Özgürlükler ülkesi Hollanda nereye gidiyor?

Yayınlama: 12.03.2023
A+
A-

Toplumları yönlendiren ve yöneten kanunların genel kalite ve çizgisi kadar onu uygulama pozisyonunda bulunanların karakter ve tavırları da çok önemlidir. Halklar kanunlara uyarlar ta ki kanunları denetleyen birileri olduğu sürece. Ne zaman ki o denetleme ortadan kalkar geriye kanunlara uyan küçük bir azınlık kaldığını hayretle görürüz. Bunun yanısıra genel çoğunluk hemencecik ortalığı dağıtırlar.

En basit örneklerini hergün trafikte yaşamıyor muyuz? Radarsız ve kameraların kontrolünün olmadığı hatta trafik polislerinin de bir anda ortadan kalktığını düşünebiliyor musunuz? Ya da daha tuhaf bir örnek vereyim:







Trafikten sorumlu bakanın hız delisi olduğu ve bütün hız cezalarını sistemden sildirdiği gibi bir haberin yayıldığını düşünün bir an… Neler olurdu? Kim polisleri ve levhaları takardı ki? Nasılsa son noktada bizim gibi düşünen biri var deyip gaz pedalına yüklenecekleri bir hesaplayın.







Kur’an-ı Kerim yakılmasının sonuçları:

İşte, yanılmayı çok istemekle birlikte gelecek günlerin Hollanda için benzer bir yaklaşımı birlikte getireceğinin ilk işaretleri görülmeye başladı bile. Bir anda sanki bir yerlerden talimat ya da destek alıyormuş gibi birtakım radikal ve faşist eylemler yerden ot biter gibi çoğaldı. Kesinlikle eminim bunların olması için kimsenin talimatına gerek yok. Yukarıda verdiğim denetleme mekanizması olan yöneticilerin olaylara yaklaşım tarzı ve olaylara verdikleri tepkiler tek başına bunları tetiklemeye yetiyor zaten.

Eğer aklı başında olması gereken ve attığı adımların, söylediklerinin kendisi ve ülkesi için ne tür sonuçlar doğuracağını hesaplamadan, frensiz konuşabilen politikacıların olduğu toplumlarda birileri işaretlenen ya da belki de saf bir fikir olarak bile olsa ileri sürülen şeyleri gerçekleştirmek için güçlerinin yettiğini yapmaya kalkacaklardır.

Daha açık yazayım; bir politikacı Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına sessiz kalıp, camilerin kapatılabilmesini konuşursa, onun tabanından birilerinin camileri bombalamak istemesine şaşırmamak gerekir. Ya da yabancıları ülke dışına atma hayali olan bir partinin mensuplarının hoşgörülü birer vatandaş olarak kalabileceklerine kargalar bile gülecektir.

Ayrımcılık meselesi:

Kimimiz belediyelerde, alış veriş merkezlerinde, spor salonlarında, sokaklarda yani kısacası hayatın her alananında neredeyse hergün ayrımcılığa uğrar olduk.

Sorumluluk pozisyonunda olanlar, ülkeyi açıklamaları ile karıştırıp, sakinleştirebileceklerini farketmek zorundadırlar. Kimsenin hayali korkularla toplumsal barışı tahrip etmeye ve insanları bir korku imparatorluğunda yaşamaya mahkum etmeye hakkı yoktur.

Günümüz dünyasının bir etnik ya da dini temizliği daha kaldırabileceğine inananlar var mıdır, bilemiyorum. Bundan emin olamamak Avrupa’da yaşayan bütün müslümanların ağızlarının tadını her geçen gün biraz daha kaçırıyor.

Çok da meraklı olmadığımız halde şartların bizi beraber yaşamaya mecbur ettiğini düşünerek bir sosyal toplum oluşturulamayacağını anlamamız gerekiyor. Ne biz sonradan gelenlerin ne de baştan beri burada yaşayanların sakin ve huzurlu bir hayat sürmekten başka bir derdi olduğuna ihtimal vermemek istiyorum.

Şiddet iki ucu da keskin bir bıçak gibidir ve tutacak bir yeri yoktur. Ben tutar ve kendim için kullanırım sananlar aldanır. O bıçak mutlaka elinizi kesecektir.

Yol yakınken ve henüz hiçbirşey için geç değilken, beklentimiz başta politikacılar olmak üzere, toplumun bütün kesimlerinin söz sahibi, kanaat önderi ya da her ne iseler herkesi, onurlu ve kararlı bir şekilde şiddet ve terörü lanetlerken görmek istiyoruz. Sorunlarını konuşabilen bir toplum olmak ve öyle de kalmak istiyoruz.

Cami kapılarında bombalar görmek istemiyoruz! Evlerimizin duvarlarına gamalı haçlar çizilmesini istemiyoruz. Gençlerimizi öğretmenleri ile veya polisle çatışırken görmek ve bu toplumun sorunlu kesimi olarak lanse edilmek istemiyoruz.

Gelecek günlerin, kendilerini bu ülkenin gerçek sahipleri olarak gören herkesin ülkesi uğruna doğru kararlar aldığı ve doğru işler yaptığı günler olmasını diliyoruz!

Sevgi, saygı ve muhabbetlerimle,

Simytech     Sifa