Sonradan dizimize vurmuşuz ne çare!

Yayınlama: 15.04.2019
A+
A-

Allah’ın selamı üzerinize olsun.

Değerli kardeşlerim: bir önceki sohbetimizde, ana okulu ve ilkokul çağındaki çocuklarımızı internet dünyasında nasıl korkunç tehlikelerin beklediğini ve yaşanmakta olan  kâbuslarla dolu talihsiz olayları siz değerli  ebeveynlere yansıtmaya çalışmıştık.







Umuyoruz! bu uyarımızın, faydası olmuştur.







Bu yazımızda da yine, ailelere derin yaralar açabilecek, üzüntülere sebep olacak, ancak önemsiz gibi görünen ama ergen yavrularımızın, hayatını söndürecek kadar ciddi bazı sorunların üstüne parmak basmak istiyorum.

Anen babalar;

Yakın gelecekte sizlerin ve evladınızın, yaşamını çıkılmaz girdaplara sokacak olan, hayati problemler içerisinde, büyük tehlikelere maruz kalacağınızdan ne kadar haberdarsınız acaba?

Kızlarının bir dediğini iki etmeyen, genç anneler, genç babalar:

Bulunduğumuz ülkenin kültürüne her ne kadar uyumlu gibi görünsek de, dini ve ahlaki değerlerimiz önemli farklılılar arzetmektedir.

Örneğin: Okullarda ve çocuk televizyon kanallarında, yoğun teferruatlı, cinsellik ile ilgili ve dahası aşırı müstehcen konularda, ‘görsel eğitim’ adı altında bazı derslerle çocuklarımız ‘güya’ erken bilinçlendirilmektedirler.

Türk Müslüman toplumunun dini ve ahlaki değerlerine aykırı bu durum maalesef, bazı çabalara rağmen engellenememektedir!

Bu gereksiz eğitimden, aklı karışan genç ergenlerimiz, fazlası ile etkilenerek, MERAK ÇAĞLARINDA da olmaları münasebetiyle HAYATİ hatalar yapmaktadırlar.

Mesela: erken yaşta flört etmek, hatta sonradan pişmanlık duyacakları, ERKEN EVLİLİKLERE yönlenmek gibi.

Değerli anneler, babalar:  Henüz ergenlik çağında olan, büyük emeklerle büyüttüğümüz, canımız yüreğimiz, kıymetli evlatlarımızı, yakın gelecekte bekleyen korkunç tehlikelerden en önemlisi ve onların oyuncakları olan akıllı telefonlar!

Bulunduğumuz ülke de, muhafazakârlık kelimesinin anlamı değeri yoktur.! Çok serbest bir ülke de yaşamanın ahlaki uyumsuzluklarını,  zaten ebeveynler,  bu zorlukları aşmaya çalışırken, ergen yaşta çocuklarımıza alışkanlık yapan akıllı telefonların sosyal medya sayfalarında, yapılan eylemler, paylaşımlar akıllarını daha çok karıştırarak ahlak değerlerinden uzaklaştırmakla kalmadığı gibi,  ahlak kurallarına aykırı, bir karakter oluşturmaktadır.

İnternet sayfalarında geçirdiği, bu süreç cahilliklerini tetiklemekte ve onları  başka bir dünyaya yöneltmekte.

Sosyal medya aracılığı ile kendini akranı gibi gösteren, evli ya da bekâr sapık fırsatçı ERKEKLER, kandırılmaya meyilli yavrucakları, taciz ederek, ne yazık ki kötü emellerine ulaşıyorlar.

Kendini bilmez olgun yaşta, ahlak fukarası edepsiz, KADINLAR, kızlarımızı heveslendirici ahlak dışı canlı yayınlar yaparak, evlatlarımızı, kızlarımızı bu çıkmazlara sürüklüyorlar.

Yavrularımız başlangıçta, çok ilgisini çeken sosyal medyada, zaman içerisinde kim olduğunu bilmediği şahıs veya şahıslarla, samimi bir ilişki içerisinde kendini buluyor. Okul ve ailesi ile ilişkisi,  gün geçtikçe azalarak aralarında uzun mesafeler oluşmaya başlıyor. Kimliğini ve kişiliğini yavaş, yavaş yitirmeye başlayan yavrularımız, ailesine yalanlar söylemeye başlıyor.

Sonra mı?

Sonrası maalesef daha büyük tehlikeleri işaret ediyor.

Türlü tehditler ile ahlaksızca eylemlere mecbur bırakılıyor, kendilerini çıkılmaz bir girdabın içinde buluyorlar.

Değerli ebeveynler: Tehlikeler bu kadar mı? Hayır, maalesef değil!

Lütfen abartıyor demeyiniz. Bu gerçekler yaşanmıştır ve maalesef hala yaşanmaktadır.  Sosyal medya tehlikesi bitmez, bitirmezler.

Henüz hayatı tanımayan ergen çocuklarımızın milli duygularını da kullanıyorlar. Terör yanlısı hainler! Talihsiz ergen kız ve erkek çocuklarının, beyinlerini yıkayarak internetin sosyal sayfalarından bin türlü yalanla kandırarak, terörist olmaları için, uzaklara dağlara kaçırıyorlar!

Militan olarak yetiştirdikleri kız çocuklarının, hamile kalmaları durumunda infazlarını uyguluyorlar. Bunları biliyor muydunuz? 10 yıl önce Hollanda’nın önemli bir gazetesinde bir emniyet görevlisi, bay samsun bir demeç vermişti: 570 yabancı çocuğun kaçırılarak, tecavüze maruz kaldığını, belirtmişti. Bu konuyu Türkiye’nin ünlü gazetelerinden bir tanesi ile de paylaşmıştım. Ancak ciddiyet gösterilemedi! İnternet aracılığı ile kaçırılan çocukların akıbetleri meçhul.

Değerli anneler babalar:

Çocuklarımızı okullardaki tehlikelerden, korumaya çalışırken, bilmeden zalimlerin kucağına ellerimizle attığımızın, maalesef hala bilincine erişemedik.

Bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Biz cocuklarımıza daha çabuk ulaşalım diyerek ellerine pahalı telefonlar alıyoruz ancak, sosyal medyadaki ahlaksız çocuk katilleri büyük faaliyetler yaparak, bu yavruları kandırıyorlar. Organ mafyasına yavruların organlarını satıyorlar! Uyuşturucuya alıştırarak, metazori torbacılığa başlatıyorlar. Uluslararası uyuşturucu ticaretinde eleman olarak kullanıyorlar.

Çocuk yaşta kız çocuklarını, zengin sapıklara servis ediyorlar.

Bir daha yineliyorum.

ÇOCUK YAŞTA KIZ ÇOCUKLARINI ZENGİN SAPIKLARA SERVİS EDİYORLAR.

Evet sizi gayet iyi anlıyorum, “Çocuğum teknolojiden geri kalmasın” diye düşünüyorsunuz.

Ama bütün bu saydıklarıma lütfen Dikkat! Bilmeden onlara en büyük kötülüğü yapıyor olabiliriz. Çok ama çok uyanık olmak zorundayız.

Değerli ebeveynler: Evlat sevgisi Allah’tan sonra en aşılmaz sevgidir. Hepimiz evlatlarımızın mutluluğu için, çırpınmaktayız. Evladının mutlu olması için, anne ve babanın yapamayacağı yoktur. LUTFEN çocuklarımızı sanal tehlikenin içine atmayalım. Onlar bizlere Allah’ın emanetidirler. Evlatlarımızla ilgilenelim! Hayatını yanlışlarla kurmasına müsaade etmeyelim. Bunun suçlusu ‘ÖLÜNCEYE DEK’ bizler oluruz.

Sonra vicdanımızı susturamayız. Bırakın top oynasınlar, spor yapsınlar, çocukluluğunu yaşamaları için onlara çocuk olduklarını hatırlatalım.

“Ağaç yaşken eğilir” diye  bir atasözümüz vardır bilirsiniz.

Dini vecibelerini,  sevginin saygıdan doğduğunu, anne baba saygısını, örf adetlerimizi, ahlaki değerlerimizi, korkutarak değil  sevdirerek eğitelim.

Evlatlarımız bizim geride bırakacağımız en değerli miraslarımız değil mi? Ey o halde acımasız zalimlerin koynuna evlatlarımızı kendi ellerimizle atmayalım. Sonradan dizimize vurmuşuz ne çare!

Değerli ebeveynler: Ben nacizane sosyal medyada evlatlarımızı bekleyen tehlikelerin sadece bir kısmını sizlere yansıtmaya çalıştım. Yazım biraz uzun oldu. Affınıza sığınırım. Ancak üzülerek belirtmek isterim ki bunları yazmaya ve anlatmaya sayfalar yetmiyor.

Sizlerle paylaştıklarımız, sadece bildiklerimiz! Allah bilir bu internet canavarının bilemediğimiz daha ne gibi tehlike ve tuzakları vardır.

İşte gün geçtikçe çoğalan ve  üretilen bütün bu tehlikelerin önüne geçmek,  evlatlarımızı korumak siz ebeveynlerin vazifesidir.

Daha çocuk yaşta eline telefonu verirsek evladımızı bizler değil, internet yönetir. Umarız siz değerli ebeveynleri bir mum ışığı kadar olsun aydınlatabilmişizdir. Dikkatlerinizi konunun ciddiyetine çekebildikse, sizlere yansıtabildik ise, biz de bir nebze topluma faydalı olmanın mutluluğununu gönlümüze sindireceğiz.

Değerli kardeşlerim sürçü lisan ettikse af ola. Yeni bir sosyal konuda dertleşmek üzere tüm okurlarımıza saygılarımı iletiyorum

Allaha emanet olunuz.

15-04-2019

Simytech     Sifa