PIKNIK

Wildersgillere gün doğdu!

Yayınlama: 21.01.2025
A+
A-

Havalar soğudu, donduk, kış geldi gibi mevsimlik haberlerin üstüne geçtiğimiz günlerde yaşanan dehşetli fırtına da eklenmişti ki artık Hollanda’da Evliya Çelebi’nin deyimiyle ‘tükrüğün havada donduğu’ asıl dönem 1 Ocak’tan sonraki anayasa değişiklikleri ile yaşanacak.

Biz fırtına (Conall) ve kış haberlerine odaklanmışken asıl buz kestirici soğuk esinti senato tarafından kabul edilmesi ihtimal bu anayasa değişikliklerinde olacak.

ENSEYE TOKAT

Koronalı dönemleri geride bıraktık, tam da krizden çıktık, çıkıyoruz, ekonomik göstergeler gülümsemeye başlar mı acaba derken.. Azıcık rahat nefes alma ihtimali belirmişken enseye tokat kabilinden bir değişiklik olacak bu.

Şu kesin ki özgürlükler ülkesi Hollanda’dan artık eser yok ve bizi eksi derecede şaşırtmaya devam edecek.

Şu dönemi iyi hatırlayın!







Herkesin herşeyi savunabildiği ama İslam’ın ve Müslümanların saldırılara ses çıkarmasının önüne; nasıl oluyorsa hakaretlere rağmen bir düşünce özgürlüğü heyulası dikiliyor ve itiraz edemezsiniz, zira hakaretler düşünce özgürlüğünün gereğidir denilip olay kapatılıyordu.

GÖZLERİMİZİN İÇİNE BAKA BAKA

Bazı rahat (!) durmayan Müslümanların anayasal güvence altında bulunan ‘din ve vicdan özgürlüğü’ bağlamında ve bunlara hakaret yahut saldırının suç olduğunu ifade eden anayasa maddesine dayanarak dava açmaları, seslerini yükseltmeleri ‘efendileri’ rahatsız etmişti. 2013 kışında meclisten geçen ve 2014 Kasım ayında da senatonun kabul ederek onaylaması ile anayasanın 1932’de son değişikliği yapılan inançlara hakareti suç kabul eden maddesi gözlerimizin içine baka baka değiştirilmişti.

Laikliği anlayamadan bazıları bunu gerçek laiklik olarak alkışlarken; bunların genelde inançsız, yani ateistlerden oluşmasına kimse de şaşırmıyordu. Belki Fransız modeli bir laiklik Hollanda’da uygulanmıyor ama bu değişiklikle artık laiklikten ziyade hakaretlerin ve aşağılamaların toplumda oluşturacağı gerginlikler ve sorunlar hiçte tahmin edilemez değildi.







O günden bu güne 10 yıl geçti.

Ve kısacası diyeceğim şu ki; bu değişime Hollanda politik iklimine düşen ‘aşırı sağ’ gölgesi diyebileceğimizi o günlerde henüz kestiremeyenler olmuştu. Neredeyse bütün partilerden oy koparan bu akıma daha fazla oy kaptırmak istemeyen partiler de artık Wilders iktidarında ancak olabilecek uygulamalara imza atıyorlar.

ARTIK HER ŞEY ÖZGÜR

O günlerde alınan o kararla; Allah’a ya da hangi dille adını nasıl dillendirirlerse Allah’ın dinine ve halkın mukaddesatına küfretmek, hakaret, aşağılamak artık suç değildi.

Bu durumdan ülkedeki yahudi ve hristiyan cemaatinin de rahatsız olacağı kesinken seslerinin çıkmayışının herhalde sebebi bu değişimin islama ve müslümanlara hakaretleri normalleştirmek ve suç olmaktan çıkarmak maksadıyla yapıldığını düşünmeleri yatıyor olsa gerek!

Diğer bir deyimle gelecekteki politikalarına hazırlanan Wildersgillere artık gün doğmuştu.

Ve biz yazılar yazmaya başlayıp, “Bakalım gelecek günler neler getirecek ve daha ne kadar özgürleşecek Hollanda…” demeye hazırlanırken; diyemiyoruz çünkü o maddelerin bazıları geçtiğimiz günlerde belli olmuştu bile.

İşte bazıları;

  1. Sığınma Kriz Yasası: Kriz durumlarında geniş kapsamlı tedbirler alınmasını sağlayacak geçici bir yasa çıkarılacak ve bugüne kadarki en sıkı sığınma politikası devreye sokulacak.
  2. Geçici Oturma İzni: Belirsiz süreli oturma izinleri kaldırılacak, bunun yerine yenilenebilir geçici izinler getirilecek.
  3. Sınır Dışı Uygulamaları: Sığınma başvuruları reddedilen kişiler, mümkün olduğunca hızlı ve zorunlu yöntemlerle ülkeden çıkarılacak.
  4. Sosyal Konut: Statü sahibi göçmenler, sosyal konut tahsisinde artık öncelik hakkına sahip olmayacak.
  5. Süresiz Oturum Hakkı: İltica edenler için süresiz oturum izni uygulamasına son verilecek.
  6. Refakatçi Göçmenler: Aile refakatiyle gelen göçmenlerin sayısı önemli ölçüde sınırlandırılacak.
  7. Aile Birleşimi: Otomatik aile birleşimi hakkı kaldırılacak ve bu süreç daha sıkı düzenlemelere tabi olacak.
  8. Vatandaşlık Hakkı: Hollanda vatandaşlığına geçiş hakkı, ancak 10 yılın sonunda mümkün hale gelecek.
  9. Hukuki Başvuru Hakkı: Oturum ya da aile birleşimi gibi davalarda yüksek mahkemeye başvuru hakkı kaldırılacak.
  1. AB Dışından İşçi Göçü: Avrupa Birliği dışından gelen işçilerin göç süreci daha sıkı kontrol edilecek. Hileli geçici iş düzenlemeleri yakından denetlenecek ve yurtdışından işçi getiren işverenlere, bu işçilerin sorumluluğu yüklenecek.
  2. Yabancı Öğrenciler: Yurtdışından gelen öğrencilerin oturum hakları kısıtlanacak. Bu öğrencilere kontenjan sınırları getirilecek ve eğitim programlarının büyük kısmı Hollandaca olarak sunulacak. AB dışından gelen öğrencilerin öğrenim ücretleri artırılacak.
  3. Uyum ve Dil Eğitimi: Yeni gelen göçmenler için dil seviyesi zorunluluğu B1 seviyesine çıkarılacak. Ayrıca, uyum programlarında göçmenlere Holokost tarihi hakkında bilgi verilmesi zorunlu hale getirilecek.

Bu gelişmeler ve haberler eşliğinde bir miladi yılı daha geride bıraktık. Dileğimiz gelecek yılın hayırlara vesile olmasıdır.

Vesselam,

Simytech     Sifa