben vereceğim.”

Oruç bir kalkandır. Oruçlu kötü söz söylemesin. Oruçlu kendisi ile dalaşmak isteyene iki defa ben oruçluyum desin. Cenab-ı Hak’ka yemin ederim ki oruçlunun açlık kokusu, Allah indinde misk kokusundan daha temizdir.

Oruç, ruhumuzun en güzel gıdalarından biridir. Kulu bedenen ve ruhsal olarak, nefsin arzularına karşı koyarak yaşatır. Helalleri bile en asgari biçimde kullanmaya alıştırarak ruhumuzu geliştirir. Helalleri bile nefsin arzularına karşı koyarak kullanan bir mü’min ise şüpheli şeylerden uzak durur ve haramlara hiç yaklaşmaz.

Sevgili okuyucular, Allah Teâlâ hepimize bu ayı bizlere en hayırlı şekliyle geçirmeyi nasip etsin inşAllah, insanların birbirine selam verip tebessüm etmesi bile sadakadir!