PIKNIK

İlelebet payidar kalacaktır…

Yayınlama: 18.09.2024
A+
A-

Son zamanlarda ülkemizde dikkatimizi çeken birkaç önemli konuya değinmek istiyorum. Kara Harp Okulu’nun 30 Ağustos’ta yapılan mezuniyet töreninde, “tarihî” diyebileceğimiz bir olay yaşandı.

Öncelikle, Kara Harp Okulu’ndan birincilikle mezun olan Teğmen Ebru Eroğlu’nu, Deniz Harp Okulu birincisi Teğmen Şeyda Yıldırım’ı ve Hava Harp Okulu birincisi Teğmen İkra Kuyumcu’yu başarılarından dolayı tebrik ediyorum.

Törenin resmi kısmı sona erdikten hemen sonra, bazı mezun teğmenler sahanın ortasında toplanarak önce “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” sloganını attılar, ardından bir mezun teğmenin önderliğinde and içtiler.

Buraya kadar her şey gayet normal; ancak ne hikmetse bir grup kendini bilmez, bu olayı kendi kirli siyasi amaçlarına alet etmeye başladı. Üstelik, bazı kürsülerden “Bu kılıçlar kime çekiliyor?” gibi şov amaçlı açıklamalar yapıldı. Oysa bilinmelidir ki Türk subayı kılıcını yalnızca düşmana çeker; bundan rahatsızlık duyanlar varsa, bu ancak yarası olanların tepkisidir. Tabiri caizse, her zaman olduğu gibi öküz altında buzağı arayan siyasilerimiz, bu durumdan rant sağlamaya çalışmaktadır. Bu da içinde bulunduğumuz siyasi atmosferin açık bir göstergesidir.

Dahası da var…

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, hemen ardından Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ilk dört maddesinin kaldırılması tartışması yeniden alevlenmiştir. Bir siyasi partinin liderinin “4. maddeye karşıyız” açıklaması, aslında laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin temeline yerleştirilmek istenen bir bombadan farksızdır.







Şimdi diyeceksiniz ki, “Demokratik bir ülkede bu maddeler de değişebilir.” Hayır efendim, Anayasa’nın 4. maddesinde açıkça belirtildiği gibi; bu maddeler değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez.

Bu tür düşüncelerin altında yatan asıl maksat, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını yıkmak ve yerine, kendi içinde farklı kanunların geçerli olduğu “federatif” bir yapı kurmaktır. Yani 4. maddeyi kaldırarak aslında ilk üç maddeyi de değiştirmeye çalışmak ve devletin kimliğini yok etmek. Büyüklerimizin dediği gibi, “Sinek küçüktür ama mide bulandırır.”

Ancak unuttukları bir şey var: Bu tür faaliyetler ne kadar yoğun olursa olsun, tehdit ne kadar süslü kavramlarla gelirse gelsin, Cumhuriyetimizi yıkmaya, sıfatlandırmaya ya da başına türlü türlü isimler eklemeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Türk milleti buna asla izin vermeyecektir.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”







Sağlığınız daim, vatan sevginiz hakim olsun.

Simytech     Sifa