Yeni yıl ve kaos

Yayınlama: 26.01.2007
A+
A-

Bu sene hem Kurban Bayramı’nı kutladık, hem de yeni bir yıla girdik. Kurban Bayramı İslam, yılbaşı ise Hıristiyan dünyasının kutsal günü. İki büyük dinin iki kutsal gününün aynı tarihe denk gelmesine herhalde kolay kolay rastlanılmıyor.

Rastlanmayan bir diğer vaka ise, “Türkler, sabah bayram namazı kıldı, kurban kesti, gece içki içip yılbaşını kutladı.” Şeklindeki Avrupa basınında yer alan boy boy manşetler idi.







Adamlar haksızda sayılmazlar hani, böyle yaparsak “Bu ne perhiz, bun e lahana turşusu” demezlermi adama ?







Bu sene, 2007’de ne olacak?

Herkes bu sorunun cevabını arıyor. Olacaklar belli aslında. Bir çok konu 2006’dan 2007’ye devretti. 2007 ise nihai kararların alınacağı sene olacak.

Bu sene bizde (Türkiye) Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Mayıs’a kadar Cumhurbaşkanlığını tartışacağız. Darbe, laiklik, rejim, irtica tartışmaları artarak devam edecek ve YÖK’ün akibeti belli olacak? Zaten Cumhurbaşkanlığı seçimini asıl önemli kılanda YÖK’ün akıbetiyle ilgili olanıdır. Kasım’da ise genel seçimler var. Bu tarihten sonra sıra ise; AK Parti’nin bu güne kadar yapamadıklarını yapmasına gelecektir. Ayrıca alevi-sünni çatışması, kürt sorunu, AB, Kıbrıs ve terör kartlarını bazı güçler yine koz olarak kullanacaktır.

Bu sene AB’de varolan sorunlara yenileri eklenecektir.

Anayasa kanununda ilerleme bir yana, Euro’dan vazgeçilmesi bile ciddi anlamda gündeme gelebilir. İşsizliğin artması ve ekonomik çıkmazlar yine bir günah keçisi aratacak ve yabancı düşmanlığının artmasına sebebiyet verecektir.

Bu sene Başkan Bush yönetimi, beceriksizliğin faturasını ödemeye devam edecektir. ABD’nin yıllardan beri biriktirdiği bir mirası yok ettiler. Artık bağımsızlık, demokrasi, insan hakları peşinden koşan bir Amerika yok. Bush yönetimi ülkesine çok zarar verdi.

Peki faturayı kim ödeyecek ?

 

Başta Irak olmak üzere, Türkiye dahil bütün dünya ülkeleri.

Neden?

Sırf, Bush yönetimine hakim olan kişilerin hesapsızlıklarından. Washington artık eskisi gibi olmayacak. Irak, baba Bush’a seçim kaybettirmişti, şimdi de sırada oğlu var gibi.

Bu sene Filistin’de ki akan kan durur mu?

Hayır durmaz.

Filistin ümmetin birlikte sahip çıkması gereken bir mübarek beldedir. Tarih boyunca tevhid mücadelesinin en önemli merkezlerinden biri olmuş. Kur’an-ı Kerim’de kendilerinden söz edilen peygamberlerin hemen hepsinin hayatında özel bir yeri olan Filitin, İsra ve mirac mekanı ve müslümanların ilk kıblesi durumundaki Mescid-i Aksa’yı bağrında barındırmaktadır. Tarih boyunca ümmetin birliğini temsil eden hilafet müessesesinin özel önem verdiği, yer altı zenginlikleri bakımından da önemli bir beldedir. Bu gibi özelliklerinden dolayı bu topraklarda gözü olanlar yine bildiklerinden ödün vermeyeceklerdir.

Bu sene Lübnan’da ki gelişmeler yine endişe verecektir. Lübnan’daki siyasi aktörler içeriden ve dışarıdan gelen tuzaklara uyanık olmalıdır. Ortadoğu’da gerilimin nedeni israil Filistin ihtilafıdır. Diplomasi masadan kaçanı masaya getirmektir. Efelenmeyle bir yere varılmıyor, kaldı ki siyaset netice alma sanatıdır.

Bu sene de çirkin eller Efendimize (s.a.v) uzanır mı acaba?

Zannetmiyorum. Çünkü karikatür krizi sebebiyle senenin edepsizliğine damgasını vuran Danimarka’da Allah’ın lütfüna bakın ki Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim yok satıyor. Bu durumda İslam ülkelerinin ekonomik boykotundan ziyade, bu durumdan rahatsız olanlar her halde böyle bir şeye müsade etmeyeceklerdir.

Bu sene zalim mi?

Evet zalim.

Katil mi?

Evet katil.

Hem de efendileri uğruna onbinlerin katili birinin idamından ibret alacak insanların senesi olacak herhalde.

Neden mi?

1988’de Halepçe’de 5 bin insan kimyasal silah bombardımanından öldü. Dahasını anlatmaya ne gerek. Ancak hizmet ettiği eski müttefikleri O’na ‘Kuveyt’i işgali sonrası’ sırtlarını döndüler ve kullanılmış bir mendil gibi buruşturup attılar. Evet Saddam Hüseyin’den bahsediyorum. Lakin Saddam’dan daha zalim olan, O’nu düzmece bir mahkemede hem de bir bayram arifesinde alel acele yargılayıp asanlar değil midir? O’nun yaşamasından ve açıklayacaklarından korkmuş olanlar değil midir? Gerçekler bir gün, bir şekilde gün yüzüne mutlaka çıkacaktır. Umarız bu hayattaki diğer kuklalara ders ola. Zira su testisi su yolunda kırılmakta. Kaldı ki bu dünyanın bir de öbür dünyası var. Herkese yaptıklarının hesabının sorulacağı bir din günü var.

Simytech     Sifa