Anadolu’da çeşitli sanat dönemleri (2)

Yayınlama: 01.12.2005
A+
A-

Okuyucularımızın hatırlayacakları üzere, geçen sayımızda güzel Anadolu’muzun büyük sanatlarında yeniden buluşmak dileğiyle deyip noktalamıştık. Kaldığımız yerden, güzel Anadolu’muzdan sanat esintilerine devam ediyoruz sayın okurlar.

Hititler Anadolu’da çok sayıda sanat eserleri byrakmışlardı. Askeri mimarlık konusunda Boğazköy-Büyükkale, Alişar, Karahöyük-Konya’daki  kaleler başarılı örnekleridir.







Hitit’in dini mimarlığıyla ilgili bilgiler Boğazköy, Alacahöyük ve Yazılıkaya’daki tapınaklaı aracılığıyla sağlamıştır. Boğazköy’deki Büyük krallık çağından kalma içinde heykellerin bulunduğu geniş ve aydınlık kutsal yapı çok ilginçtir ve bu tapınak Hitit mimarlık sanatının ün kazanmasına neden olmuştur.







Yeni imparatorluk çağı heykelciliğinin belirgin tanığı, Alacahöyük’teki alçak kabartmalardır. Bunlarda Anadolu-Hitit özelliğide vardır.

Geleneksel Anadolu çömlekçiliği, Hitit seramiğiyle üstün bir düzeye varmıştır. En güzeli kabartmalı seramik olan, Bitik vazosudur.

Sakçagözü ve Kahramanmaraş bölgesinde, Zincirli merkez olmak üzere bir devlet kuran Arami’lerin de bu sanatta etkisi yadsınamaz. Hitit beyliklerinin Urartu ve Frig devletleri arasında kalması, onlarla yalnız siyasal ilişkileri değil, karşılıklı ticaret ve sanat ilişkilerini de kolaylaştırmıştır.

Friglerin kültürü ve sanatı üstüne Anadolu’nun çeşitli yerlerinde, özellikle Pazarlı ve Boğazköy, Gordion ve Midas’da yapılagelen araştırmalarla önemli bilgiler sağlanmıştır. Gordion’daki on metre yüksekliğindeki kapı ayakta kalmayı başaran ender yapılardan biridir. Saraylardaki üzeri kabartmalı resimler Frig, Mezopotamya ve antikYunanistan sanat etkilerinin izlerini taşır.

Gordion ve çevresinde Frig krallarına ait yığma toprak mezarları vardır. Bunlardan başka Ankara yöresinde de bu tür mezarlar bulunmuştur. Bilinen gerçek,  Friglerin maden işçiliğinde oldukça usta olduklarıydı. Dökümden maden eserlerinde, kemer tokalarında, insan ve hayvan heykellerindeki örnekler usta işi eserlerdir.

Batı Anadolu’da,  M.Ö 7.yüzyılın ilk yarısı içinde birden parlayan Lidya krallığı,  Ön Asya dünyasının en ilginç sanat kültürlerinden birinin sahibiydi. Başkent  Sardes 141 yıl süreyle bütün antik dünyasının istekle seyrettiği bir kent olmuştu. Lidyalılar bu dönem de sanat alanında önemli eserler vermişlerdir. Dinsel bağlarla Efesos’a ( Efes ) bağlı sardes okulu en güzel örneğidir.

Lidyalılar maden sikkeyi icat ederek ekonomi dünyasına bir yenilik getirmişlerdir. Ticarette ve sanatta ileri gitmişlerdir.

Urartu Devleti’de,  Doğu Anadolu’da M.Ö 8.yüzyılda dönemin en güçlü devletlerindendi. Kaleler, saraylar, tapınaklar, depolar ve sarnıçlar yapmışlar, kaya ve maden işçiliğinde üstünlük kazanmışlardır. Altın, gümüş, bronz, demir, fildişi ve değerli taşlardan bir çok sanat eseri niteliğinde ürünler yapmışlardır. Kendi çağında Urartu maden eşyasında da batı da bir moda oluşturmuştu. Urartu’lar su kanalları açmada, yapay göller oluşturma da ve bahçecilikte de ilerleme sağlamışlardı. Toprakkale, Çavuştepe, Van kalesi, Altıntepe, Kayalıdere bağlıca merkezleridir.

Simytech     Sifa