Hiçbir zulüm sonsuza dek devam edemez!..

Yayınlama: 27.11.2023
A+
A-

Hollanda seçimleri eskiden bu kadar rağbetli ve renkli değildi aslında, ama ne kadar renklenirse renklensin hala katılımın Avrupa geneli ile mukayese edildiğinde çok düşük olduğu gözlenmektedir. Bu oran sadece Hollandalılar arasında değil, seçim sonuçlarının belki de eskiden hiç olmadığı kadar çok ilgilendirdiği halde yabancılar, özelde ise Türkler arasında katılımın genel ortalamanın da altında olduğunu ifade etmek gerekiyor.

Hollandalıların düşük katılımının sosyolojik bir açıklaması olabilir elbette. Bu insanlar ülkelerinin gidişatından memnundurlar veya en kötü ihtimalle gidişatı değiştirme ihtimali olan bir parti ya da aday da görememiş olabilirler. Hatta daha da ilginci tembellik edip gidip oy kullanmayan da olabilir. Zira ırkçılık veya İslamofobi gibi tehditler bu insanları etkileme ihtimali olmayan 3. derecede etkileyecek olan olaylardır. Örneğin müslüman bir komşusunu seven ve ondan memnun olan bir Hollandalı bu komşusunun hayatının zehir olmaması için gidip oy kullanmış olabilir. Ve fakat bu asli itibariyle değil izafi olarak yani 3. dereceden bir etkileşim ihtimali üzerine tepkidir.







Ancak bu ülkede yabancı olarak görülen ve hemen her yerde bir adım geride kalmak zorunda bırakılan, envai çeşit ırkçılık ya da ayrımcılıkla mücadele etmek zorunda olan, gerek kendisi gerekse 3. ve 4. nesillerinin hiçbir dil ya da diploma sorunu olmamasına rağmen eşit muamele görmediği bir pozisyonda hayatını sürdüren insanların politik gidişata müdahil olmadan yaşamaları ve hatta lütfedip oy bile kullanmamalarının mantıklı bir açıklaması yoktur maalesef ve olamaz da.







Evet geçtiğimiz 22 Kasım günü Hollanda’da bir seçimi daha geride bıraktık ve toplam 40 Türk kökenli adayın yarıştığı seçimlerde 4’ü meclise girdi ve geride kalan diğer 36 adayın tercihli oylarla meclise girip giremediği Yüksek Seçim Kurulu’nun 1 Aralık’ta yapacağı resmi sonuç açıklamasında belli olacak.

4 Türk kökenli adayın seçildiği seçimlerde gönül isterdi ki katılım çok daha yoğun gerçekleşsin ve seçilenlerden çok seçenler katkıda bulunsun. Zira bu ilgisizliğin doğal sonucu olarak politikacılarımızın seçildikten sonra ne yaptıklarını, gerek ülkeye ve gerekse kendi toplumlarına ne tür katkıları olduğunu takip etmiyoruz. Seçimden seçime halkını hatırlayan bir çok politikacı da her seferinde kazanarak tekrar o sıradan politik hayatlarına devam edebiliyor.

Özellikle yabancılara dönük kısıtlayıcı ve ırkçı politikalar planlayan Geert Wilders’ın liderliğini yaptığı Özgürlük Partisi’nin (PVV) ciddi oranda oy alması, sadece bizim değil, Hollanda’da Türk sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de dikkatini çekti ve yapılan basın açıklamalarına endişeler yansıdı.

Dileğimiz bu ortak endişe ve açıklamaların önümüzdeki dönem ortak hareket etme noktasında bir takım adımların atılmasına sebep olmasıdır. Zira gerek politik arenada gerekse sosyal hayatta maalesef sivil toplum kuruluşları sahip oldukları güç ve yetenekleri tam olarak kullanabilmiş değiller.

Elbette her halkın kendi geleceğine karar verme hakkı vardır ve olacaktır. Buna bir şekilde birileri engel olabilir, erteleyebilir ancak hiçbir zulüm sonsuza dek devam edemez.

Başta Filistin olmak üzere artık tüm dünyadaki zulümlerin bitmesi temennisi ile…

Sevgi ve muhabbetlerimle,

Simytech     Sifa