Zil takmış oynuyorlar

Yayınlama: 26.06.2013
A+
A-

İşin içinde 400 yıllık hayaller olunca bitmez oluyor kinleri, hırsları, tacizleri, iftiraları, kıskançlıkları… Bitmez de. Çok yazıldı o yüzden, çok da çizildi. Daha çook ta yazılıp çizilecek. Gezi midir, park mıdır neyse. Ondan bahsediyorum işte.

ÖNCE HATIRLATMAK İSTİYORUM







Bu salakça eylemlerin ilk başladığı zamanlar da çocuğum yaşında ve çocuğum gibi sevdiğim bir gençle istemeyerek de olsa küçük bir diyaloga girdik. Geçmişte ülkemizin üzerinde oynanan oyunları ve çizilen senaryoları bilmediği; Rahmetli Menderes ve Özal gibilerine nasıl ve neden kastedildiğini görmediği için sabırla dinledim gencimizi. Ancaaaak, “Bu eylemler son 10 yılın dışa vurumu” şeklinde bir telafuzda bulununca, dedim ki ‘EYVAH’. dedim ki kandırılmış. Tıpkı diğer gençler gibi.







O zaman içimden sabır ya Murat dedim ve şu soruyu sordum kendisine:

“Nedir son 10 senedir iyi gitmeyen” dedi ki “Binlerce şey var”  Dedim ki, “Bir tane örnek ver” Dedi ki, “Şu an hatırlamıyorum” Dedim ki, “Hatırlayamazsın çünkü olmayan bir şey hatırlanmaz.

Amma ve lakin sen dersen ki bu adam kürtaj yapmayın yazık günah diyor, buna eyvallah;

Sen dersen ki bu adam alkol yasasına düzenleme gelsin. Olur olmaz yerde içki içilmesin aileler var diyor, buna eyvallah;

Sen dersen ki bu adam faizle milletin hakkına girenlere kafa tutuyor, buna eyvallah;

Sen dersen ki bu adam biz dinini yaşayan geçler yetişmesini istiyoruz diyor buna da eyvallah”

Anladı beni netice de. Her zaman olduğu gibi saygısından da kusur etmedi sağolsun. Buradan ayrıca teşekkür ediyorum kendisine.

GENÇLERİMİZE

Yukarıda bahsettiğimiz sadece bir gencimiz. Ya diğerleri. İşte bu ve diğer gençlerimiz için isterseniz biraz toparlayalım konuyu.

NASIL BAŞLADI

Önce şunu hatırlatayım: Hürriyet’ten bir yazar, bu illet eylemlerin başlamasından bir kaç ay önce, ‘Türkiye’nin Tahrir’i neresi olacak’ diye köşesinde bir yazı kaleme almış ve “Onlar, yani muhafazakarlar; medya, sanat ve ekonomide hala çoğunluk olamadılar. Ey yeni devlet çekil aradan yoksa gereğini yaparız.” diyerek bana göre bal gibi tehdit etmişti devleti. Ve işte o gerekeni yaptılar ve geçtiğimiz haftalarda sanatçıları, sosyeteleri ve medyalarıyla hep beraber saldırıya geçtiler. Kafalarında ise şu birikim var: Eey siz başı kapalılar. Bu ülkenin başına geldiniz diye hayat tarzımıza mani olacağınızı mı zannediyorsunuz? Oysa bu ülkede başı kapalılara kendileri zulmetmemiş gibi.

NEDEN BAŞLADI

Sizce de tuhaf değil mi? Sıkça neler neler duyar olduk şu alkol lobisi ve faiz lobisi hakkında son zamanlarda. Hani ülkelerde başbakanları devirirlermiş, darbe yaparlarmış vs. ya!

Vaaay vaay vaay diyeceğim amma demeyeyim. Şunu diyeyim. Ee ne yapacaklardı ki başka. Adamlar 10 yıldır deviremiyor hükümeti. 400 yıldır harcanan emekleri heba olacak yoksa. Ve yattılar neticede pusuya ve dediler ki, “Ağaç bahane, talan şahane” Eh tabii anlayana.

Şimdi gelelim Tayyip’e:

Bir adam düşünün ki İslam düşmanlarına kafa tutuyor. Bir adam düşünün ki ekonomiyi iyi biliyor. Bir adam düşünün ki Doğu’yu Batı’ya karşı birleştiriyor. Bir adam düşünün ki popstar yıldızı gibi Asya ve Afrika’da milyonlarca hayranı var ve bir adam düşünün ki mazlumun hakkını yedirmiyor.

Peki soruyorum, sizce bu millet şimdi boşuna mı diyordur, “Menderes’i astınız, Özal’ı zehirlediniz, Tayyip’i yedirmeyiz” diye.

VARDIR BİR BİLDİĞİ

Bazı kişilerden şunu da duymadık değil, “Ya bu adam kafayı mı yedi de bütün bu sinir uçlarına ve güç odaklarına karşı; pes etmeden, yılmadan-yıkılmadan ve alttan almadan rest çekip duruyor. Kimine neyine güveniyor.” Eee Tayyip bu abi. Vardır bir bildiği. Hele şu akla kara bir belli olsun. O belli olana dek de çok şey sayıp, çok şey diyecekler bu millete. Neler neler demediler ki…

NELER DEMEDİLER Kİ BU MİLLETE

Sen koyunsun dediler, sen bidon kafalısın dediler,  sen göbeğini kaşıyan adamsın dediler ve şimdi de sen makarnacı, sen kömürcüsün diyorlar.

BU MİLLET DE DİYOR Kİ BUNLARA

“Ey pusuya yatanlar. Ey gücümüzü kıskananlar. Ey bu gücümüzün başındaki adamımızı, Başbakanımızı düşürmek isteyenler. ‘Bu millet burada çapulcular nerede’ diye haykıran şu mitinglere bakın hele. Bu millet, bu milyonlar boşuna toplanmıyor ‘Milli İradeye Saygı Mitingleri’ne.. Boşuna haykırmıyorlar ‘Ya Allah Bismillah Allah-u Ekber’ nidalarıyla. Boşuna asmıyoruz bu ‘Dik dur eğilme, bu milet seninle’ ; “Oyunu millet bozar, finali sandık yazar” pankartlarını” diyorlar. Tabii bu da anlayana.

KOLAY MI GELDİK BU GÜNLERE

Kıskanıyorlar, çekemiyorlar anlayın artık. Kolay mı dünyanın 17.ekonomisi olmuşuz. Avrupa’da ekonomi çökerken biz sürekli büyüyoruz. G-20 ülkeleri arasındayız. İMF’ye borcumuz bitmiş isterlerse biz onlara borç vereceğiz. 46 Milyar dolarlık 3. Havalimanı ihalesini gerçekleştirmişiz. Dünyanın en büyük bu havalimanını devletin kasasından tek kuruş çıkmadan yapacağız. Japonya ile 22 milyar dolarlık bir yatırımla nükleer enerji santrali kurulması için ilk adımı attık. 2,5 milyar dolarlık bir yatırımla 3. Köprü’nün temelini attık. Gösterge faizi % 63’tü, ne oldu, % 4.61 oldu. 10 yılda kazancımız ise 642 milyar. Tabii faiz lobisi çıldırıyor. Bu para onların cebinde kalmadı, ayrıca çözüm süreci de başlatıldı ve 5-6 aydır kan akmıyor.

SÖZÜN ÖZÜ

Dostlar ! Dostlar !

Hasıl-ı kelam diyeceğim odur ki:

Öyle rantlar dönüyor, öyle oyunlar oynanıyor ki. Şeytan bile ‘Pes’ der vallahi.

Zil takmış oynuyorlar. Ellerinden gelse Türkiyemizi bir kaşık suda boğacaklar. Düşünsenize kendi halkını katleden Esed bile, “Türkiye’ye gitmeyin güvenli ülke değil” deyip çıktı. Dış basın organları, ‘Türk Baharı’ adı altında asparagas haberleriyle Türkiye’de yatırım yapacak kaynaklara engel olmaya çalışıyor, korku pompalıyorlar. Eee terörün tanımı korku salıp endişe vermekse bu ne oluyor peki. Bu ülkede ne zaman birileri bir şey yapmak istese veriyorlar ellerine pankartları, koyuyorlar ceplerine parayı, salıyorlar sokaklara ve başlatıyorlar ‘istemem de istemem’ diye bağırtmaya.

Karadenizli spikerin dediği gibi, “Onu istemezuk, bunu istemezuk, şunu istemezuk. Ya siz istiyorsunuz ki bu ülkede 3-5 milyon insan var, geriye kalanların hepsi çalışsın, gayret etsin, parayı toplasınlar, biz de onları yiyelim.”

Bakın Üstad Necip Fazıl ne güzel diyor, “İstenilen düzen” diyor, “Bir kişiye dokuz gazoz, dokuz kişiye bir gazoz”. İşte bunların anlayışı bu.

Şimdi kalkıp birileri de diyecek ki, Tayyip’in hiç mi hatası yok, hiç mi eksiği yok. Olmaz olur mu kardeşim. “Eksik, kulun en büyük özelliğidir” diyor ya Ömer Baba. Eksik olmayan ancak Allah (c.c) dır. Bu da böyle biline.

Vesselam,

Simytech     Sifa