Önüne gelene ‘tokadı’ bastılar

Yıllar öncesinden Ömer babadan dinlemiştim bu hikayeyi:

Zamanın birinde 6 tane maymunu bir odaya koymuşlar. Odanın tavanına bir tane de muz asıp altına merdiven koymuşlar. Muzu gören maymun merdivenden çıkıp muza elini attığı anda yukardan kovayla su boşaltmışlar. Islanan maymun korkup kaçmış. Sırayla bütün maymunlara aynısını yapmışlar. Hepsi muzu almadan kaçmış. Sonra odadan bir maymun çıkartıp bu durumu görmeyen yeni bir maymunu sokmuşlar. E maymun tabi acemi. Muzu görünce merdivene koşmuş diğer 5 maymun su gelecek diye acemi maymunu bir güzel dövmüş. Derken odadan kıdemli bir maymun çıkarıp yenisini sokmuşlar, biraz önce sopayı yiyen acemi yeni gelen maymun daha merdiveni bile görmeden sallamış tokadı. Her yeni gelen maymuna da tokadı yiyen maymun yine tokat atmış. Maymunların altısı birden peyderpey değiştikten sonra yeni 6 maymunun hiç biri muzu almaya yeltenmemiş bile.

***

İşte bizim durumumuzda buna benziyor; bu millete yapmazsınız, başaramazsınız diye diye bu duruma bizleri alıştırıp, insanımızı maymun ettiler.

Derdim var diyene tokadı bastılar. Yeni bir şey söylemeye çalışana tokadı bastılar. Yeni bir şey yapmaya çalışana tokadı bastılar. Yeni bir amacı olana tokadı bastılar. Yeni bir ülkün mü var? Sen kimsin de başımıza iş açıyorsun deyip tokadı bastılar.

Ondan sonra kalkıp diyoruz, ya da diyorlar ki, “Bu milleten bir şey olmaz. Bu millet bir şey yapamaz.”

Olur kardeşim! Bal gibi de olur.

Bak en daniskası bugün oldu bile.

24 Kasım 1934’de Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye çevrilen Ayasofya yeniden camiye çevrildi ve bugün de ilk Cuma namazı kılındı Elhamdülillah.

***

Efendim neymiş Türkiye’nin laiklik ilkelerine zarar veririmiş.

Endülüs’teki Müslüman camileri kiliselere, barlara ve gece kulüplerine dönüştürüldüğünte ‘tık’ yok

Hindistan’daki Babri Camisi tapınağa çevrildiğinde ‘gık’ yok.

Siyonistler Kudüs’ü, tüm kutsal mekanlarıyla başkentlerine dönüştürmek istiyor ‘tıs’ yok.

Şimdi kalkıp doğusu ve batısı bir olup, davulu zurnayı alıp, ağız birliği etmişçesine yaygara koparıp, hastalıklı kalbinizdeki kin ve öfkeyi istifra edeceksiniz.

Yok kardeşim o kusmuğunuz sizde kalsın, gerekirse siz yutun. Ama gözünüzü seveyim kokusu dahi bize gelmesin.

***

Hiç yorulmadım ve usanmadım. Asla da yorulup usanmayacağım. Çok şükür artık tanıyoruz ve biliyoruz sizleri.

Biz biliriz ki; Dünyada iyiye ve güzele dair ne olmuşsa bu topraklarda yetişmişte olmuş. Bu topraklardan ilham almışta olmuş. Yine öyle olacak İnşaAllah.

Kaldı ki; Alimlerin zaman zaman bahsettikleri 100 senelik devir zamanının miladı da zaten bir kaç seneye dolmak üzere.

O vakit geldiğinde; Adaleti yine temsil edeceğiz, yine mazlumun yetimin yanında olacağız. Yine üreteceğiz. Yine hükmedeceğiz.

***

Bu gün 350 bin kişiyle kılınan Cuma namazı sonrası, artık düşünme vakti sizde.

Yürümeyi bilmeyen bir çocuk bile defalarca yürümeyi dener; bunun için çabalar, düşer, kalkar tekrar-tekrar yılmadan başarılı olmaya çalışır. Denemekten yılmayan bu bebek, hiç vazgeçmez ve sonunda yürür. Büyüyünce de koşar.

Peki ya siz?

Söyleyin bana, hala denemekten vaz mı geçeceksiniz, yoksa kendinizi yürümeye hatta koşmaya mı hazırlayacaksınız?

Karar sizin!

Vesselam,