Birşeyler değişiyor/değişmeli!

Arada bir hatırladığım ve hatırlattığım basit bir gerçek var, biz yaşarken yaşananlar bizim tarihe şahitliğimiz demektir. Hele bu olaylar birkaç ülkeyi ve hele de Ortadoğu denilen cadı kazanı coğrafyasını ilgilendiriyorsa, hiç tereddütsüz tarihe şahitlik ediyoruz demek mümkündür.

Birşeyler değişiyor demek aslında farkında olmadan birşeylerin yıkılıp yerine yenilerinin kurulduğunu da ifade etmektir.

Birşeyler değişiyor!

İnsanlar 21. yüzyılın getirdiği başdöndürücü bilgi ve haber akış trafiği ile internet üzerinden iletişim imkanlarını kullanarak daha özgür bir dünyanın oluşturulabileceğini farkediyorlar. Artık hiç kimse, hiç bir zulüm ya da haksızlığı gizleyemiyor ve birilerinde mutlaka kameralı cep telefonları oluyor ve artık dünyanın neresinde bir güvercinin kanadına taş değse hepimizin haberi oluyor!

Geçtiğimiz senelerde Libya,Tunus ya da Mısır gibi ülkeleri gördük. Kazakistan şu an kaynıyor ve gelecek ay ya da yıl ya da onyıl kimbilir nerelerde kimleri takip edecek.

Bu bir tufandır, insanlık tufanı… Kimse artık ‘sus ve otur’ komutlarıyla yönetilen/hükmedilen olmak istemiyor.

Avrupa’da sınırlar yalnızca haritalar üzerinde kalıyorken, neden bizim ülkelerimizin sınırları dikenli teller ve yüksek duvarlarla çevrili olsun ve neden bizim ülkelerimiz kaçamayanların ülkesi olsun? Aynı şeyi tersinden Avrupalılar içinde söylemek mümkün, ülkelerinizi ve insanlarınızı dikenli tellerle dünyadan soyutlayarak hayatınızı devam ettirmeniz ne kadar mümkün? Daha nereye kadar dünyanın geri kalanını sadece alışveriş yapılan bir pazardan ibaret görmeye devam edebilirsiniz? Ve daha ne zaman insan olmanın renk ve coğrafya ile alakası olmayan ve engellenemeyen bir varoluş olduğunu anlayacaksınız?

Yeni dünyada artık ırk ve renklerin bir anlamı kalmazken neden koca arap dünyasına anlaşılmaz bir şekilde onlarca devlet yerleştirilmiş ve neden bu devletlerin hepsi birbirine düşman kardeştir? Demokrasi ve benzeri, batının ileri rejim kavramları sadece kendileri için midir? Değilse neden batı hala Mısır gibi ülkelerde diktatörleri destekleyebilmektedir?

İnsan olmak birarada yaşayabilmek için yeterli olabiliyorken neden birileri illa da başkalarının kanları ve hayalleri ile kendine saltanat kurmaktadır? İnsanlık artık kan görmek istemiyor aslında, savaşlardan bıktı herkes… Kim ve hangi konumda olursa olsun her insanın sevdikleri var… Ve kimsecikler sevdiklerine birşey olmasın istiyor.

Ne yazık ki, dünün tarihinde Tunus ve Mısır gibi ülkelerde değişimler kansız olamadı ve belki daha bir çok ülkede ne kanlar akacak, fakat bu da mesajın büyüklüğünü ifade etmesi açısından mühimdir ki kanı pahasına özgürlük ve adalet isteğinin tarihe kanlı harflerle kaydıdır.

Umarız önümüzdeki bizi bekleyen tarihte kan ve gözyaşı yerine akıl ve adaletin hakim olacağı günler yaşarız ve daha fazla kimsenin canı yanmadan olması gerekenler olur. Yeniden ve yepyeni rayına yerleşir Ortadoğu’nun trenleri…

20Muhabbet ve saygılarımla,