Arkadaşlar, bügün 4 yıl boyunca Hollanda’ya yön verecek VVD- PvdA koalisyonunun programını inceledim de bayaa şaşırdım inanın.
Neden derseniz;
Toplum ve Parlemento arasında güveni yeniden oluşturacak ‘köprüler kurmaktan’ bahsedilirken, meğer ‘köprüleri yıkmak’ kararı alınmışta kimsenin haberi yok. Zira toplumun en tabanını oluşturan göçmenleri dışlayan, ötekileştiren ve uyumsuzlaştıran politik uygulamalarından vazgeçilmeyeceğini bir kez daha görüyoruz.
Toplumsal sorunların, kronikleşen ekonomik krizin kurbanı, yani “Günah Keçisi “ olarak bir kez daha yabancılar oluyor. Ben zannımca popilist politikalardan vazgeçileceğini umud ediyordum ancak itiraf etmeliyim ki yanıldım.
Göçmenler ile ilgili hükümet programında ne var ?
-Avrupa düzeyinde aile birleşimde evlenme yaşının 24 ‘e çıkarılması,
-Göçmenlerle alakalı kimlik belirlenmesinde DNA testinin kullanılması
-Kuzenler arası evliliklerinin yasaklanması
-Daha önce Hollanda’da yasadışı ikamet etmiş ve yolsuzluk yapmış göçmenlere ikamet izni verilmemesi
-Suç işleyen göçmenlerin sınırdışı edilmelerinin kolaylaştırılması
-Hollanda’da yasadışı ikametin şuç kabul edilmesi
-Uyum kurslarına katılmayan ve uyum sınıvanı alamayanların ikamet izinlerinin iptal edilmesi
-Yüzü kapatacak şekilde peçe takan kadınların okul hastane ve kamusal binalara girmeleri yasak olacak.
-Sosyal yardım, belediye meclislerinde şeçme ve şeçilme hakkı ile Hollanda tabiyetine geçme ikameti şartı 5 yıldan 7 yıla çıkartılacak.
-Şiddete uğrayan eşlere ikamet izni verilmesi ve siddet uygulayan eşlerin cezalandırılması gündemde.
-Hollandaca dilini bilmeyene sosyal ve geçim yardımı verilmeyecek.
-Hollanda vatandaşlığını kabul edenlerden, gönüllü olarak önceki ülke vatandaşlığından ayrılmaları istenecek
Hedeflenen nedir ?
Göçmenlerin doğal hakları olan; aile birleşimi, ikamet izni ile giyim kuşam yani inanç özgürlüğü, seçme ve seçilme hakları bir kez daha sabote ediliyor. Böylelikle bilerek yada bilmeyerek yabancıların özgür yaşmları ve kalkınma hakları baltalanmış oluyor.
Sonuçları ve önümüzdeki günler;
Bütün bu kararların ve varılan sonucun ne kadar etik ve uluslararası sözleşmelere ne denli uygun olduğunu ilerideki günlerde göreceğiz. Bu anlamda özellikle de Türk hukukçulara ve özörgütlere fazlasıyla iş düşmekte. Anlaşılan Hollanda’nın dışına, Brükselsel’e ve Straatsburg’a çok yolumuz düşücek. Daha ilginci seçimini gerek İşçi Partisi’nden yana kullanan gerekse kendine uygun politik parti bulmada zorluk çeken Türk seçmeninin, başış açısında oldukça farklılıklar olacaktır. Yani güven zayıflayacaktır. Şahsen benim bu programdan çıkardığım budur.
Oysa neler neler beklemiştim!
Göçmnelerin var olan sorunlarına, gençlerde % 30 ‘ı geçen işsizlik sorununa çözüm, iş pazarında var olan ayırımcılıkla mücadele, kadınların ve göçmenleri iş pazarına hazırlayıcı politikalar ve projeler, aile birleşiminde hak ve hukuka uygun olan esneklik…vs…vs…Kısacası neler de neler beklemiştim. Daha doğrusu beklemiştik…
Ama yanıldık…
Tememmim odur ki İnşaAllah yanılan ben olurum diyorum. Ama görünen köy kılavuz da istemez ki. Ne diyeyim artık. Eğer siz daha güzelini gördü, duydu ve okuduysanız rica ediyorum benimle de paylaşın. Gönül daha güzel şeyler yazmak isterdi ama nafile. Yine başka bir bahara kaldı.
Soru ve önerilerinizi sucu12@zonnet.nl adresime bekler, saygılarımı sunarım.