PIKNIK

Avrupalı liderlerin kurban adayı yine yabancılar

Yayınlama: 27.11.2022
A+
A-

Avrupa’daki insanlık maratonunun seyri her yıl üstüne koyarak değişmeye devam ediyor. Maratona adını yazdıran siyasiler yalan dolan hikayelerle halkı kandırmaya ve bu kandırmacalarına yabancıları alet etmeye devam ederken bunun en son örneği geçtiğimiz günlerde İtalya’da yaşandı bile. Oraya daha sonra geleceğiz, ancak bilmemiz gerekiyor ki; aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri Partisi (FdI) lideri Giorgia Meloni, ülkenin ‘ilk kadın’ ve Benito Mussolini’den bu yana yönetime gelen ‘ilk aşırı sağcı’ başbakanı oldu. Meloni, 15 yaşında siyasete adım atarak İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Mussolini’nin destekçilerince kurulan İtalyan Sosyal Hareketi’nin (MSI) gençlik kanadına katılmıştı; 19 yaşında aşırı sağ Ulusal İttifak (AN) için kampanya yürütürken siyasetçinin Fransız televizyonuna söylediği “Mussolini’nin iyi bir siyasetçi olduğunu düşünüyorum. O ne yaptıysa İtalya için yaptı” ifadeleri hafızalardan hala silinmedi.

Geçtiğimiz haftalarda Avrupa Konseyi bünyesindeki Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Komisyonu, etkilerini sürdüren küresel ekonomik krizin birlik ülkelerinde ırkçılığı artırdığını açıklayan bir duyuru yayınladı. O duyuruyu biraz açacak olursak ve daha nazik bir dille analiz edecek olursak, her sefer olduğu gibi bir kez daha aranan kurbanın yine yabancılar olduğunu deklare etmiş oldular. Yani yaşanan ekonomik krize bir günah keçisi bulunacak ve kurban edeceklerdi, bu açıklamalarla bunun adı bir kez daha yabancılar oldu.

Aynı komisyon, geleneksel olarak açıkladığı son yıllık raporda Avrupa Birliği’ne üye ülke hükümetlerinin, ekonomik krizden etkilenen grupları korumak için de daha duyarlı tutum izlemelerini istemeyi de ihmal etmedi. Raporda, sosyal yardımların azalması ve ekonomik krizin etkisiyle işsizliğin artması sonucu 27 AB ülkesinde, göçmen ve azınlıklara yönelik hoşgörüsüzlüğün de artabileceği vurgulandı. Buna en büyük kanıt ise bazı Avrupa liderlerinin ve Avrupa’nın aşırı sağcı parti liderlerinin, İtalya’da seçimin galibi İtalya’nın Kardeşleri Partisi (FdI) ve liderlik ettiği sağ ittifaka destek içeren mesajlarla tebrik kuyruğu oldu.

O mesajları hafıza süzgecimizden birazcık geçirecek olursak yaşadığımız ülke ile başlayalım;

Hollanda

Hollanda’da İslam ve yabancı karşıtı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders ve aşırı sağcı Demokrasi için Forum Partisi (FvD) lideri Thierry Baudet da Meloni’yi tebrik etti. Wilders, Meloni’ye Twitter üzerinden atıfta bulunarak “Yaşasın İtalya” ifadesini kullanırken, Forum voor Democratie lideri Baudet’de, “Giorgia Meloni’ye harika zaferinden dolayı tebrikler” şeklinde mesaj paylaştı.

Macaristan

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Facebook’tan yaptığı paylaşımda, “Bravo Giorgia. Hak edilenden daha fazla bir zafer. Tebrikler.” ifadelerini kullandı.







Avusturya

Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ), İtalya’daki aşırı sağcı birliğin seçim zaferini memnuniyetle karşıladı. Partinin Avrupa Parlamentosu (AP) Grubu Başkanı Harald Vilimsky, seçimin yalnız İtalya için değil AB için de olumlu neticelendiğini ileri sürdü. “İtalyanların dünkü tercihleriyle Brüksel merkezli ‘Avrupa Birleşik Devletleri’ anlayışına karşı çıktığını” kaydeden Vilimsky, halklardan ve ana vatanlardan oluşan bir Avrupa anlayışını desteklediklerine ilişkin güçlü bir işaret ortaya koyduklarını savundu.

Almanya

Almanya’da göçmen ve İslam karşıtı olarak bilinen Almanya için Alternatif (AfD) Partisinin üst yönetimi İtalya’nın Kardeşleri Partisi (FdI) lideri Giorgia Meloni’yi kutladı.

Portekiz

Portekiz’deki 3. büyük siyasi parti aşırı sağcı Chega da Meloni’nin liderliğindeki İtalya’nın Kardeşleri ve Matteo Salvini’nin başkanlığındaki Lig partilerini seçim galibiyeti dolayısıyla kutladı. Chega, yayımladığı mesajında, “İtalya, gerçek bir politika değişikliğinin ve aynı zamanda Avrupa’nın politik olarak yeniden yapılandırılmasının yolunu açıyor. Değişiklik Portekiz’e de gelecek” tespitinde bulundu.

İspanya

İspanya’da 3. büyük siyasi parti olan aşırı sağcı Vox partisinin lideri Santiago Abascal, “Milyonlarca Avrupalı umudunu İtalya’ya bağladı. Meloni, herkesin güvenliği ve refahı için iş birliği yapabilen, gururlu, özgür ve egemen uluslardan oluşan bir Avrupa için yol gösterdi.” açıklamasını yaptı.







AB’den seçimlere yönelik verilen tepkiler ise bazı etkili parlamenterlerle sınırlı kaldı, vekiller endişe içerikli mesajlar paylaştı.

AB yönetimi sessiz kaldı

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in, İtalya’da seçime 3 gün kala yaptığı “işlerin zor bir yöne gitmesi durumunda, Macaristan ve Polonya örneklerinde olduğu gibi araçlara başvurabilecekleri” yönünde yaptığı açıklama ülkede epey tepki çekmişti. Seçimin galibinin sağcı ittifak olmasının ardından gözler yine von der Leyen ve AB’nin diğer liderlerine çevrildi. Ancak ne von der Leyen ne AB Konseyi Başkanı Charles Michel ne de AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’den açıklama geldi. Birliği yöneten liderler, genellikle AB ülkelerinde yapılan seçimlere kısa süre içinde tepki veriyor, tebrik mesajları yayınlıyordu. Son olarak her üç lider de AB’den ayrılmış İngiltere’yi, Liz Truss’un seçim zaferiyle aynı gün Twitter üzerinden tebrik etmişti. Liderler, 24 Nisan’da Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçiminde galip gelen Emmanuel Macron’u da kısa süre içerisinde kutlamıştı. AB liderleri, 29 Ocak’ta İtalya’da ikinci kez cumhurbaşkanı seçilen Sergio Mattarella’yı da aynı şekilde tebrik etmişti.

“İtalya ve Avrupa için karanlık gün”

AB’den seçimlere yönelik verilen tepkiler ise bazı etkili parlamenterlerle sınırlı kaldı, vekiller endişe içerikli mesajlar paylaştı. Avrupa Parlamentosu’nun (AP) ikinci büyük siyasi grubu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Başkanı Iratxe Garcia Perez, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Meloni’nin post-fascism’i İtalya’ya, EPP’den Forza Italia ve ID’den Lega ile el ele ve ittifak içinde geliyor. İtalya ve Avrupa için karanlık gün. Partito Democratico muhalefete liderlik edecek ve biz onların yanındayız!” ifadelerini kullandı.

“Endişe verici”

AP Başkan Yardımcısı ve Alman Sosyal Demokrat Partisi üyesi Katarina Barley de Meloni’nin zaferinin “endişe verici” olduğunu belirterek, Meloni’nin Macaristan Başbakanı Victor Orban ve eski ABD Başkanı Donald Trump’ı rol model alacağını söyledi.

“Avrupa için felaket”

AP Yeşiller Grubu Eş Başkanı Thomas Waitz, AB’nin enerji, Rusya’ya yaptırımlar, salgınlar gibi krizleri aşmada birlik olması gerektiğini, Meloni’nin seçilmesinin “Avrupa için bir felaket olabileceğini” kaydetti. AP’nin en büyük siyasi grubu Avrupa Halk Partisi (EPP) Lideri Manfred Weber ise sessiz kalmayı seçti. Öte yandan AB Komisyonu sözcülerinden Eric Mamer, günlük basın toplantısında bir gazetecinin sorusuna verdiği cevapta, Komisyon Başkanı’nın her üye ülkenin seçilmiş hükümetiyle birlikte çalıştığını, İtalya ile de yapıcı ilişki kurmaya hazır olduğunu ifade etti.

Tehlikeli boyutlara ulaşan ırkçılık

Sona yaklaşırken; demem o ki, ekonomik kriz ve işsizlik kıtada kurban arayan ırkçı akımların elini daha da güçlendiriyor. Hedeflerinde ise özellikle Müslümanlar ve yabancılar var. Bu sebeple geleceğe güvenle bakmayanların sayısı her geçen gün hızla artıyor.

Şüpheniz olmasın ki, Avrupa’da ırkçılık ve nefret suçları ile etkili şekilde mücadele edilmediği takdirde önümüzdeki yıllar içerisinde toplumsal huzuru ve refahı tehdit eden en büyük sorunlardan birisi yabancı düşmanlığı olacaktır. Ve bu düşmanlık aynı şekilde uluslararası sistemin işine yarayan bir çerçevede siyasi ve toplumsal zeminde güç kazanıyor.

Halbuki ırkçılıkla mücadelede en büyük görev ise karşıt görüşteki ılımlı siyasilere düşüyor. Aksi halde kavgalara kapı aralayan ve insanları ötekileştiren bu eşsiz kıta kendisine daha iyi bir gelecek inşa edememekle kalmayıp, özündeki çoğulcu felsefe anlayışını tarumar ederek, özgürlükçü tanımlamasını da çöpe basacaktır.

Umarız ki Avrupa, yaşanan gelişmeleri bir samimiyet testi olarak değerlendirsin ve savunduğu değerler açısından bu sancılı süreç son bulsun.

Saygı, sevgi, hürmet ve muhabbetlerimle…

Simytech     Sifa  



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.