Ne demiştik….

Yayınlama: 18.05.2023
A+
A-

Bir önceki yazımda sizler ile Avrupa’da başlayan seçim telaşı ile ilgili yazımı paylaşarak; Özellikle milletvekili seçiminde Milliyetçi Hareket Partisi ’nin (MHP) ve Türk milliyetçilerin önemini ve güçlerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini anlatmaya çalışmıştım. Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı seçimi 2. tura kalsa da, Türk milliyetçilerinin vermiş olduğu net bir mesaj var.

***







Türkiye Cumhuriyeti’nin Türklük değerleri üzerine kurulu olan bir devlet olduğunu ve bu değerleri sarsacak yahut tehdit oluşturacak her türlü fikre, oluşuma ve kalkışmalara karşı dimdik duracak Türk milliyetçilerinin olduğu ve olacağını her zamanki gibi bu seçimlerde de tekrar hatırlamış olduk.







Şimdi diyeceksiniz ki bunun seçimler ile ne alakası var. Aslında çok alakası var. Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti, iç ve dış tehditler üzerinden yıpratılmaya çalışılıyor. Özellikle milli değerlerimize amansız bir saldırı var. Bazen terör örgütleri üzerinden, bazen ekonomik yaptırımlar neticesinde. Seçim sürecinde ittifakların bu bağlamda ürettikleri stratejiye bakacak olursak, Millet İttifakının seçim meydanlarında bu bağlamda yok denecek kadar az söylemleri oldu. Buna karşılık Cumhur İttifakının terörün her şekliyle mücadelesinde net bir tavır içinde olması Türk milliyetçileri için bir refleks niteliğindedir ve aynı zaman da Milli duyguları tetiklemek için en sağlam yoldur.

***

Gelelim Milliyetçi Hareket Partisi ve Bilge Lideri Dr. Devlet Bahçeli’ye. Kendisinin nasıl bir devlet adamı, nasıl bir lider olduğunu anlatmaya gerek yok. Anlamayanlar varsa bu da ayrıca pek önemli değil. O, her daim doğru ve isabetli kararlar verip, her zaman haklı çıkan liderdir. Ayrıca vatanı savunma ekseninde Türk milliyetçilerini dolayısıyla Ülkücü camiayı nasıl örgütlediğini bu seçim sürecinde bütün Türkiye görmüş ve öğrenmiş oldu.

İster kabul edin, ister kabul etmeyin ama Türkiye’de bir Ülkücü Hareket gerceği vardır. Dost düşman artık bunu kabul etti. Ve gördü ki “Mevzu bahis vatansa gerisi teferuattır”  dendi mi, liderin işaret ettiği istikamete giden parti mensupları değil dava adamları vardır.

Ayrıca MHP, Türkiye’nin en büyük, en güçlü, en dinamik, en köklü, kayıtsız şartsız, amasız fakatsız, liderine sadakat ile bağlı bir teşkilat yapılanmasına sahiptir.

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı

Siyasi partilere bağlı Sivil Toplum Kuruluşları ve gençlik örgütlerinin veya isimlerinin arkasına “ocak” yapıştırıp, adeta kopyala-yapıştır mantığı ile kurulan, seçim çalışmalarında sınıfta kalırken, daha da önemlisi siyasi partilerin gençlik yapılanması var mı yok mu, nasıl çalışır veya çalışıyor mu? diye tartışırken, MHP’nin böyle bir derdi olmadığını gösterdi.

Ve Türkiye, Ülkü Ocaklarının muazzam seçim çalışmasına şahit olmuştur. Buradan Türk Gençliğinin Yolbaşcısı ve Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı sayın Ahmet Yiğit Yıldırım’ı kutluyorum. Birer ilim irfan yuvaları olan Ülkü Ocakları’nın Türkiye için önemini tekrardan anlamış olduk.

İşte bu üstte saydığım sebeplerden dolayıdır ki birçok partinin oy kaybettigi bir yarışta belki de oyların dışında bilhassa saygı kazanan tek parti MHP’dir. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhur İttifakı adayı için verdiği ve vereceği desteği unutmamak lazım.

Son olarak; Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Türkiye Cumhuriyeti’nin sigortası olmaya devam ediyor ve edecektir.

Sağlığınız daim, vatan sevginiz hakim olsun

Simytech     Sifa