Doğduğun yer mi, doyduğun yer mi?

Çok değil bundan sadece birkaç ay öncesine kadar Hollanda ve Türkiye arasında siyasi arenada ipler iyice gerilmiş, hatta kopma noktasına gelmişti. Her iki ülkede de seçimler ve halk oylaması sona erse de, insanlar arasındaki gerilim ve dedikodu bir türlü bitmek bilmiyor.

Birileri kızıştırmayı ve sızıştırmayı nedense maharet sayıyor.

Fitnenin yeldeğirmenine su taşımaya devam ediyorlar.

İnsanların üzerlerine gelmeye ve germeye devam ediyorlar.

Şeytanın postacıları durumuna düşmeye devam ediyorlar.

İftiranın okları kalpleri deliyor, dedikodunun bini bir para,

Medya organları bir türlü boş durmuyor,

Oysa her iki ülkede de seçimler bitmiş, atını alanlar üsküdarı çoktan geçmiş.

Peki neden bu bitmeyen dedikodu?

Neden işleri güçleri hep Türkiye?

Neden çekilmiyorler bir kenara da işlerine güçlerine bakmıyorlar?

Çünkü baktırmıyorlar, zira bundan nemalanıyorlar,

Hatta haz alıyorlar,

Aman dikkat,

Oyuna, hatta oyunlara gelmeyelim,

Her ne kadar bazı siyasiler tersini iddia etseler de, burası bizim de ülkemiz.

Boru değil, 50 senemizi vermişiz bu ülkeye,

Taşından toprağına, suyuna kadar katkımız var.

Bir kez daha söylüyorum ve defaatla altını çiziyorum.

Boşuna denmemiş doğduğun yer mi doyduğun yer mi? diye.

Ona göre hareket, ona göre dikkat.

Vesselam,